| Wallmart'a gidip beyaz Kadın bluzu satın aldım... bir de Kadın çantası. | Open Subtitles | ذهبت إلى محلات وولمارت، واشتريت قميص نسائي أبيض وايضا حقيبة يد بيضاء. |
| Bak biraz garip geldiğini biliyorum hatta biraz kadınsı ama Nicholas Sparks'ın yazarlığını harika buluyorum. | Open Subtitles | أعني، اسمع أعرف أن هذا قد يبدو أكثر حساسية من اللازم أو نسائي قليلاً لكنني أجد تألقاً |
| Ama bu vakadaki ev Miami Beach'teki Kız öğrenci derneği evi. | Open Subtitles | لكن في هذه القضية، المنزل عبارة عن نادي نسائي على شاطيء ميامي، بفلوريدا |
| Bak, Brenda, benim yerime bayan bir müfettiş ister miydin? | Open Subtitles | انظري بريندا , هل تريدين محقق نسائي هنا ؟ ؟ |
| Bu Kızlar kulübe girmeyi çok istiyorlar, o yüzden onlardan ne istersem yaparlar. | Open Subtitles | هذه الفتاة تريد أن تكون في نادي نسائي ب وسوف يفعلون كل ما أقول لهم |
| Onu ayartmak istemiyorum. Mal senin. kadının biraz canlısından hoşlanırım. | Open Subtitles | أنا لن أفسدها، كلها لك أحب نسائي أكثر حيوية منها |
| İngilizlerin, Kadınlarımı ayakkabısız görmeleri olur mu? | Open Subtitles | هل سيكون مناسباً للشخص البريطاني رؤية نسائي بدون حذاء؟ |
| Kadınlar için olan turbo şok ayakkabısını arıyorum. | Open Subtitles | إنني أبحث الآن عن توربو نسائي صادم بمقدار ألف درجة |
| Benim babam bir jinekolog... ve bütün gün vajinalara bakıyor. | Open Subtitles | أبي طبيب نسائي ! وهو ينظر لمهبل النساء طوال اليوم |
| Bence dış politika meseleleriyle ilgilenen pozisyonlarda ciddi miktarda Kadın olmalı. | TED | لذا اعتقد انه من الضروري وجود حضور نسائي في عدة مناصب خارجية سياسية |
| Cinsiyetçi kalacak olsaydık, ki bu doğru değildi, ama ilerleyecek ve cinsiyetçi olacak olsaydık, bu aslında bir Kadın hastalığı. | TED | إذا أرنا التفريق على أساس الجنس، وهذا خطأ ولكن إذا أردنا الاستمرار في التفريق على أساس الجنس فإنه، حقيقية، مرض نسائي |
| Çünkü biraz kadınsı, anlarsın ya. | Open Subtitles | لأن هذا المشروب نسائي بعذ الشيئ هذا مشروب للنساء |
| Onun sıra dışı kadınsı sesini gerçekten sevdim. | Open Subtitles | أنا حقا أحب الإستماع لصوت نسائي مميز |
| Lois, niye bir "Kız filmi"ne geldiğimizi anlayamıyorum. | Open Subtitles | لويس أنا لا أفهم لماذا يجب علي الجلوس لمشاهدة فيلم نسائي |
| Yanınızda bir bayan olması işinizi kolaylaştırır. | Open Subtitles | سيكون مساعدا ان يكون هناك تواجد نسائي اضافي |
| Sanırım bu gece Kızlar yurdunda bir parti var. | Open Subtitles | وأعتقد أن هناك نادي نسائي الحزب هذه الليلة. |
| Herneyse, bir kadının hapishanesine büyük bir bağış yaptılar ve oraya gidip bakmam gerekiyor. | Open Subtitles | المهم، قاموا بتبرع هائل إلى سجن نسائي وسأذهب إلى هناك وأعاين المكان. |
| Senden farklı olarak Kadınlarımı paylaşmaktan gocunmam. | Open Subtitles | على العكس منكَ، لا أمانع مشاركة نسائي مع اللآخرين |
| Kadınlar hapishanesinde çalışmak Kadın gibi davranma anlamına gelmez. | Open Subtitles | العمل في سجن نسائي لا يعني أنه عليك التصرف كمرأة |
| Baban bir jinekolog ve evinizde bir sürü uşağınız var. | Open Subtitles | والِدك طبيب نسائي. ولديكُم بيت مليء بالخدم. |
| Bir sıçan-çağrısı. Bu dişi haykırışıdır. | Open Subtitles | نداء الجرذان هذا بكاء نسائي .. |
| Belki bir iki gömlek kaşkorse, spor ceket, kalem etek, sivri topuk. | Open Subtitles | اوه زوج من الازرار السفلية قميص نسائي , سترى تنورة, قلم رصاص, خناجر , ربما لا |
| Sanki kocaman bir öğrenci yurdu gibi. | Open Subtitles | . هذا المكان مثل نادي نسائي كبير |
| "Bütün kadınlarım etkileyici güzelliktedir" dediğimde karşı çıkarlar. | Open Subtitles | ...عندما أقول أن كل نسائي ،باهرات الجمال .يعترضون |
| Yeni bir jinekologum var. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى طبيب نسائي جديد. |