| Ve oraya baktım, ben, bilirsiniz işte, penceremden dışarı baktım, o uçağı gördüm, yani Amerikan Havayolları'na ait jetin gelişini. | Open Subtitles | لقد نظرت من نافذتى و رأيت الطائرة .. النفاثة .. قادمة |
| Geçen gece yatak odamın penceresinden dışarı baktım havada süzülüp bir yandan da çirkin buklesiyle oynayıp 31 çekiyordu! | Open Subtitles | الليلة الماضية نظرت من خارج نافذة غرفة نومي و جدته يحوم هناك فقط يداعب خصلة شعرة الصغيرة المقرفة و يمارس العادة السرية |
| İşte, dün gece buraya milleti getirirken camdan dışarı baktım ve bir köpek gördüm. | Open Subtitles | ليلة أمس عندما كنا نحضر الناس إلى هنا بعد الهجوم، نظرت من النافذة ورأيت كلياً. |
| Pencereden baktım ve onu sedyeyle çıkarırlarken üzerine örttükleri kırmızı battaniyeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | نظرت من النافذة أتذكر تلك البطانية الحمراء التي استخدموها لتغطيتها عندما خرجوا. |
| Açık kargo kapısından dışarı baktığımda diğer sırada yüzlerce Liberyalıyı çocukları sırtlarına bağlı bir şekilde dururken gördüm. | TED | وحين نظرت من الحاوية المفتوحة، رأيت المئات من الليبيريين في صف آخر، وقد وقع الأطفال على ظهورهم. |
| - Pencerenizden dışarı baktınız mı? | Open Subtitles | -ربما -هل نظرت من نافذتك سيدة بريور؟ |
| Babam, Max ve Billy'yle birlikte eve dönerken pencereden dışarı baktım ve Marilyn Monroe ve annemin Marilyn'in Thunderbird'üyle yanımızdan geçişlerini gördüm. | Open Subtitles | عند عودته الى المنزل مع والدي، وماكس وبيلي نظرت من النافذة ورأيت مارلين مونرو والدتي لا الوردي ثندربيرد تسريع مارلين. |
| Pencereden dışarı baktım, ve yarım daire şeklinde bir patlama gördüm. | TED | نظرت من النافذة ، ورأيت نصف دائرة كاملة من أثر الإنفجار . |
| Pencereden dışarı baktım bu dolunaydı ve bir ev kadar büyüktü. | Open Subtitles | نظرت من النافذة و كان القمر كبير كمنزل |
| Beni ziyaret ettiğiniz dairemin camından dışarı baktım. | Open Subtitles | ثم نظرت من نافذتي في الشقه التي زرتيها |
| Ama sonra pencereye geldim ve içeri baktım. Ve biraz korktum. | Open Subtitles | وبعدها نظرت من النافذة وأرتعبت نوعًا ما. |
| İki uçağın da vurmasını görmedim. Penceremden ilk baktığımda, ilk kulenin yandığını gördüm, ve bir kaza olmuş olabileceğini düşündüm. | TED | لم أرى أي من الطائرات تصطدم. عندما نظرت من نافذة بيتي، رأيت أول الأبراج يحترق، وقد فكرت بأنه ربما يكون حادثاً. |
| Anahtar deliğinde baktığımda, Öpüşüyor ve... | Open Subtitles | نظرت من ثقب المفتاح كانتاتتبادلانالقبلو.. |
| Pencereden dışarı baktığımda, sokakta annemin kanını gördüm ve kimse bu konuda bir şey yapmıyordu. | Open Subtitles | عندما نظرت من النافذة رأيت دم أمي كله بالشارع و لم يهتم أحد بوجوده لذا فأحضرت خرطوماً |
| - Pencerenizden dışarı baktınız mı? | Open Subtitles | هل نظرت من نافذتك , مدام "بريور" ؟ |