"نفعل شيئًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey yapmadık
        
    • Bir şeyler yapmalıyız
        
    • Bir şey yapmamız
        
    • bir şey yapmalıyız
        
    • Bir şeyler yapmamız
        
    • Hiçbir şey yapmazsak
        
    • hiçbir şey yapmayacağız
        
    • yapmadan
        
    • hiçbir şey yapmıyoruz
        
    O kendi yolunu seçti. Biz yanlış bir şey yapmadık. Open Subtitles لقد إختار طريقهُ الخاص .نحنُ لم نفعل شيئًا خاطئًا
    Ne duyduysak duyduk ama sonrasında hiçbir şey yapmadık. Open Subtitles لقد سمعنا ما سمعنا وبعد ذلك لم نفعل شيئًا
    Biliyor musun, yarın yine Bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles اتعلم . انا وانت يجب نفعل شيئًا ما مجددًا يوم غد
    Bak, burada öylece oturamayız. Bizim, bizim Bir şey yapmamız gerek. Open Subtitles حسنًا، لا يمكننا الانتظار يجب أن نفعل شيئًا
    Narkotik istediğini yapabilir. Bu yüzden hemen bir şey yapmalıyız. Open Subtitles لن تسرب وكالة مكافحة المخدرات أي شيء يجب أن نفعل شيئًا الأن
    Amerika kıyılarında yaşayan kayıt dışı işçilerin maliyetli olduğunu anlıyorum ve bu Bir şeyler yapmamız gereken bir sorun ama ailelerini bırakıp buraya gurbete gelen insanlar Amerikalılar için gurur duyulacak bir şey değil mi? Open Subtitles أتفهم أن وجود عاملين بدون أوراق ثبوتية يكلف الولايات المتحدة أموالاً وهي مشكلة يتوجب علينا أن نفعل شيئًا حيالها, ولكن أليس هذا شيء تفخرُ به أمريكا
    Bunu durdurmak için Hiçbir şey yapmazsak 2040'a kadar Mısır'daki tüm sahalar yağmalanmış olacak. TED إن لم نفعل شيئًا لوقف هذه المشكلة، فكل المواقع المصرية سوف تتأثر بالنهب بحلول 2040.
    hiçbir şey yapmayacağız. Open Subtitles كلّا، لن نفعل شيئًا عند تبادل الورديّات.
    Yani, dün gece bir şey yapmadık. Open Subtitles أعني، لم نفعل شيئًا ليلة البارحة.
    Yeter! Daha hiçbir şey yapmadık. Open Subtitles وقفي, نحن لم نفعل شيئًا حتى الآن
    Ne duyduysak duyduk ama sonrasında hiçbir şey yapmadık. Open Subtitles سمعنا ما سمعناه ومع ذلك لم نفعل شيئًا
    Ne duyduysak duyduk ama sonrasında hiçbir şey yapmadık. Open Subtitles سمعنا ما سمعناه ومع ذلك لم نفعل شيئًا
    Boş boş konuşuyorlar. Bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles يرميان لخوض حديث مختصر، يجب أن نفعل شيئًا.
    Burada duramayız. Bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles لا يمكننا الإنتظار هُنا، يجب أن نفعل شيئًا
    - İyice kaybolacağız. - Bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles ـ سوف نضل طريقنا أكثر ـ يجب أن نفعل شيئًا
    Evde Bir şey yapmamız gerektiğini biliyorum, bu yüzden onu en kısa zamanda yapalım ve artık bunları aşalım, tamam mı? Open Subtitles أعلم أننا نحتاج أن نفعل شيئًا في المنزل إذًا لنجعله قريبًا قدر المستطاع وننتهي منه حسنًا؟
    Bu konuda bir şey yapmalıyız. Open Subtitles يجب علينا أن نفعل شيئًا حيال هذا.
    Bir şeyler yapmamız lazım. Open Subtitles علينا أن نفعل شيئًا.
    Ama Hiçbir şey yapmazsak başkenttekilerin kaprislerine kurban gideceksin. Open Subtitles ،مع ذلك، إن لا نفعل شيئًا ما سينتهي بك الأمر كتضحية من طرف ! الأشخاص في العاصمة
    Kimsenin önünde hiçbir şey yapmayacağız. Open Subtitles لا ينبغي علينا بأن نفعل شيئًا أمام أحد.
    Bir hafta boyunca hiçbir şey yapmadan burada mı kalacağız. Open Subtitles -ماذا؟ ! -لذا سنعلق هنا دونما نفعل شيئًا طيلة الأسبوع؟
    Hayır, müthiş bir zaman. Tamamen hiçbir şey yapmıyoruz. Open Subtitles كلا, إنه وقت مناسب نحن حرفيًا لا نفعل شيئًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more