| İki yarışmacımızla hemen tanışalım... | Open Subtitles | دعونا نقابل منافسينا لهذه الليلة جيرتول: |
| Seçilmiş kişinin, annesi ve kardeşiyle tanışmak büyük bir onur. | Open Subtitles | إنه لشرف عظيم أن نقابل أم و أخ الشخص المختار |
| Müfettiş Nelson'ın yaptığı bir araştırma sayesinde, onun çok eski bir dostuyla tanışacağız. | Open Subtitles | بفضل تلك التحقيقات التي أجراها المفتش نيلسون الطيب سوف نقابل أصدقاءً قُدامىَ لها |
| FHI, UUGK ve yerel polisten ajanlarla buluşacağız. | Open Subtitles | سوف نقابل عملاء من من إدارة الملاحة الجوية الفيدرالية و وكالة أمن المواصلات الوطنية و الشرطة المحلية |
| Bundan emin değiliz, oralı olan başka biriyle tanışmadık. | Open Subtitles | نحن لانعرف قدراتهم كلها فلم نقابل أي شخص آخر من هناك |
| Lütfen. Ekselans'la görüşmemiz gerek. | Open Subtitles | رجاءا يجب ان نقابل سموه هو امر عاجل |
| Her ne ise iniyoruz, adamımızla buluşuyoruz ve polisi arayanı bulamasak bile, arama yapılan telefonu buluyoruz. | Open Subtitles | على أي حال سنهبط و نقابل صديقي و حتى إن لم نعرف من دل الشرطة فسنجد هاتفه |
| Töreni tekrar gözden geçirmek için rahiple burada buluşmamız gerek | Open Subtitles | كان من المفترض ان نقابل القس هنا من أجل مراسم الزفاف |
| Tamam, ben hazırım. Gidip baban ve annenle tanışalım. | Open Subtitles | حسنا أَنا مستعد دعينا نذهب نقابل أمك و أبيكي |
| Piste inelim ve yarışmacılarla tanışalım. | Open Subtitles | دعنا ننزل إلى الحلبة و نقابل متسابقينا الآن |
| İkinci kademe eziklerle tanışalım. | Open Subtitles | إذاً فل نقابل هؤلاء الفاشلين من الدرجة 2. |
| Sanırım ilk tercihimiz ev sahibimizle tanışmak. | Open Subtitles | اعتقد أنه يفضل قبل كل هذا أن نقابل مضيفنا |
| Çocuklar, Max Ryan'la tanışmak üzereyiz,.. | Open Subtitles | يا جماعة, نحن على وشك ان نقابل ماكس ريان |
| Ruh ikizlerimizle tanışacağız, onları kazanıp bir daha aramayacağız. | Open Subtitles | سوف نقابل توائم روحنا .. نعاشرهم و لن نتصل بهم مره اخرى |
| General O'Neill ve Woolsey ile buluşacağız, tamam mı? | Open Subtitles | نحن سنذهب و نقابل الجنرال أونيل وولزي ، هل أنت بخير ؟ |
| Oğlunuzla hiç tanışmadık. | Open Subtitles | لم نقابل أبنــك |
| Hint rahip ile yarın görüşmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب ان نقابل الكاهن الهندي غدا |
| Her ne ise iniyoruz, adamımızla buluşuyoruz ve polisi arayanı bulamasak bile, arama yapılan telefonu buluyoruz. | Open Subtitles | على أي حال سنهبط و نقابل صديقي و حتى إن لم نعرف من دل الشرطة فسنجد هاتفه |
| Taht odasında kral ve kraliçe ile buluşmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نقابل الملك والملكة فى غرفة العرش. |
| Bu akşam seni iyileştirecek doktorla görüşeceğiz. | Open Subtitles | الليله سوف نقابل الدكتور الذي سوف يجعلك تتحسني أكثر |
| Şey, acaba siz... kadınlarla buluşacaktık... | Open Subtitles | بالمناسبة هل تعلم كيف نقابل نساء لن لن يهتموا |
| Sun'la buluşmak için rıhtıma geç kalamayız. | Open Subtitles | يجب ان نقابل سون على الميناء في الوقت المحدد |
| Hazırlanmam gerek. Yola çıkmadan önce ailemle buluşup kahvaltı yapacağım. | Open Subtitles | يجب أن تذهب، سوف نقابل والدايّ .لتناول الفطور قبل أن أرحل |
| New Mexico'daki bu adamı görmemiz lazım. | Open Subtitles | يجب أن نقابل هذا الرجل ، ترافين في نيومكسيكو |
| Evet, biz her türlü ınsanı tanıyoruz. | Open Subtitles | نعم نقابل أنواع مختلفة من الناس |