"نقم" - Translation from Arabic to Turkish

• Biz
• yapmadık
• yapalım
• etmedik
• yapmazsak
• yapmayalım
• yapmıyoruz
• yapmamıştık
• yapmadığımız
• yapamadık
• yapmamıza
• etmezsek

Yerel kanun güçleri için Biz her zaman özel bir şeyler yapmaya çalışırız.
لمَ أنا؟ نحن دوماً نحاول أن نقم بشئ خاص لأفراد قوات الأمن المحليين

Ben ve Kaptanım, Pakistan'a nükleer bombaları atan Biz değildik.
انا وكابتني لم نقم بإطلاق تلك الصواريخ النووية على باكستان

Burada aslında özel bir şey yapmadık, sadece koleksiyonu besledik.
ولم نقم بشيء خاص حقيقةً، فقط قمنا بتزويد الآلة بالمجموعات.

peki, Nadia Webson ile görüşüyordum Ama yasal herhangi birşey yapmadık.
لقد كنت مع نادين ويبسون لكننا لم نقم بأي شيء قانوني

Daha önce burada açık artırma yapmamıştık. Haydi yapalım.
إننا لم نقم بمزاد هنا بعد لذا دعونا نفعلها يا شو

Kendimizi,hayatlarımızışimdi başarısız olmak için feda etmedik.
نحن لم نقم بالتضحية بأنفسنا وحياتنا ، من أجل أن تفشل الآن

Yalan söyleyip duruyor olabilir ama Biz de yapmadığımız bir şey yüzünden suçlu durumuna düşseydik aynısı yapmaz mıydık?
إنها تواصل الكذب ,نعم , لكن أليس هذا مانفعله كلنا إن ظهرنا اننا مذنبون بجريمة لم نقم بإرتكابها ؟

- Hayır, ben çocukken Biz hiç Christmas ağacı falan yapmadık.
كلا، لم نقم قط بتزيين شجرة أعياد الميلاد عندما كنت صغيرة.

Yanılıyor muyum, yoksa Biz bu tartışmayı daha önce yapmadık mı?
هل انا مخطأ, ام اننا لم نقم بهذا النقاش من قبل؟

Biz mutantız. Ve mutant olduğumuzu derinlemesine anlamazsak, bununla bütünleşmezsek hikâyeyi tümüyle kaçırırız.
نحن مسوخ. وإذا كنا لا نفهم بعمق، وإذا لم نقم بدمج فكرة أننا مسوخ، فسوف نفقد القصة تماما.

Biz de patent almadık, fakat bu tekrar gösterdi ki bazen insanlar gerçekten neler olup bittiğine bakmıyorlar.
لذا لم نقم بذلك، لكن هذا يوضح لكم كيف أن الناس، مرة أخرى، أحياناً، لا ينظرون لما يحدث.

Biz bunu bilgisayarda yapıdığı gibi bir kodlama yazarak yapmadık.
نحن لم نقم بذلك من خلال كتابة برنامج ، كما نفعل في جهاز الكمبيوتر.

Asistanla aşk yaşamak ama uygunsuz olan hiçbir şey yapmadık.
العلاقة المُحرمة مع المساعدة لكننا لم نقم بشيء بذيء أبداً

yapmadık çünkü herkes ne yapacağını biliyor, dışarı doğru yürüyeceksin, bu kadar.
لم نقم بواحدة لأن الجميع يعلم طريقة إطفاء الحريق سير غلى الخارج

Haklısın. yapalım hadi, kusura bakma.
أجل , أنت محق حسناً , دعنا نقم بهذا , آسف

Çünkü. Henüz dua etmedik ve bu konu için dua etmeliyiz.
لأننا لم نقم بالصلاة بعد ونحن بحاجه إلى الصلاة

Bugün bir değişiklik yapmazsak, yarın nasıl olur?
لذلك ان لم نقم بالتغييرات اليوم مالذي سوف يبدو عليه الغد؟

Baksana, Moran, Cumartesi günkü maçın büyük bölümünde o salak pası yapmayalım, olur mu?
موران، دعنا لا نقم بتمريرة المجرفة السيئة في مباراتنا يوم السبت اتفقنا؟

Burada hücrelere hiçbir şey yapmıyoruz. Yalnızca odadaki ışıkları kapattık ve fotoğraf çektik. Karşımıza şöyle bir sonuç çıktı.
نحن لم نقم بعمل اي شئ للخلايا لقد قمنا فقط بأخذ الصورة بعد إطفاء النور بالغرفة وهذا مانراه هنا.

Ama yaptığımız bütün konuşmalarda şu sözler tekrar tekrar gündeme geldi: anlıyorduk ki, bunu yapmadığımız sürece sorunun bir parçası olarak kalıyorduk.
ولكن كانت هناك محادثة واحدة والتي كانت تظهر في كل حوارتنا: حقيقة أننا إذا لم نقم بهذا، فإننا إذا جزء من المشكلة.

Uzun zamandır peşIerindeyiz ama bir şey yapamadık demektir!
وهذا يعني أننا منذ فترة طويلة لم نقم بشيء يذكر

Uzanıp işimizi yapmamıza izin vermelisin.
يجب أن تظل ثابت وتدعنا نقم بعملنا

Ayrıca eğer akut evredeyken tedavi etmezsek çok geç olacak.
و إذا لم نقم بالعلاج بينما هي في المرحلة المتقدمة سيكون الآوان قد فات