| Brifingden sonra senin görevlerini de söyleyeceğim. Henüz işimiz bitmedi. | Open Subtitles | سأتحدث معك ِ بعد نهاية اجتماعنا نحن لم ننتهي تماماً |
| Kazıp çıkardık, ve sonra işimiz bitince, yeniden içeri koyacağız. | Open Subtitles | سنقوم بإخراجه، وبعدما ننتهي منه سنقوم بإعادته مجدداً الى الارض |
| Ha,şey,daha bitirmedik biz. Siz bizi yokmuş gibi düşünün. | Open Subtitles | أجل ، حسنا ، لم ننتهي بعد لا تدعنا نعترض طريقك |
| Bugünlük isimiz bitti mi sandiniz? | Open Subtitles | هل اعتقدتم أن عملكم انتهى هذا اليوم؟ نحن لم ننتهي بعد |
| Hadi çabucak bitirelim şu işi de beni içeri atın. | Open Subtitles | دعونا ننتهي من هذا فقط لتتمكنوا من توجيه الاتهام إلي. |
| Eğer resepsiyonda beklemek isterseniz, bitince ben size haber veririm. | Open Subtitles | اذا كنت تريدين الانتظار بالغرفة الاستقبال وسوف نخبرك عندما ننتهي |
| Baştan birbirimize işimiz bitene kadar beraber yiyip, beraber uyumaya söz verdik. | Open Subtitles | وَعدنَا بعضنا البعض منذ البداية نَأْكلُ، وننام سوية حتى ننتهي من العْمل |
| Belki şimdi göremiyorsun ama işimiz bittiğinde bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | ربما لن تري هذا الان ولكن بعد أن ننتهي ستشكرينني |
| Anlıyacağın sana söylemem gereken birkaç şey var, sonra işimiz bitiyor. | Open Subtitles | لذلك، لدي فقط بضعة أشياء اريد ان اقولها لك ثم ننتهي |
| Sürgü biraz gıcırdıyor, burada işimiz bitince senin için bunu düzeltirim. | Open Subtitles | برغي الإطلاق لديه القليل من الرمال سوف أصقله لكِ عندما ننتهي |
| Bana tavır alırsan işimiz bittiğinde bu kasabadan geriye eser kalmayabilir. | Open Subtitles | إذا تصدّيت لي، فربّما لن يبقى شيء بهذه البلدة عندما ننتهي |
| Bak Junior, bu çocuğu bira içmek için davet ettim ve hala bitirmedik. | Open Subtitles | انظر، أنا دعوت هذا الفتى لنشرب البيرة، و نحن لم ننتهي بعد. |
| Daha bitirmedik, bir şeyler daha çıkabilir. | Open Subtitles | حسناً، لم ننتهي بعد، لذلك ربما يوجد المزيد. |
| - İşimiz bitti mi, Ari? Bitmedi. Bu işi ciddiye almanız gerek. | Open Subtitles | كلا، لم ننتهي يجب أن تأخذ هذا بمحمل الجد |
| Tamam, buradaki işimiz neredeyse bitti, seni geri götürebiliriz. | Open Subtitles | حسنٌ، كِدنا أن ننتهي هُنا بإمكاني إرجاعكِ. |
| Ama geç oldu bu yüzden yarın devam edeceğiz. Hayır, başladıysak bitirelim. | Open Subtitles | سننهي هذه غداً كلا بدأنا الآن دعنا ننتهي |
| Bu olduğunda, bütün bunlar bitene kadar bütün geçit yolculuklarını askıya almanı istiyorum. | Open Subtitles | عندما ينتهي هذا أريدك أن تعلقي الرحلات خلال الباب حتى ننتهي من الأمر |
| Bununla işim biter bitmez onlarla temasa geçeceğim. | Open Subtitles | أنا أتواصل مع الزبائن، بأسرع ما يمكن عندما ننتهي من هنا |
| Beraber yaşamaya başlayacaktık ve... çıktıktan sonra yaptığı her şeyi bırakacağına söz vermişti. | Open Subtitles | لقد أرادنا حتى العيش معا وقدوعد بترك كل ّهذه الأمور بعد أن ننتهي |
| Film bittikten sonra sana bir tekne alırım ve Hawaii'ye yelken açarız. | Open Subtitles | عندما ننتهي من فلمنا سأشتري لك مركبا وسنبحر إلى هاواي |
| Hayvanları Mombasa'ya gemiye yüklemeden işimiz bitmez. | Open Subtitles | لن ننتهي من عملنا قبل نقل الحيوانات إلى مومباسا بالسفينة. |
| ve bitirdiğimizde, onları bölüyoruz, ve kremaları kakaoların içine koyuyoruz. | Open Subtitles | وعندما ننتهي من اللعب بهم نجمعهم ونقوم بوضعهم داخل الكاكونا |
| Bu biz de onunla Bitmek zorundayız demek değil | Open Subtitles | انه لا يعني بأننا يجب أن ننتهي به |
| Birlikte çalışmayı deneyelim ve şu işleri halledelim. | Open Subtitles | دعينا نعمل ونتعاون معاً حتى ننتهي من هذا العمل الصعب |
| Burayı bitirdikten sonra Carlton'da bizimle mesai çalışmak ister misin? Ne? | Open Subtitles | والآن لدينا عمل آخر في طريقنا في كارلتون بعد أن ننتهي من هنا |
| Ne yani söylersem tamam mıdır? İşimiz bitecek mi? | Open Subtitles | هل تقصد أنك ستفعل هذا , إذا أخبرتك ننتهي من هذا الأمر , وأنت تذهب إلى الأبد |