| Nefret belki doğru sözcük olmayabilir ama pek uyum sağlayamamıştık. | Open Subtitles | ربّما الكراهية ليست الكلمة المناسبة لكنّنا لمْ ننسجم |
| Birincisi; eger topluma uyum saglamak istiyorsak insan beynini anlamak bizim icin temel bir zorunluluktur, ve bunun gelisim icin bir cozum yolu olduguna inaniyorum. | TED | الأول هو, أنه من الأساسي بالنسبة لنا فهم العقل البشري إذا أردنا حقا أن ننسجم في المجتمع وأنا أعتقد أن هذا هو خطوة رئيسية في التطور |
| Annenle ben gayet iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | أصبحت أنا وأمكِ ننسجم بشكل أفضل من قبل |
| Çok iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | كنا ننسجم بشكل رائع |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum ama gerçekten uyuşuyoruz(hit off: isabet ettirmek). | Open Subtitles | يسؤني أن أقول ذلك... لكن أعتقد أننا ننسجم جيداً... |
| Onunla hiç anlaşamazdım. Hatta ondan hoşlanmazdım. | Open Subtitles | لم ننسجم أبداً ولم أحبه كذلك |
| -Lahanadan fazlası vardı galiba. geçinemiyorduk. Çok eleştiriyordu. | Open Subtitles | لم ننسجم معاً، كانت منتقدة للغاية |
| Söylemeye çalıştığım şey, bizim iyi anlaştığımızı düşünüyorum, ve isterim ki | Open Subtitles | ما احاول قوله هو اني اشعر وكأننا ننسجم بشكل جيد |
| uyum sağlamaya çalış, insanların güvenini kazan. | Open Subtitles | نحاول ان ننسجم ونكسب ثقة الناس |
| Ve Tanrı'yla uyum içinde olmak için yaşamla uyum içinde olmalıyız. | Open Subtitles | ولننسجم مع الله، يجب أن ننسجم في الحياة |
| Hukuki yaptırımlar konusunda yerel polis meslektaşlarımızla her zaman uyum içinde çalışırız. | Open Subtitles | {\pos(195,255)} نحن ننسجم بشكل كبير مع شركائنا المحليين بتطبيق القانون، أجل |
| Tanrı'yla uyum içinde olmalıyız! | Open Subtitles | يجب أن ننسجم مع الله |
| Ben ve Pi, kırmızı kafalı biri hakkında oldukça anlaşıyoruz. | Open Subtitles | أنا و(باي) ننسجم في أمر فتاة صهباء مُهمّة جداً. -أحبّكِ . |
| Hepimiz anlaşıyoruz. | Open Subtitles | -بديع، جميعنا ننسجم . |
| Hepimiz anlaşıyoruz. | Open Subtitles | -بديع، جميعنا ننسجم . |
| - Bu yüzden anlaşıyoruz. | Open Subtitles | -لهذا السبب ننسجم معاً . |
| Bunu söylemekten nefret ediyorum ama gerçekten uyuşuyoruz(hit off: isabet ettirmek). | Open Subtitles | يسؤني أن أقول ذلك... لكن أعتقد أننا ننسجم جيداً... |
| Onunla hiç anlaşamazdım. | Open Subtitles | لم ننسجم أبدًا . |
| Biliyorum ikimiz geçmişte çok fazla geçinemiyorduk, fakat belki de birlikte çalışabiliriz ortak bir amaç adına. | Open Subtitles | أعرف أننا لم ننسجم في الماضي... لكن لربما يمكننا العمل معاً... لأجل هدف مشترك |
| Aslına bakarsanız, aylardır görüşmüyorduk. Artık gerçekten geçinemiyorduk. | Open Subtitles | لم نعد ننسجم فعلاً بعد الآن. |
| Suzie iyi anlaştığımızı söyledi. | Open Subtitles | سوزي قالت أننا ننسجم مع بعضنا |