| Seni evime davet ettim ama sen aileme saldırdın. | Open Subtitles | .. لقد دعوتك إلى منزلي ثمَّ هاجمت عائلتي |
| Yani, dün gece hastaneden ayrıldıktan sonra bir adama mı saldırdın? | Open Subtitles | هاجمت رجلاً ليلة أمس إذن بعد أن غادرت المشفى؟ |
| CAR T hücreleri bu hastalardaki lösemiye saldırdı ve her hastada 1.3 ila 3.4 kg'lık tümörü yok etti. | TED | لقد هاجمت خلايا الكار تي سرطان الدم في هولاء المرضى وفتت مابين 2.9 الي 7.7 باوند من الورم في كل مريض. |
| 3 ve 15 Ağustos 2014'te, IŞİD, Irak'ın Sincar şehrinde yaklaşık 20 köy ve kasabaya saldırdı. | TED | يومي 3 و15 من شهر أغسطس 2014، هاجمت داعش تقريباً 20 قرية وبلدة في سنجار، العراق. |
| Mezada saldıran haydutlardan birisini yakaladık, onu teslim etmek istiyoruz. | Open Subtitles | قبضنا على أحد أفراد العصابة التي هاجمت المزاد، وأودّ تسلميه. |
| Yardım etmeye çalışan arkadaşlarım ve komşularıma öylece saldırdım. | Open Subtitles | لقد هاجمت كل أصدقائي وجيراني لمجرد أنهم حاولوا مساعدتي. |
| Almanya'nın müttefiki Japonya aralık ayında Pearl Harbor'a saldırmış, | Open Subtitles | بعدما هاجمت أليابان حليفة ألمانيا بيرل هاربور في ديسمبر |
| Oyuncakların dünyana saldırdığında, neden onları durdurmadın? | Open Subtitles | عندما ألعابك هاجمت عالمك لماذا لم توقفيهم؟ |
| Hayır, bunun yerine olaya karışmayı tercih ettiniz ve kendinizin de itiraf ettiği gibi, olay hakkında hiç bilginiz yokken, gerçekten de şans eseri orada olup yardıma koşan müvekkilime saldırdınız. | Open Subtitles | لا ، بدلاً من ذلك ، هرعت إلى وضع لم تكن تفهمه وفقاً لإعترافك الخاص هاجمت موكلي الذي كان عابر سبيل آخر هرع للمساعدة |
| Şunu anlayayım, önce bir çocuğa tokat attın, sonra Deacon'a saldırdın, şimdi de ölen sevgilinin aradığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | دعني أرتّب هذا، أوّلاً، ضربت ذاك الفتى اللعين، ثمّ هاجمت شمّاساً. |
| Hem muhafızlardan birine saldırdın hem de ceza almadın, öyle mi? | Open Subtitles | ،لقد هاجمت حارساً ورغم ذلك نجوت من العقاب ؟ |
| Hademeye saldırdın. O zamanlar aklından ne geçtiğini bana söyleyecek misin? | Open Subtitles | إنّكَ هاجمت الحارس، أتريد إخباري ماذا كان يدور ببالك حينذاك؟ |
| Tam o anda diğer ekip arkadan saldırdı. | Open Subtitles | و هنا تحديداً عندما هاجمت الفرقة الأخرى التل من الخلف |
| Ancak o gece, denizaltılar tekrar saldırdı. | Open Subtitles | لكن فى مساء نفس اليوم هاجمت الغـواصـات الألمانيـه مـرةً أخـرى |
| Detektif Morrow, bir usturayla, bu kadına saldırdı. | Open Subtitles | غدّ مخبر هاجمت هذه الإمرأة بشفرة الحلاقة. |
| Konuklara saldıran terörist hücrenin büyük bir bölümü yeni bir şirketten ortaya çıktı. | Open Subtitles | أغلبية المعلومات عن الخلية الأرهابية التي هاجمت ضيوفنا حصلنا عليها من شركة بدائية |
| Memnon'un kervanlarına saldırdım, birliklerine giden erzak yollarını kestim... ama yine de veba gibi yayıldı topraklarımızda. | Open Subtitles | هاجمت قوافل ميمنون, لقطع خطوط الإمداد إلى قواته لكنّه ما زال يكتسح الأرض مثل الطاعون. |
| Son 5 yılda elçiliklerine ya da konsolosluklarına hangi anti-Çin örgütleri saldırmış, öğrensinler. | Open Subtitles | اجعلهم يعثروا على أي جماعات إرهابية هاجمت قنصليتهم أو سفاراتهم في الخمس سنوات الماضية |
| Kayığıma saldırdığında sadece sekiz yaşındaydım. | Open Subtitles | كنت لا أزال صبياً بالثامنة من عمري عندما هاجمت قاربي. |
| Miami havaalanında birkaç memura saldırdınız. | Open Subtitles | أنت هاجمت العديد من الضباط في مطار ميامي. |
| Norveç kültürünü öğretmek için göçmen sınıfından bir masuma saldırdığını duydum. | Open Subtitles | يا ألفيس، لقد سمعت أنك هاجمت شخصا بريئا من صف المهاجرين أتى الى هنا ليتعلم ثقافتنا النرويجية. |
| Koa'k a saldırıp, ailemi katlettiğin günün öcünü aldım. | Open Subtitles | لقد حظيت بانتقامي لليوم الذي ×هاجمت في ×كوراك و ذبحت عائلتي |
| Şafakla beraber Macaristan'ın meşru Hükümetini devirmek üzere Sovyet Ordusu ülkemize karşı saldırıya geçmiştir. | Open Subtitles | مع مطلع الفجر، هاجمت القوات السوفيتية دولتنا وذلك للإطاحة بالحكومة الديموقراطية الهنغارية الشرعية |
| Ama sana garanti ederim, o adama saldırırsan... o yerden sağ çıkamazsın. | Open Subtitles | وأؤكد لك إن هاجمت ذلك الرجل لن تخرجي من تلك الحانة حية |
| Sadece kadın bir seri katil olmayabilir, ki buna nadir rastlanır polis onu tutuklamak için o kulübe iki kez baskın yapmış. | Open Subtitles | لكن مرّتين شرطة هاجمت ذلك النادي لإعتقالها. ومرّتين صعدوا فارغ اليدين. |
| -Ben saldırırken senin savunman lazımdı. | Open Subtitles | ، كان من المفترض أن تتدافعى وقتما هاجمت |
| Bir keresinde şekerleme makinesine saldırmıştı. | Open Subtitles | لقد هاجمت الة للبيع في إحدى المرات |
| Benim düğünüme saldırdığın için bu durumdayız. | Open Subtitles | نحنُ بذلك الموقف لإنك هاجمت حفل زفافي |