| kaçak değilsin, değil mi? | Open Subtitles | أنت لم نكن هاربا ً، أليس كذلك، أيها الضابط؟ |
| Senin hayatta kalmanın tek nedeni seni kaçak yapmış olmaları. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلك تنجو أنهم جعلوا منك هاربا |
| Tamam. Ben... Üzgünüm çocuklar, ama siz okula bir kaçak soktunuz. | Open Subtitles | حسنا, أنا آسف, ولكن أنتم الأولاد جلبتم هاربا إلى المدرسة |
| Daha sonra Vince vakfın parasını çaldı ve kaçtı. | Open Subtitles | ثم سرق كل الاموال من صندوق المكتبة ، وولى هاربا |
| Bir kaçağı adaletten saklıyorsunuz. Dünyamız boyutlar arası yolculuğu kesin bir şekilde yasaklamıştır. | Open Subtitles | تأوون هاربا من العدالة، عالمنا يضع حظرا مشددا على السفر البعدي |
| Hayır, sen dinle. Hiçbir açıklama yapmadan evimden kaçıp.. ...gidiyorsun ve sonra da aramalarıma dönmüyorsun. | Open Subtitles | خرجت هاربا من منزلي بلا شرح ثم لم ترد على اتصالاتي اي نوع من الرجال انت؟ كنت ساتصل بك لكني انشغلت قليلا |
| Bana gece gündüz demeden yazıyor. Ama neden bilmiyorum onu fark ettiğim zaman sebepsiz kaçıyor. | Open Subtitles | إنه يكتب طوال اليوم، لكن عندما يراني يفر هاربا |
| Onu pusuya düşürdük ve o da kaçmaya başladı. | Open Subtitles | لقد وجدناه, ووضعناه فى الكورنر ثم فر هاربا و |
| Gerçi, ben, hala senin o kızgın Güney Amerikalılardan kaçtığını sanıyordum. | Open Subtitles | رغم انني ظننت انك ستكون هاربا من الناس الغاضبين من جنوب افريقيا |
| Onun kaçak kalmasına yardım edecek biri gibi yaklaşmaktır. | Open Subtitles | بل الإقتراب منه كأحد الذين يمكنهم مساعدته في البقاء هاربا |
| Bu kadar uzun süre bu yakınlıkta kalan bir kaçak gördünüz mü hiç? | Open Subtitles | هل رأيتم هاربا يبقى بهذه الدرجة من القرب طوال هذه الفترة؟ |
| İşte sen burada tüm şehri arayıp onun için endişeleniyorsun ve kaçak olarak bir yerlerden çıkacak ve onu yine koruyan sen olacaksın. | Open Subtitles | ها أنت ذا، تبحثين في المدينة، قلقة ،وهو سيظهر هنا، هاربا وسوف تكون الشخص الذي يحميه |
| Eğer Bana FBI'ın en çok arananlar listesinde bir kaçak anlatıyorsun. | Open Subtitles | هل تقولين لي بأن هاربا في قائمة الأف بي آي الأكثر طلبا |
| Bir zamanlar sen de kaçak değil miydin? | Open Subtitles | وأنت نفسك كنت هاربا. أليس كذلك؟ |
| kaçak hayatı sürmek romantik olabilir. | Open Subtitles | كونك هاربا امر رومانسى للغاية، تعرفين |
| "Klaus Bruckner son saldırısından bu yana hala kaçak durumunda." | Open Subtitles | " كلوس بروكنر - مازال هاربا منذ اخر هجمة إرهابية له " |
| Ve hırsız da onu vurdu ve kaçtı. | Open Subtitles | والسارق قام باطلاق النار عليه ثم فر هاربا |
| Aksi halde, bir kaçağı barındırmak ve adaleti engellemekle suçlanırsın. | Open Subtitles | أو تهم وجه لعرقلة العدالة ويآوي هاربا. |
| İşler sarpa sardığında kaçıp giden bir gazeteciye de bırakmam. | Open Subtitles | أو إلى صحفي فر هاربا عندما احتدمت الأمور |
| Kaliteli silahlar nereden bulabilirim? Yerinizde olsam fazla seçici olmazdım, kaçıyor gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | اين اجد بعض الناسفات الجيدة؟ هاربا مثلما تري بوضوح |
| kaçmaya devam ederek, işleri zora sokuyorsunuz. | Open Subtitles | عندما غادرنا البنك أن تظل هاربا فأنك تجعل قضيتك أكثر صعوبة بلا حدود |
| Sadece beni dövüp kaçtığını söyle. | Open Subtitles | فقط أقول له أنت ضربت بلدي حتى وولى هاربا. |
| Yöre halkı tımarhaneden kaçmış bir delinin yaptığını iddia ediyormuş. | Open Subtitles | وقالت الشرطة المحلية أنه كان مجنونا هاربا |
| Benimle çıkabilirdin Josh ama korkup kaçtın. | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون بتاريخ لي، جوش. ولكنك استثنائي وولى هاربا. |
| Aslında İngiltere'de kaçaktı çünkü kardeşiyle yatmış karısı ve birkaç küçük çocukla anal seks yapmıştı. | Open Subtitles | وكان أساسا هاربا من انجلترا السبب عنيدا، كما تعلمون، ينام مع أخته، اللواط زوجته وبعض الأولاد الصغار. |
| Şimdi de L.A.'deki polislerin yarısından kaçarken bir minivan'ın arkasında burger mi yiyorsun? | Open Subtitles | والآن تأكل الهامبرقر في سيارة ميني فان, هاربا من نصف شرطة لوس انجليس |