| Ama her neyse, böylesi dolu bir salon görmek harika, ve gerçekten Herbie Hancock ve meslektaşlarına böyle harika bir sunum yaptıkları için teşekkür etmeliyim. | TED | لكن على أي حال، إنه لعظيم رؤية هذا المسرح الملئ، وحقاً ينبغي علي شكر هاربي هانكوك وزملاؤه لمثل هذا التقديم العظيم. |
| Herbie'nin hakkını yemek istemem tabii. | Open Subtitles | سيده الفريد برجس لا ليس لاخذ شيء من هاربي انا حقا مسرورمن اجله |
| (Herbie) Bu filmi hayatımda bir daha asla görmeyeceğimi biliyorum. | Open Subtitles | هاربي : " أعلم أنني لن أرى هذا الفلم أبدافيحياتي" |
| Karşılığında, Harpiya'nın Oğulları'na olan desteğinizi çekeceksiniz. | Open Subtitles | بسعر جيد بالمقابل، اطلب منكم قطع تمويلكم لـ( سنز أوف ذا هاربي ) |
| Harpiya'nın Oğulları'nı desteklemiyoruz. | Open Subtitles | نحن لانمول أو ندعم ( سنز أوف ذا هاربي ) |
| Harpy'nin Altini. Bundan çay olmaz. | Open Subtitles | (هاربي غولد) لا أحد يحب الشاي من هذه |
| Kuş gövdeli senin kadar gerçek ve aynı zamanda ölümsüz. | Open Subtitles | الـ (هاربي)حقيقية مِثْلك، ومثلكِ أيضاً خالدة |
| Paddy Doyle, FBI'ın en çok aranan kaçaklarından biri. | Open Subtitles | إنه واحد من أكبر هاربي العدالة |
| Ve son kısımda, vücudunun yavaşça kansere yenik düştüğü, son yolculuğuna Herbie bizi götürecektir. | Open Subtitles | وفيالقسمالأخير، عندماينهارجسمهببطءللسرطان، "هاربي " سوف يأخذنا إلى رحلته الأخيرة |
| Herbie Morton piskopos olmuş. | Open Subtitles | الاسقف هاربي مورتنز. |
| - Herbie'yi hatırlıyorsundur canım. | Open Subtitles | -عزيزي ،بالطبع انت تتذكر هاربي. |
| - Bırak. Orada çok iyi, Herbie. | Open Subtitles | (هكذا جيد ومناسب يا (هاربي |
| - Harpiya'nın Oğulları mı? | Open Subtitles | -ولكن أولاد الـ(هاربي)؟ |
| Harpy'nin Altını. Bundan çay olmaz. | Open Subtitles | (هاربي غولد) لا أحد يحب الشاي من هذه |
| Şuradaki gerçek. Bu, Kuş gövdeli Celaeno. | Open Subtitles | ولكن هذه حقيقية ، تلك (سيلانو هاربي)ْ |
| Sen şu Fox River kaçaklarından birisin! | Open Subtitles | (أنت أحد هاربي نهر (فوكس |