| Diğer bütün hediyelerini evde açmıştın. | Open Subtitles | لقد فتحت كل هداياك الأخرى بالمنزل بالفعل |
| En azından hediyelerini geri göndermene gerek kalmadı. | Open Subtitles | لست مضطراً الآن أن تعيد كل هداياك على الأقل |
| Ama ne kadar kibar da olsan, böyle Hediyeleri kabul edemem. | Open Subtitles | لكن يا ريت لا يمكنني حقاً الإستمرار في قبول هداياك بالرغم من عطفك معي |
| Cüppeni giy, hediyeni ver ve son seremoniye hazırlan. | Open Subtitles | البس رداءك وقدم هداياك واستعد للتعهد الأخير. |
| Bir dünya hediye aldın bana 200 dolar ödünç verebilir misin? | Open Subtitles | مع كل هداياك هل يمكنك إقراضي 200 دولار ؟ |
| hediyelerin çok etkileyici olsa da beni emirlere maruz bırakman oldukça yersiz. | Open Subtitles | إخضاعى للأوامر أمر غير لائق مهما كانت هداياك مذهلة |
| Artık seninle yüzleşmenin ve ne senin ne de hediyelerinin o evde istendiğini söylemenin zamanı gelmişti. | Open Subtitles | عرفت أنه حان وقت مواجهتك وإعلامك أنك غير مُرحّب بك في منزلي، ولا هداياك أيضاً. |
| Profesör hediyelerinizi açın. | Open Subtitles | والآن أيّها البروفيسور افتح هداياك.. |
| Vermekten bahsederken, bonkör hediyelerinden biriyle televizyonda ilk defa şarkı söylerken ışık saçmamam sence de ne kadar kötü olur değil mi? | Open Subtitles | الا تعتد انه سيكو مخجلا بالنبسة لي للغناء على التلفاز للمرة الأولى بدون ارتداء الحلقات اللامعة من احد هداياك الكريمة |
| hediyelerini, Yılbaşı sabahına kadar açmaman gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد أعتقدت أنه ليس من المفترض أن تقوم بفتح هداياك حتى صباح عيد الميلاد |
| Sana daha hediyelerini bile vermeden sızdın. | Open Subtitles | أغشي عليك قبل أن نعطيك حتى هداياك |
| Ben pastayı keserken hediyelerini açsana? | Open Subtitles | لماذا لا تفتح هداياك بينما أقطع الكعكة |
| Ne zaman kendi hediyelerini almaya başlayacaksın sen? | Open Subtitles | متى سوف تبدأين في شراء هداياك ؟ |
| Noel hediyelerini şimdi verebilir miyiz? | Open Subtitles | هل نستطيع تقديم هداياك الآن؟ |
| Eski Hediyeleri sollamak zor olacak. | Open Subtitles | سيكون من الصعب التغلب على هداياك الماضيه |
| Kral Tynah. Belki bunun karşılığında ona birşeyler götürebilirim. Kral George majestelerine sizden gelecek Hediyeleri kastediyorum. | Open Subtitles | أيّها الملك (تانا)، ربما سأعيد بالمقابل هداياك إلى الملك (جورج). |
| Hediyeleri açacaksınızdır ya hani. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle uyanırdım. | Open Subtitles | عندما تذهب لكي تفتح هداياك |
| Belki de Noel Baba senin hediyeni yanlış bir eve götürmüştür ya da-- | Open Subtitles | ربما أخذ سانتا هداياك إلى المنزل الخطأ أو لا ... |
| hediyeni bana geri mi veriyorsun? | Open Subtitles | هل تستعيد هداياك ؟ |
| Çünkü bir saniyeliğine hediye olarak bana bunu aldığını düşündüm. | Open Subtitles | لاني توقعت ان يكون هدية سخيفة لي كما هي هداياك المعتادة |
| Hector, hayır oğlum onlar senin hediyelerin değil.. | Open Subtitles | هيكتور)، لا ياعزيزي) ! تلك ليست هداياك |
| Artık seninle yüzleşmenin ve ne senin ne de hediyelerinin o evde istendiğini söylemenin zamanı gelmişti. | Open Subtitles | عرفت أنه حان وقت مواجهتك وإعلامك أنك غير مُرحّب بك في منزلي، ولا هداياك أيضاً. |
| hediyelerinizi alın ve gidin. | Open Subtitles | خذ هداياك و أرحل من هُنا. |
| Senin küçük hediyelerinden birini temizlemeye gitti. | Open Subtitles | انه ذاهب خارجا لينظف احدى هداياك |
| Bize verdiğin nimetler için.. ..sana şükrediyoruz Tanrım. | Open Subtitles | بارك لنا يارب ,في هداياك التي نحن على وشك استقبالها. |