Evet, doğru. Yalnızca üzerimde o kadar para yok demek istemiştim. | Open Subtitles | أجل، صحيح، ماعنيته أنى لا أملك هذا القدر من المال معى |
Üniversite mezunu erkekler bile o kadar kolay para kazanmıyor. | Open Subtitles | حتى الرجال الذين تخرجوا من الجامعة لا يكسبون هذا القدر |
Sadece çaresiz bir adam kaçarken o kadar acıya dayanabilir. | Open Subtitles | وحده الرجل اليائس المُلاحق الذي سيتحمل هذا القدر من الألم. |
Şu anda zaten bu kadar görebilir, ama bu kadarını görebiliyorsa, tamamen görmeye başlaması uzun sürmez. | Open Subtitles | ،هذا ما يتوقع أن يراه الآن لكن إذا كان قادراً على رؤية هذا القدر لن يمر وقت طويل حتى يعود بصره بالكامل |
Peki, bu kadar çok plastik atıkla nasıl başa başa kaldık? | TED | إذًا كيف انتهى بنا الأمر إلى هذا القدر من المخلفات البلاستيكية؟ |
İşte o zaman, belki de o büyük farklılıklarımızın o kadar da büyük olmadığını fark ederiz. | TED | وبعدها، ربما، فقط ربما، سنعي بأن أكبر اختلافاتنا ليست على هذا القدر من الاختلاف حقا. |
o kadar da güzel değil. Ondan kurtulmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | ليس هذا القدر الكبير من الجمال نحن نريد التخلص منه |
o kadar içebildiğine göre böbreklerin çok sağlam olmalı. | Open Subtitles | بالنظر إلى هذا القدر لا بد أن تكون لديك كِلى حديدية |
Parayı toplamak için zaman lazım. Elimizde o kadar para yok. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى وقت لتجميع المبلغ ليس لدينا كل هذا القدر من المال |
o kadar parayı nereden bulayım? | Open Subtitles | ومن أين يمكنني الحصول على هذا القدر من المال؟ |
o kadar para getirmesi için kaç kişilik salon gerektiğini biliyor musun? | Open Subtitles | اتعرفوا حجم الصلات التي يجب ان تعملوا فيها حتى تحصلوا على هذا القدر من النقود ؟ |
Kimse o kadar parayı orada bırakmaz... | Open Subtitles | لن يترك أحد هذا القدر من المال إنتظري لحظة |
Ama mirasımı korumak o kadar kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن ضمان إرثى على هذا القدر من السهولة |
Madem ona o kadar inandın, neden hikayesinin kalanı saçmalık oluverdi şimdi? | Open Subtitles | ولكن إن كنت صدقت هذا القدر ، فلماذا تبدو لك بقية قصتها هراء ، فجأة ؟ |
Ya bende o kadar para yok dersem? | Open Subtitles | اسمع، ماذا لو اخبرتك اني لا املك هذا القدر من المال معي ؟ |
-Çok fazla. o kadar para bizde ne gezer? -İmkansız. | Open Subtitles | -هذا كثير جدا، نحن لا نملك هذا القدر من المال |
Babama ve sana en azından bu kadarını borçlu olduğumu hissettim. | Open Subtitles | لقد شعرت بأني مدين لكِ ولوالدي هذا القدر. |
Hiçbir pişmanlığım yok ama sen sadece bu kadarını yapabiliyorsun ve artık yapamıyorsun. | Open Subtitles | لا ندم على مامضى ، استطعت أن تتحمل إلى هذا القدر والآن لايمكنك الإكمال |
Hiç kimse geleceği hakkında bu kadar çok şey bilmemeli. | Open Subtitles | لا يجب أن يعلم أي أحد هذا القدر عن مصيره |
Bu imkânsız! Bir gecede O kadarını yiyemezsin. | Open Subtitles | هذا مستحيل، لا تستطيعين أكل هذا القدر في ليلة واحدة. |
Para senin için bu kadar mı kıymetli? | Open Subtitles | جيوب هؤلاء الموتى ؟ هل يعنى لك المال كل هذا القدر ؟ |
Basit bir balıkçı örgüt hakkında bu kadar şeyi nasıl bilebilir? | Open Subtitles | كيف لصيّاد سمك بسيط أن يعرف كلّ هذا القدر عن "الشركة"؟ |