| 16 yıl önce doğumda kızları tam da bu hastanede karışmıştı. | Open Subtitles | قبل ١٦ عام، تم تبديل ابنتيهم في الولادة في هذا المستشفى. |
| - Bu da pek mantıklı değil, Ama farkında mısın eğer sokulmasaydım bu hastanede olmazdım. | Open Subtitles | اليس هذا منطقيا لكن هل ندرك انني لو لم يتم لسعي وانتهي في هذا المستشفى |
| Bildiğim tek aile, Bu hastane ve sizsiniz. | Open Subtitles | بقدر ماتكون العائلة ففي هذا المستشفى , أنتم عائلتي |
| Bu hastane kelimenin gerçek anlamıyla mikroplarla ve hastalıkla kaynıyor. | Open Subtitles | هذا المستشفى مزدحم حرفيا بالجراثيم والأمراض |
| Başka bir deyişle, bu makine bu hastanenin veremeyeceği bir sürü şey istiyor. Bu Malavi kırsalındaki bir | TED | بعبارة أخرى هذه الآلة تحتاج إلى الكثير من الأشياء والتي لا يمكن أن يوفرها هذا المستشفى. هذا هو مزود الكهرباء |
| Sigorta şirketinin bir müsterisi bu sabah Bu hastaneye getirilmiş. Yani? | Open Subtitles | وكيل التأمين هذا الصباح كان لديه عميل في هذا المستشفى |
| orada bedava yemek yiyebilir, güzel bir otelde kalbabilir, ve bu hastaneyi utandırmamaya çalışırsınız. | Open Subtitles | حيث سيتناول طعاماً مجانياً ويقيم في فندق لطيف ويبذل قصارى جهده لعدم إحراج هذا المستشفى |
| Bak, bu hastanede bir yerde annemle babam var. | Open Subtitles | في مكان ما في هذا المستشفى توجد أمي وأبي |
| Eski kız arkadaşımdır. bu hastanede çalışıyor. | Open Subtitles | إنها عشيقتي السابقه و هي تعمل في هذا المستشفى |
| bu hastanede insanlar sürekli sevişir. | Open Subtitles | الناس يمارسون الجنس في هذا المستشفى طوال الوقت |
| Ama bebeğini bu hastanede doğurmuştu! | Open Subtitles | ولكنها رزقت بهذا الطفل هنا .. في هذا المستشفى |
| Hiçbir bebek hırsızlığı rapor edilmedi. bu hastanede hiç olmadı. | Open Subtitles | ليس هناك تقرير عن طفل مسروق ليس في هذا المستشفى .. |
| Eğer Bu hastane bir insan vücudu olsaydı, sen de apandisit olurdun çünkü bir zamanlar bir işe yaramışsın o kadar uzun zaman geçmiş ki kimse artık ne işe yaradığından emin değil. | Open Subtitles | لو أن هذا المستشفى جسد إنسان فأنت الزائدة الدودية لأنك كنت تقوم بوظيفة ما قديماً ولم نعد نعرف ما هي |
| Bu hastane beni sıradan vakalara bakayım diye kiralamadı. | Open Subtitles | هذا المستشفى لم يستأجرني من أجل التعامل مع الحالات العادية |
| Az önce, bu hastanenin yıkılacağını öğrendim. | Open Subtitles | لقد سمعت منذ قليل أن هذا المستشفى سوف تتم إزالته |
| Çünkü yaptıkların ve yapma şeklin bu hastanenin yürümesini sağlıyor. | Open Subtitles | لأن ما تفعلينه وكيف تفعلينه يجعل هذا المستشفى يعمل. |
| bu hastanenin senin koca egonu beslemesinden bıktım artık. | Open Subtitles | لقد سئمت من هذا المستشفى التي تغذي غرورك المتوحش |
| Bu hastaneye gelip bir avuç şarlatan tarafından, kıçlarını kafatasıma sokan şarlatanlar tarafından tedavi edilmekten çok memnunum. | Open Subtitles | أنا مسرور لقدومي إلى هذا المستشفى حتى تتم معالجتي من قبل مجموعة من الدجالين الذين لا يعرفون شيء عما يوجد داخل جمجمتي |
| Bu hastaneye böyle vakalar en iyi ihtimalle 6 ayda bir geliyordur. | Open Subtitles | هذا المستشفى يشهد تلك الحالات ربما مرة كل ستة أشهر |
| bu hastaneyi ciddi bir yasal tehlikeye attınız. | Open Subtitles | وضعت هذا المستشفى في مساءلة قانونية خطره. |
| Başkanın özellikle bu hastaneyi seçmesini sağlamak için. | Open Subtitles | لكي يجعل الرئيس يُعالج فى هذا المستشفى تحديداً. |
| Çalışmamı tekrar bu hastaneden başka bir yere taşımayacağım Barton. | Open Subtitles | لن انقـــل دراســـتي خــــارج هذا المستشفى مرّة أخرى يا بارتون. |
| Lisedeyken, bir hastaneye gittik... ameliyat izlemek isteyen bir tek bendim. | Open Subtitles | في المدرسه الثانويه, لقد زرنا هذا المستشفى, |
| Seni temin ederim Bu hastanedeki her cerrahı, herkesi teşhis konusunda yenerim. | Open Subtitles | أضمن لك أنى أستطيع القيام بتشخيص أى مريض جراحى فى هذا المستشفى |