| - bunu birlikte aşacağız. - Hayır. Sizin yolunuzla değil. | Open Subtitles | سنتخطي هذا مع بعضنا البعض لا نريد , ليس بطريقتك |
| İkinci, nişanlımı aldatacak olsaydım bunu genç bir kızla yapmazdım. | Open Subtitles | ثانياً, إذا كنت لأخون خطيبتى فلن يكون هذا مع مراهقه |
| Artık şu işi halledelim ki ben de aileme geri dönebileyim. | Open Subtitles | لننهي هذا مع ليكون بإمكاني العودة إلى عائلتي |
| Eminim seve seve paraları dökülüp araçlara şekil yapacaktır. - Anlaştık. şu işi bitirelim artık, LeBron. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنها سوف تكون سعيدة لننهي هذا مع ليبرون |
| Yarın bize gelirsiniz ve bunu Tatiana'yla beraber konuşuruz. | Open Subtitles | غداً تعالوا الى البيت وسنناقش هذا مع تاتيانا |
| der. Peki bunun iş liderliği ile ne ilgisi var? | TED | السؤال هو ،ما علاقة هذا مع القيادة في الأعمال ؟ |
| Ve Bunların hiçbirini bir, boynuma yapışmış bir erkek arkadaşla yapamam,değil mi? | Open Subtitles | و انا لا استطيع ان افعل اي شيء من هذا مع صديق يقيدني حول عني .اتعلم ؟ |
| Ama aynı şeyi, başka kızlara da yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تسمحى لة بفعل هذا مع فتيات اخريات. |
| bunu bütün sevgimle söylüyorum ama hepimizin beklediği an en nihayet geldi. | Open Subtitles | أقول هذا مع خالص حبي، لكن اللحظة التي توقعناها جميعاً قد أتت. |
| Bilirsin, eğer bunu şeritlerle bileğine eklersek, oldukça eğleceli olur. | Open Subtitles | تعلم، لو وصّلنا هذا مع رسغها بحبال، فسيرفرف نوعا ما. |
| Sebebini ögrenene kadar bunu kimseyle paylasamayiz bizim ve onlarin güvenligi için. | Open Subtitles | وحتى نعرف السبب لا يمكننا مشاركة هذا مع أحد لأجل سلامتهم وسلامتنا |
| Sebebini öğrenene kadar bunu kimseyle paylaşamayız bizim ve onların güvenliği için. | Open Subtitles | وحتى نعرف السبب لا يمكننا مشاركة هذا مع أحد لأجل سلامتهم وسلامتنا |
| bunu elinizden geldiğince dikkat ve önem ile halledeceğinize güvenim tam. | Open Subtitles | أنا متأكدة أنك ستتولى أمر هذا. مع الاهتمام البالغ و الرعاية |
| şu işi çabucak halledebilir miyiz? | Open Subtitles | اه، نظرة، يمكننا، اه، الحصول على أكثر من هذا مع |
| Hadi çabucak bitirelim şu işi de beni içeri atın. | Open Subtitles | دعونا مجرد الحصول على أكثر من هذا مع حتى تتمكن من توجيه الاتهام لي. |
| Bitirelim artık şu işi. | Open Subtitles | لا. دعونا الحصول على هذا مع. |
| Sırf metafor yoluyla Dota'yla bağlantı kurabilmek için. | Open Subtitles | فقط لمقارنة هذا مع دوتا مثل بعض المجاز والاشياء. |
| bunu Dışişleri Bakanı'yla paylaşmam gerektiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنت محقّ، لا أظنّ أنّي سأشارك هذا مع وزير الشؤون الخارجية |
| Ancak, bunun evrimle ne ilgisi var? | TED | لكن، مالذي يجب فعله بكل هذا مع حدوث التطور؟ |
| Bunun Hector ya da başka bir şeyle ilgisi var mı? | Open Subtitles | هل عملت هذا مع "هيكتور" أو شئٌ من هذا القبيل ؟ |
| Ve Bunların hiçbirini bir, boynuma yapışmış bir erkek arkadaşla yapamam,değil mi? | Open Subtitles | و انا لا استطيع ان افعل اي شيء من هذا مع صديق يقيدني حول عني .اتعلم ؟ |
| Ve Bunların hepsini UNSC için en az riskle yapacağız. | Open Subtitles | وسنفعل كل هذا مع الحد الأدنى من المخاطر إلى مجلس الأمن. |
| Ama aynı şeyi, başka kızlara da yapmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك ان تسمحى لة بفعل هذا مع فتيات اخريات. |
| aynı şeyi otomobillerde de görüyoruz. | TED | وعلى نفس المنوال، شهِدنا هذا مع السيارات. |