| Ben de James'in en iyi müşterisiydim. Bana Bu 65'lik Afrika otunu sattı. | Open Subtitles | حسناً , كنت زبون جيمس المفضل وهو الذي باعني هذه التركيبة الأفريقيَّة 65 |
| Bu şeyden yüksek akım geçirmemize izin veren, sıvı metal, ergimiş tuz ve yüksek sıcaklık birleşimidir. | TED | إنها هذه التركيبة من المعدن السائل، و الملح الذائب و الحرارة العالية التي تمكننا من إرسال تيار عالي من خلال هذا الشيء. |
| Bu son derece narin sistem, göğüs çatısı boyunca uzanan çatal kaburgalar ile yerine sabitlenmiş durumda. | TED | الآن، يتم حبس هذه التركيبة الدقيقة للغاية في مكانها من خلال سلسلة من الأضلاع المتشعبة على طول السقف الصدري. |
| Bu 65'lik Afrika otu, anavatandan. | Open Subtitles | هذه التركيبة الـ65 الأفريقيَّة من الأرض الأم |
| Eğer Bu formül yanlış kişilerin eline geçerse Askeri açıdan ciddi sonuçlar doğurabilir. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون هناك نتائج عسكرية حقيقية إذا وقعت هذه التركيبة في أيدي الناس الخطأ |
| Bu birleşim, Bu parçayı bayana başkasının satın aldığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذه التركيبة تعني أن شخص أخر أشتر هذه القطعة للفتاة |
| Gösterin.Bu formül..eksik | Open Subtitles | نعم، كما يبدو لا هذه التركيبة هي لا شيء عدا مرطب بشرة عادي |
| Bu spesifik büyü ve teknoloji birleşimine karşı bilinen bir karşı önlem yok. | Open Subtitles | إنهم لا يعرفون الإجراءات المُضادة. ضد هذه التركيبة المُعينة من السحر و التقنيات التُكنولوجية. |
| Bu özel karışım eğlence amaçlı kullanım için de iyidir. | Open Subtitles | هذه التركيبة بعينها مفيدة من حيث الاستعمال الاستجماميّ. |
| Bu karışım onu kurtaracak bir ilaç kokteyli oluşturabilir. | Open Subtitles | هذه التركيبة تخلق دواءً ممزوجًا قد تنقذه. |
| Şimdi Bu grafikler eskidi artık ancak hala Nielson gibi güçlü rating şirketleri 54 yaşın üzerindeki televizyon izleyicilerini hesaba bile katmıyorlar. | TED | لقد كبروا الأن من هذه التركيبة السكانية، لكنة مازالت قضية أن تقييمات الشركات القوية مثل نيلسون لا تأخذ فى الإعتبار مشاهدي البرامج التفزيونية فوق سن ال 54. |
| Bu birlesim tek kelimeyle mükemmel. | Open Subtitles | هذه التركيبة ملائمة مثل الجحيم |
| Ama Bu özel kombinasyon sayesinde Bu yemeğin kokusu beni anında çocukluğuma geri götürüyor. | Open Subtitles | لكن، في هذه التركيبة الدقيقة ...رائحة هذا الطبق فوراً تذكرني بطفولتي |
| Gücün, teknolojinin, konforun ve fiyatın Bu tür bir kombinasyonu herkes için ...oldukça yeni bir şey. | Open Subtitles | إنه جديد للغاية، هذه التركيبة من القوة، |
| - Bu özel karışıma... dair elimizde hiçbir eşleşme yok. | Open Subtitles | مع هذه التركيبة المحددة من المكونات |
| Bu sembollerin Bu kombinasyonu olurdu? | Open Subtitles | قد يحوي هذه التركيبة من الرموز؟ |
| Bu karışım sizin sanırım. | Open Subtitles | هل هذه التركيبة لك ؟ |
| Bu nemlendirici krem ile... | Open Subtitles | هذه التركيبة الترطيبية مثبتة... |
| Bu delile göre | Open Subtitles | عندما تطابق هذه التركيبة |
| Bu bileşimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره هذه التركيبة |