| - Tanrım. Bu uçakların teknolojisi çok gelişmiş. Tamamen bilgisayarlı. | Open Subtitles | تقنيات هذه الطائرات متقدمة , كلها يتم التحكم بها بالكمبيوتر |
| Bu uçakların bazıları prototip Yani hiç kimse onları havalandıramaz | Open Subtitles | بعض من هذه الطائرات نماذج اولية يعني لا احد طار بها |
| Bu uçaklar ses hızına yakın bir hızda uçuyor. | Open Subtitles | تطير هذه الطائرات مقتربةً من سرعة الصوت. |
| Tamam. Bu uçaklar kendi kendilerine iniyor. | Open Subtitles | أتعلمين أن هذه الطائرات بإمكانها أن تهبط لوحدها؟ |
| Tamam, bu uçakları birleştirirken de şirin kıyafetleri giyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً، يمكنك إرتداء هذا الزي الرائع بينما تضع هذه الطائرات معاً |
| Ancak yuvalar bu insansız hava araçlarının keşfedebildiği, tek obje değil. | TED | ولكن ليست أماكن الكائنات فقط يمكن ان تكتشتفه هذه الطائرات . |
| O uçakların kalkmasını engellemeliyiz. | Open Subtitles | . نحن بحاجة إلى إيقاف هذه الطائرات |
| Bu uçaklardan bir tanesi,şampiyon olacak ve adını spor tarihinin sayfalarına kazıyacak. | Open Subtitles | واحدة من هذه الطائرات على وشك أن تطير إلى صفحات التاريخ الرياضي وتصبح بطلٌ |
| O helikopterleri gemiden uzaklaştırın. Çağırın! | Open Subtitles | أبعد هذه الطائرات عن السفينة اسحبهم حالا |
| Haydi, şu helikopterleri yere indirelim. | Open Subtitles | ونضع هذه الطائرات على الأرض |
| Bu uçakların bana 50 milyon papele mal olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن هذه الطائرات كلفتني خمسون مليون دولار, صحيح ؟ |
| Ve böylece Lord Blackmore'a başvurarak Bu uçakların izinsiz giriş yaptıklarının söylediler. | TED | وتقد تقدما بهذه الشكوى تبعاً لمفهوم اللورد " بلاكستون" التي تقول أن هذه الطائرات كانت تخترق قانون عدم التعدي |
| Hiç kimse! 1945'te Bu uçakların kaybolduğu bildirilmişti. | Open Subtitles | لا أحد هذه الطائرات مفقودة منذ 1945 |
| Bu uçakların para taşıdığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لا أعتقد هذه الطائرات حملت المال |
| Uçağı arayan üç filo var fakat Bu uçaklar radara yakalanmıyor bu yüzden pilotların yüzlerce kilometre karede, gece görsel temas sağlamaları sınırlı. | Open Subtitles | لديهم 3 أسراب تبحث عنها لكن هذه الطائرات لا يمكن رؤيتها بالرادار لذا لن يراها الطيارون ليلاً فى مسافة أكثر من بضعة مئات ميل مربع |
| Bu uçaklar sonunda gönderilmeye hazır. | Open Subtitles | أعتقد ان هذه الطائرات على استعداد للشحن |
| Inanilmazdi, ama ben, genellikle korkmam ama Bu uçaklar çok daha küçüktü... | Open Subtitles | كان ذلك رائع, ولكن انا, عادة لا ارتعب ولكن هذه الطائرات كان اصغر بكثير... |
| bu uçakları izlemenin bir yolu yok mu? | Open Subtitles | أليس لديهم طريقة لتتبع هذه الطائرات ؟ |
| bu insansız hava aracı havada 40 ila 60 dakika kadar kalabiliyor, ki bu da ona 50 kilometre kadar bir alan verir. | TED | هذه الطائرات يمكنها البقاء في الهواء لمدة من 40 إلى 60 دقيقة الذي يعطيها مدى يصل إلى 50 كيلومترا. |
| O uçakların hangileri olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا نعلم ما هذه الطائرات |
| Normalde bir öğrencinin Bu uçaklardan birinde 100 ila 120 saat arasında geçirmesi gerekir. | Open Subtitles | عادة يمضي المتدرب ما بين 100 و120 ساعة في إحدى هذه الطائرات. |
| Bob, resimler lazım. O helikopterleri şimdi havada istiyorum. | Open Subtitles | أريد صور، احتاج إلى أن تكون هذه الطائرات فى الجو الآن |
| Haydi, şu helikopterleri yere indirelim. | Open Subtitles | ونضع هذه الطائرات على الأرض |
| Tüm bu İHA olayı... tam bir çılgınlık. | Open Subtitles | هذه الطائرات البدون طيار والامر كله بغاية الجنون |