| Başını salla, ateş et. | Open Subtitles | هز وجهك وأطلق بندقيتك فى الهواء كن غاضبا وتكلم ببعض الكلام |
| Uymayı düşünüyorsan kanatlarını salla. | Open Subtitles | واين كان اول انذار لعين ؟ هز اجنحتك اذا كنت تنوى الامتثال |
| İyi bir ekibiz sanıyordum. salla ve Pişir. | Open Subtitles | كنت أعتقد أننا نقوم بأداء رائع مع هز و أخبز |
| Sonunda, kolumu biraz sarsarak başını üç kere aşağı yukarı salladı. | Open Subtitles | ثم هز ذراعي برفق, وهز راسه ثلاث مرات يرفعه ويخفضه وهكذا |
| Bir kadına yalan söylediğim zaman kafa sallayıp onaylayacaksın. | Open Subtitles | عندما أقول كلاما غير صحيح هز رأسك و وافقني على كلامي |
| Başını sallamayı kes. | Open Subtitles | انا لست بحاجه اليك ان تخبرني انه كان تصرف خاطئ توقف عن هز رأسك |
| Dediklerimi anlıyorsun, evet için çıngırağı bir kez, hayır için iki kez salla. | Open Subtitles | , لو أنك تفهم هز تلك مرة لنعم و اثنان للا |
| Dediklerimi anlıyorsun, evet için çıngırağı bir kez, hayır için iki kez salla. | Open Subtitles | , لو أنك تفهم هز تلك مرة لنعم و اثنان للا |
| Tamam o zaman, ben bir şey söyleyeceğim doğruysa kafa salla. | Open Subtitles | حسناً، سأقول أمراً إذل كنتُ محقة، هز رأسك |
| İstediğin kadar salla maymun. Orada muz yok. | Open Subtitles | هز كما تريد أيها القرد لا يوجد موز هناك |
| Ponponlarını salla, şeker çocuk! | Open Subtitles | هز البمبم الخاص بك , أيها الفتى اللطيف |
| salla dünyayı. Mutlu mutlu dans et, tatlım. | Open Subtitles | هز العالم وأرقصي بمرح يا عزيزتي |
| Onlar yaşayanlarla birlikte olmalılar. Sadece başını salla. | Open Subtitles | إنهم ينتمون للأحياء هز برأسك وحسب |
| Ve tekme, yumruk, tokat, eller, ördek, dön, geri dön, çevir, salla ve kıvır, kıvır ve salla, kıstır, yumruk, tekme, ve yumruk. | Open Subtitles | وركلة , لكمة ,صد ,تبديل ,انحناء دوران ,نقرة خلفية ,دوران ,هز وتمايل هز و تمايل , مرة أخرى لكمة , ركلة و... |
| Gövdesini sallıyorum. Lütfen kafasını salla. | Open Subtitles | انا اهز الجسم من فضلك هز الرأس |
| salla o kıçı, salla o kıçı, salla o kıçı. | Open Subtitles | هز مؤخرتك, هز مؤخرتك, هز مؤخرتك. |
| Gerçekten de listeyi büyükbabamla paylaştığımda, onaylarcasına başını salladı. | TED | وبالفعل، عندما شاطرت القائمة مع جدي، هز رأسه معترفاً. |
| Ama sen şimdi kafanı sallayıp, umrundaymış gibi bile davranamıyorsun! | Open Subtitles | و تعجزين حتى عن هز رأسك والتظاهر بالإهتمام |
| Kıçını bu kadar sallamayı kes o zaman. | Open Subtitles | توقف عن هز عزقتك كثيرا |
| Kulaklarını oynat dedim, altına doldur değil. | Open Subtitles | لقد قلت هز أذنيك و ليس الذي يوجد في سروالك |
| Kalçalarımızı sallamak, diğer kotilerle konuşmak ve erkeklerle gitmek, bütün bunları gizlice yapıyoruz. | Open Subtitles | هز الأوراك ، و التحدث مع متأنثين أخرين و الإنطلاق مع الفتيان نفعل هذه الأشياء فى سرية |
| Gidip tüy kuyruğunu sallayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الذهاب هز ريشة الذيل. شكر . وشكرا . |
| Büyük Patlama'dan bu yana Evren'i sarsan en büyük patlama. | Open Subtitles | أكبر إنفجار هز الكون منذ الإنفجار العظيم |
| Bu dünyayı şoke etti, Amerika hükümetini derinden sarstı ve bu insanların birçok soru sormasına neden oldu çünkü büsbütün dışarıya sızan bilginin sayısının potansiyel etkisi dikkate değer ölçüdeydi. | TED | صدم هذا الأمر العالم، هز الحكومة الأمريكية، وحمل الناس على طرح أسئلة كثيرة، لأن كمية المعلومات التي سُرِّبت،وتداعياتها المحتملة، كانت كبيرة. |
| # Burada sevgilimle birlikteyim # # Ellerini sallar, dans edersin # | Open Subtitles | ♪ أنا هنا مع صديقتي ♪ ♪ هز يديك وإستلقِ ♪ |
| Gerçekten atılmak istiyorsan kayığı sallaman yetmez. | Open Subtitles | اذا كنتِ حقا تريدين ان تطردي لايمكن فقط هز المركب |
| Şunu şapırdatmayı keser misin? | Open Subtitles | هل ستتوقف عن هز هذا الشيء |