"هناك وحسب" - Translation from Arabic to Turkish

• Orada öylece
• sadece orada
• Orada öyle
• Öylece

Çocuğum, oğlum Orada öylece yatıyor ve bazı cevaplar istiyoruz.
إبني، إبني الصغير يرقد هناك وحسب ونحن بحاجة إلى إجابات

Orada öylece durma, geri zekalı.
،حسن، لا تقف هناك وحسب أيها الوغد الغبي.

Hepinizin Orada öylece oturduğunuza inanamıyorum.
لا يمكن أن أصدقكم جميعاً انكم جلستم هناك وحسب

Üzerime bombayı yapıştırdı. Ben sadece orada çalışıyorum.
وضع القنبلة علي، أنا أعمل هناك وحسب.

Ben her zaman öğrenirim. sadece orada ol.
أنا دائماً اكتشف كل شيء كن هناك وحسب

Orada öyle dikilme.
لا تقف هناك وحسب

Orada öylece oturman çok aptalcaydı.
أعني ، كان تصرفاً غبياً بـ أن تجلس هناك وحسب

Evet, bunu yapamazsın adamım. Orada öylece duruyordu.
أجل، لا يمكنك فعل ذلك يا رجل لقد كان واقفًا هناك وحسب

Orada öylece durdu. -Silahı yoktu.
جلس هناك وحسب ــ لم يملك سلاحاً

Orada öylece oturup, kardeşini düşünecek beni de ölerken seyrettiğinde kendisini biraz daha iyi hissedecek.
سيقوم بالانتظار هناك وحسب . يفكر في أخيه وكيف أنه سيشعر بالتحسن ... قليلا جداً . في حال شاهدني أموت

Ben de Orada öylece durup ağabeyimin ölmesini izledim.
ووقفتُ هناك وحسب أشاهد أخي يحتضر

O zaman Orada öylece otururuz.
إذن سنجلس هناك وحسب.

Orada öylece yatıyor.
انه مستلقٍ هناك وحسب

Hayır, Orada öylece duruyorlardı.
لا، لقد كان يقفان هناك وحسب

sadece orada oturup, bir şeyler bağırır.
يجلس هناك وحسب يصرخ بأمور

Bilmiyorum, sadece orada olmak istedim.
أردتُ أن أكون هناك وحسب.

sadece orada mutlu değilim, tamam mı?
أنا لست سعيدٌ هناك وحسب

Medusa'nın ne düşündüğü konusunda eski kaynaklar oldukça yetersizdir, onu sadece orada oturan ve bir sürü taş ceset arasında hayatını sürdüren biri olarak anlatmışlardır.
كانت المصادر القديمة متكتمة حيال ما اعتقدته (ميدوسا) أنها جالسة هناك وحسب تعيش حياتها وسط مجموعة ضخمة من الجثث المتحجّرة.