| Boynuma sarabileceğim bir şey mi? | Open Subtitles | هو شيءُ أنا يُمْكِنُ أَنْ الفّةْ حول رقبتِي؟ |
| Şayet öğrendiğim bir şey varsa da liseden kalma yaralarım okulun balo kraliçesiyle yatarak iyileşmeyecek. | Open Subtitles | إذا هو شيءُ واحد تَعلّمتُ، جروح مدرستي العليا القديمة لَنْ يُشفي بالنوم مَع ملكةِ الحفلة الراقصةَ. |
| Endişelenmek zorunda olmadığınız bir şey. | Open Subtitles | هو شيءُ الذي أنت ليس من الضروري أن تَقْلقُ حول أَو يَخْرجُ عن طريقكَ أَنْ يُصبحَ. |
| Resmî açıklamayı sorgulamak başka şey, saçma sapan suçlamalarda bulunmak ise bambaşka. | Open Subtitles | هو شيءُ واحد للشَكّ القصّة الرسمية، وآخر كليَّاً لتَوجيه الإتّهاماتِ البرّيةِ |
| Yani, kardeşinin anlaşamadığın bir kocası olması bir şey... | Open Subtitles | أَعْني، هو شيءُ واحد عندما أختكَ عِنْدَها a زوج |
| Tek başımayken yaptığım bir şey. | Open Subtitles | هو شيءُ أنا أعْمَلُ عندما اكون لوحدى. |
| -Hayır, Posbıyık. Sanırım bu, benim yaptığım bir şey. | Open Subtitles | هو شيءُ عَملتُ، أَحْزرُ. |
| Kötü bir şey olduğunda da Ray'in o günü iyi geçmesin diye dua ederim. | Open Subtitles | وإذا هو شيءُ سيئُ، أَقُولُ في الحقيقة a صلاة الذي راي... لا يَعْملُ ذلك جيد ذلك اليومِ. |
| Hayır... ..iyi bir şey. Aslına bakarsan duygularına bağlı. | Open Subtitles | لا، هو شيءُ جيدُ، أعتقد هذا |
| Senin, yapmayı beceremiyor gibi göründüğün bir şey bu. | Open Subtitles | هو شيءُ تَبْدو عاجزا عن فعله |
| Yalnızlığın biraz ötesinde bir şey. | Open Subtitles | هو شيءُ ما عدا الوحدةَ. |
| İnanılmaz bir şey. | Open Subtitles | هو شيءُ شنيعُ. |
| Bu önemli bir şey. | Open Subtitles | هو شيءُ. |
| Bu şöyle bir şey... | Open Subtitles | هو شيءُ مثل... |