| İçeri ve dışarı gitti ve teker teker her vuruşta sınıf arkadaşlarımın okurken dikkatleri dağıldı ve bana bakmaya başladılar. | TED | كان ذلك يجري داخليًا وخارجيًا، ومع كل ضربة، واحدة تلو الأخرى، توقف زملائي عن التركيز في القراءة وبدأوا بالنظر إليّ. |
| Köpeğin içine elini sokarak... kurtları teker teker parmaklarıyla toplamaya başladı. | Open Subtitles | ادخل يده الى داخله وسحب اليرقات الى الخارج ,واحدة تلو الاخرى. |
| Ve ardından, bir bir, koronolojik sıranın tam tersine, kendilerini bundan muaf tutarak, duyguların kayan listesine giriyoruz. | TED | وبعد ذلك، واحدة تلو الأخرى، بترتيب زمني معكوس، يعذرون أنفسهم، بالدخول في قائمة دائرية للمشاعر. |
| Birisi dönen dünyayı temsil eden "Tek Dünya" ve diğeri de verileri bir film şeridine dönüştüren ve bunları da bir bir incelemenize olanak sağlayan "Birçok Ses" adlı mod. | TED | هناك عالم واحد، يمثل الكون المعمور، وعديد من الأصوات، التي تقسم البيانات الى أشرطة أفلام وتجعلك تدقق واحدة تلو الأخرى. |
| Durumda güvenli olmak zorunda sel, bu yüzden boyunca bu gün, tek tek kontrol ediyorlar, her birkaç saniye. | Open Subtitles | لديهم من ان تؤمن حالة الفيضانات، وذلك في جميع أنحاء اليوم، فحصت هم، واحدة تلو الآخر، كل بضع ثوان. |
| Obama'nın pek çok fotoğrafını tek tek gösterdik ki, bu sayede insanlar bir fotoğraftan diğerine değiştirdiğimiz tek şeyin yapay olarak ten rengini biraz aydınlatıp kararttığımızı fark etmesinler. | TED | قدّمنا العديد من الصور الفوتوغرافية لأوباما واحدة تلو الأخرى، لذلك لم يلاحظ الناس أن ما كنا نغيره، من صورة للأخرى قمنا بإضاءة أو تعتيم درجة لون بشرته بطريقة مفتعلة. |
| Yaşlılığın yüz çizgilerimi birer birer sarışını izledim. | Open Subtitles | رأيت هذا العمر ينتشر على ملامحي واحدة تلو الأخرى |
| Şimdi de, yumurtalarını birer birer karasineğin karnına yapıştırıyor. | Open Subtitles | والآن تلصق بيضها واحدة تلو الأخرى في بطن الذبابة. |
| Sırayla; kollarımı, kafamı ve vücudumu kaybettim. | Open Subtitles | واحدة تلو الاخري، فقدتُ ذراعي ورأسي، وجسدي |
| Buralar ancak teker teker, piyade eliyle alınabilirdi. | Open Subtitles | الحل الوحيد وقتها كان الأستيلاء عليها واحدة تلو الأخرى بواسطة القوات البرية |
| Ben senin asli amaçlarından teker teker uzaklaştığını gördüm, büyük hırs, açgözlülük, seni tamamen kuşatana dek. | Open Subtitles | لقد رأيت أنبل التطلعات الخاص تسقط واحدة تلو الأخرى حتى العاطفة الماجستير ، والجشع ، ينسخ لك. |
| Terminalleri tarayarak, teker teker elerim. | Open Subtitles | سأفحص كُل شاشات الكومبيوتر العاملة وسألغيهم واحدة تلو الأُخرى |
| Sekiz sıska bacağını da teker teker kopartacağım. | Open Subtitles | سأنزع قوائمك الثماني الهزيلة واحدة تلو الأخرى |
| Ve oradaki tüm yeşil noktalar, bir bir kırmızıya dönüyor! | Open Subtitles | وكل نقطة من تلك النقاط الخضراء تتحول إلى اللون الأحمر واحدة تلو الأخرى |
| Şimdi hepsini bir bir yiyeceksin yoksa senin kafanı koparırım. - Evinize gidin. | Open Subtitles | والآن كلهم واحدة تلو الأخرى وإلا قطعت رأسك |
| Ve öyle de yaptım. Onları tek tek yeniden tasarlamaya başladık. | TED | وذلك ما فعلت. قمنا بإعادة تصميمهم، واحدة تلو الأخرى |
| Üzerlerinden tek tek gidebilir, hangisi ya da hangilerinin tutarsızlığa neden olduğunu tespit edebiliriz. | TED | ويمكننا أن نفحصها، واحدة تلو الأخرى، ونحدد أيها التي تسببت بالتناقض. |
| Çığlıklar atmışlar, durması için yalvarmışlar, ama onları birer birer asmış. | Open Subtitles | و قد صرخن يرجونه أن يتوقف لكن قام بقتلهن واحدة تلو الأخرى |
| Alman şehirleri birer birer yanıp kül edilmişti. | Open Subtitles | واحدة تلو الأخرى، أحترقت المدن الألمانيه بلهيب العاصفه النيرانيه |
| İşyerlerini ara Sırayla. | Open Subtitles | شركات الاتصال، واحدة تلو الآخرى |