| Bugün dünyada tek bir gerçek var. Batıya dön. | Open Subtitles | هناك حقيقة واحدة فى العالم اليوم أنظر إلى الغرب |
| ..mahallede böyle konuşan tek bir kız vardı, biliyor musun? | Open Subtitles | عندما كنت فى عمرك كان هناك فقط فتاة واحدة فى الحى تتحدث هكذا هل هذا كل شىء .. |
| Şu dergiyi bırak ve beni dinle. Sadece tek bir şansımız var. | Open Subtitles | بربّك يا بوبى, ضع المجلة بعيداً و إنتبه ربما لدينا فرصة واحدة فى هذا |
| Milyonda birdir Bizim gibi | Open Subtitles | هى واحدة فى المليون فرص الشعور |
| Milyonda birdir | Open Subtitles | هى واحدة فى المليون |
| Milyonda birdir | Open Subtitles | هى واحدة فى المليون |
| Grasse'daki kızlar kafalarının arkasına tek bir darbeyle öldürülmüştü. | Open Subtitles | فتيات جراس قُتِلنَ بضربة واحدة فى مؤخرة رءوسهن |
| Yine de tüm bu karmaşıklık sadece tek bir basit denklemden kaynaklanmaktadır. | Open Subtitles | كـل هذا التعقيد منبثق تمامـاً من معادلة واحدة فى غاية البساطة |
| O ifadeyi ömrümde sadece tek bir kişinin gözlerinde gördüm. | Open Subtitles | أتعرفين لقد رأيت هذا التعبير فى أعين شخص واحد فقط لمرة واحدة فى حياتى |
| Yani, bütün bu kameralar saldırganlara dair tek bir görüntü bile yakalayamadı mı? | Open Subtitles | إذاً كل هذه الكاميرات، ولم تنجح واحدة فى إلتقاط صورة واحدة للمختطفين؟ |
| Diyeceğim o ki şu an hayatımda sadece tek bir kız var. | Open Subtitles | ,المقصد هو انى لدى فقط فتاة واحدة فى حياتى الآن |
| Başının arkasına sıkacağım tek bir kurşun, işini görmeye yeter. | Open Subtitles | رصاصة واحدة فى مخرة رأسك ستوفى بالغرض |