Hedefler önemlidir, eylem odaklıdır, ilham vericidir ve belirsiz düşüncelere karşı aşı gibidir. | TED | والأهداف تكون ذات مغزى، عملية المنحى، ملهمة، نوع من اللقاح ضد التفكير الغامض. |
Adamlarımız onların hava alanına nezarethaneye, güç merkezine ve diğer önemli tesislerine saldıracak. | Open Subtitles | سيقوم رجالنا بمُهاجمة القواعد الجوية والحجز الرئيسي .. ومحطة الطاقة والأهداف الحيوية الأخرى |
Geleceğin şirketlerini yaratacak olan iki yazılım sürücüsü 'değerler' ve 'amaçlar' olacak. | TED | القيم والأهداف مقبلة على أن تشكل البرامج التي تؤدي الى خلق شركات الغد. |
Johnson ve Lakoff, ortak yapılan bir sanat eserinin içerdiği her şeye değinir: Çaba, anlaşma, sabır, ortak amaçlar. | TED | وتحدّث جونسون ولاكوف عن كل ما يتطلّب هذا العمل الفنّي المشترك: الجهد، الوفاق، والصبر، والأهداف المشتركة. |
Ama eğer bir oyun yapımcıları konferansına gitseniz, tüm konuştukları duygu, amaç, anlam, anlayış ve his olacaktır. | TED | ولكن إذا ذهبتم إلى مؤتمر إنتاج الألعاب الإلكترونية ما يتحدثون عنه هو العواطف والأهداف المعاني، التفهم والمشاعر |
Şansımız olursa, geceye hedeflerimiz ölmüş olacak ve biz zengin olacağız. | Open Subtitles | مع الحظ، من خلال هذه الليلة، والأهداف سوف يكون ميتا وسنكون الغنية. |
Tüm niyetlerle ve amaçlarla, bu şey tekerlekli bir bomba. | Open Subtitles | بالنسبة للنوايا والأهداف فما هي إلا قنبلة مع مقود. |
Ben de zaman çizelgesi ve gelişimi üzerinde çalışayım. Güzel olacak. | Open Subtitles | وسوف أعمل خارج الجدول والأهداف معه سوف انجح ذلك |
Özel görevleri ve gizli amaçları seviyorum. | TED | وأحب المهام الخاصة والأهداف السرية. |
Bu hastalıklar intiharla sonuçlanabiliyor, genelde kişinin işte tam potansiyel göstermesini engelliyor ve ölçülmesi zor pek çok trajediye neden oluyor: Yitirilen ilişkiler ve bağlantılar, hayaller ve fikirlerle ilgili kaçırılan fırsatlar gibi... | TED | يمكن أن تؤدي هذه الأمراض إلى الانتحار، حيث تضعف قدرة الشخص للعمل كما ينبغي، وتسبب العديد من المآسي التي من الصعب تقديرها: مثل خسارة العلاقات والتواصل الاجتماعي، وضياع الفرص لتحقيق الأحلام والأهداف. |
ve müslümanların bakışında bu hedefler, temelde barış, adalet, ve eşitliktir, geleneksel müslüman eğitilerinde, hedefler bunlardan başkası değildir. | TED | والأهداف من وجهة نظر المسلمين هي، أساساً، السلام، العدالة، والمساواة، لكن بشروط تتوافق مع التعاليم الإسلامية . |
Japon-Amerikan Savaş Alayı eğitimde ülkeleri için savaşa hazırlanıyorlar ve yetiştirilmelerinin bir bölümü olan Amerikan idealleri. | Open Subtitles | - اليابانيين في معسكر التدريب يستعدوا للقتال من أجل بلادهم والأهداف الأمريكية التى هي جزء مما تربوا عليه |
Tüm niyet ve amaçlara karşın biz evlendik. | Open Subtitles | بكل النوايا والأهداف فنحن متزوجتين |
Haftaya WNY-8 haberde daha fazla sayı ve gündem olacak. | Open Subtitles | تابعونا الأسبوع المقبل لمزيد من اللقطات الهامة والأهداف "هنا على قناة "دابليو ان واي-8 |
Küresel Hedefler A'ya ulaşmayı amaçlıyor, bu nedenle People's Report Card'ı her yıl tüm dünya ve tüm ülkeler için güncelleyeceğiz. Böylece liderlerimize hedefe ulaşmaları ve sözlerini tutma konusunda hesap verdirebiliriz. | TED | والأهداف العالمية في طريقها إلى الحصول على درجة A، ولذلك سنقوم بتحديث بطاقات التقرير الشعبية سنويا، للعالم ولكل بلدان العالم، لكي نتمكن من توجيه قادتنا لتحقيق هذا الهدف والوعد. |
Affet beni, başarmak istediğim amaçlarım ve hayallerim vardı. - Hangi hayaller? | Open Subtitles | -عندي بعض الأحلام والأهداف أردت تحقيقها |
Travis'le Dustin misal. Bir sürü arkadaşları ve bir sürü amaçları var. | Open Subtitles | ترافيس) و(داستن) يملكان) .العديد من الرفاق والأهداف |
Birkaç hafta sonra Shannon ile Kona'nın 'felaket' olduğu konusunda konuşuyordum ve o bana ''Minda, büyük hayal ve hedefler sadece kaybetmeye hazır olduğunda gerçekleşir''dedi. | TED | بعد بضعة أسابيع كنت أتحدث مع (شانون) عن "مصيبة (كونا)"، فقالت لي الآتي: "إن الأحلام والأهداف الكبرى لا يمكن أن تتحقق إلا عندما تكونين مستعدة للفشل." |
(Kahkahalar) Gerçeklik ve ben... aynı değerlere, aynı amaçlara sahip değiliz. (Kahkahalar) Dürüst olmak gerekirse benim amaçlarım da yok; fantezilerim var. | TED | (ضحك) وأنا والواقع... لا نتشارك نفس القيم والأهداف... (ضحك) لأكون صريحة معكم، لم يَكن لديّ أهداف، لديّ خيالات. |