Polis arabası yok, destek yok, korkudan bacaklarımda kramp gözlerimde ter ve kasıklarım... | Open Subtitles | لا توجد سيارة فرقة ولا يوجد دعم وساقايمتقلصتانبسببالخوف.. والعرق يدخل عيني ويغمر جسدي |
Bir yandan kafamdan ter damlıyor. Çünkü Homer Simpson'u bu pozisyonda yapmak durumundayım. | TED | والعرق الذي يتقطرمن جبهتي لأن علي أن أنحت "هومر سيمبسون" في هذا الشكل. |
Ve tenimin üzerinde ten düşünüyorum ve ter. | Open Subtitles | وأتخيل جسدي يلتصق بالآخر , والعرق يتصبب مني |
ve ırk, bizim korkularımızdan ve cahilliğimizden yarattığımız gayrı meşru bir kavram. | TED | والعرق هو مفهوم لا أصل له نحن أنشأناه بأنفسنا مبنيا على خوفنا والجهل. |
Hayır. Kum, güneş ve terli bir hafta. | Open Subtitles | رقم اسبوع من الرمال، الشمس، والعرق. |
Evliliğim için döktüğüm teri ve harcadığım emeği düşünmem beni ondan nefret ettiriyor. | Open Subtitles | عندما أفكّر عن كل الدّماء والعرق والدّموع التي مررت بهم في زواجي يجعلني أشعر أكرهه |
Ya eğer, bütün bunlardan sonra, kanla, canla, terle ve milletin sidiğinin temizlenmesiyle uğraşarak alındığını bilmeyecekse bu biletlerin? | Open Subtitles | ماذا لو أنها لم تعرف الدمّ والعرق وبول الآخرين التي واجهتها للحصول على التذاكر |
Nefesinizden, cildinizden, terinizden ve ten kokunuzdan kim olduğunuzu çıkarabiliyorlar. | TED | فيمكنهم التعرف عليك عن طريق إفرازات جسمك عن طريق النفس والجلد والعرق ورائحة الجسم. |
Niye işin sırrı hep özgüven oluyor? Neden bir sefer de bira göbeği veya heyecandan terleme olmuyor? | Open Subtitles | كيف لا يكون ًأبدا مقابض الحب والعرق المتوتر |
Kumarcının parası bu nedenle lanetlidir. bu sivrisinek musallat olmuş bir memleketin ter kutusu | Open Subtitles | نقود المراهناك هى سبب وجودى هنا فى هذة البلد الميئة بالناموس والعرق |
Ben Afganistan'da ter, kan ve korkunun tam ortasındaydım. | Open Subtitles | أنا كنت في أفغانستان وسط الدم والعرق والخوف |
Altı aylık kan, ter, emek boşa gitti. | Open Subtitles | ستة أشهر من الدم والعرق والدموع ذهبت سدى |
Bu şirketi kurmak için, fon için ücretsiz prova alanı için yalvarmayı uykusuz gecelerde buna körü körüne inanmayı kan, ter ve gözyaşı nehrini aklın almaz senin. | Open Subtitles | لا يمكنك تصور نهر الدم والعرق والدموع الذي سبحت فيه لبناء هذه المؤسسة أتوسل للتبرعات |
Alkol, çürümüş et, ter ve idrar kokuyordu. | Open Subtitles | تفوح منع رائحة الكحول واللحم العفن والعرق والبول |
Sahip olduklarını elde etmek için çok ter döktüler. | Open Subtitles | قدمت الكثير من الجهد والعرق للحصول على ما حصلت عليه. |
Çocuklar kan, ter ve gözyaşıdır yani. | Open Subtitles | الأطفال هم الدماء والعرق والدموع.. انت تعلم ذلك |
Bu elbiseden hemen kurtulmak istiyorum çünkü gerçekten kan, ter ve annemin parfümü gibi kokuyor. | Open Subtitles | أريد التخلص من هذا الفستان لأن رائحته نتنة حقاً. رائحة الدماء والعرق وعطر والدتي. |
yüzü toz, kan ve ter içinde kalmış. | TED | بوجهه المشوه بالغبار والدم والعرق. |
Dolayısıyla cinsiyet ve ırk gözetilmeksizin işe alım bence kesinlikle iyi fikir. | TED | لذلك التوظيف بطريقة الجنس والعرق العمياء بالتأكيد تبدو جيدة بالنسبة لي. |
Zenginlik ve ırk, ceza verilmesinde herkesin itiraf edemediği kadar büyük bir role sahip. | Open Subtitles | الثروة والعرق يلعب حاليا دورا أكبر في الحكم اكثر مما يعترف به الناس |
Sıcak ve terli oluyorlar, ve... | Open Subtitles | تزداد الحرار والعرق |
Vajinal sıvıda tutarsızlık, ve sen kan ve teri çoktan eledin, ...yani, onların ne olduğunu tanımlayacak ize bağlı. | Open Subtitles | غير متوافق على سوائل مهبلية وقد إستبعدنا مسبقاً الدم والعرق إذاً يعود لقسم الأثر تحديد ماهيته |
Neler yapabildiğimizi; kanla, terle ve azimle neler başardığımızı hatırlayın; dur durak bilmeden işleyen çarkları göbeği çatlayana kadar çalışıp ekmeğini çıkaran insanları. | TED | دعونا نتذكر ما نحن قادرون على فعله؛ كل الذي بنيناه بالدم والعرق والأحلام؛ كل عجلةٍ لا تزال تدور؛ والذين ضلّوا واقفين على أقدامهم بسبب عملنا المضني. |
Nefes darlığı, terleme belirtileri gösterdiğinde... | Open Subtitles | إذا بدأت أعراض ضيق التنفس والعرق.. |