Onunla yat, onu sev, ona bir pislik gibi davran. Onun kalbini kır. | Open Subtitles | لتضاجعها وتحبها وتعاملها بقسوة وتكسر قلبها |
Ve sen, sıska çocuk neden şu kutunun kilidini kırıp onu oraya götürmüyorsun? | Open Subtitles | وأنت أيها الفتى النحيف لما لا تحضر ذلك الصندوق هناك وتكسر القفل ؟ |
Ama gerçek bir aşk hikayesi, hüzünlüdür ve kalbini kırar. | Open Subtitles | لكن قصص الحب الحقيقية, تكون حزينة جداً وتكسر القلوب |
Tatlım, o trapezden düşüp boynumu kırayım ki seni kırmak istemem. | Open Subtitles | يا عزيزي , أفضل أن أسقط من الأرجوحة وتكسر عنقي .. ـ على أن أجرح مشاعرك |
Aman şu iplere dikkat et Steve. Takılıp boynunu kırarsın sonra. | Open Subtitles | انتبه من هذه الخيوط يا"ستيف" أنت معرض لأن تتعثر وتكسر عنقك |
Bir ders almasını ve vücudundaki bütün kemiklerin kırılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تلقنه درساً وتكسر كل عظمة سليمة في جسده |
- Önüne bakma, insanların bacağını kır... - Tamam, tamam yeter. | Open Subtitles | تقود وتكسر أرجل الناس |
- Kapıyı kır. | Open Subtitles | وتكسر الباب |
İstediğinde bir şeyi kırıp istediğinde çığlık atıp, istediğinde çocukça davranıyorsun. | Open Subtitles | وتكسر أي شيء لو أردت تصرخ لو أردت وتتصرف كالأطفال لو أردت |
Neden gidip, kapıyı kırıp tabancanla o kaltakları döverekten onlara kimin patron olduğunu göstermiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تذهب وتكسر الباب فحسب وتدبّ الرعب في قلوب تلك السفلة وتريهم من هو الرئيس؟ |
Ya da zaman dalgası, gökyüzünü ikiye bölerek, kaburgalarımı kırıp evrendeki her şeyi silene kadar. | Open Subtitles | أو حتّى تقوم الموجة الزمنيّة بشقّ السماء وتكسر أضلعي -وتحذف كلّ شيء من الكون |
Bazı akşamlar olmuyor değil mi? Söylemek istediğim şu, Julia vinçteyken o ilmek çözülürse, bacağını kırar. | Open Subtitles | لو ان هذه العقدة انحلت وجوليا مرفوعة ستسقط وتكسر قدمها |
Perşembeleri gelir. Dikkat et, herşeyi kırar. | Open Subtitles | تأتي أيام الخميس لتعتني بالصغار ، وتكسر كل شيء |
İlaç ve alkol aldığından dolayı sendeler tepetaklak merdivenlerden aşağı yuvarlanır kafasının üstüne düşer ve boynunu kırar. | Open Subtitles | وبتأثير المخدرات والكحول هي تنزلق وتسقط الرأس تلو الكعب الى اسفل الدرج تهبط على رأسها وتكسر رقبتها |
Düşüp, diğer kalçanı da kırmak ister misin? | Open Subtitles | اتريد ان تقع ؟ وتكسر ركبتك الاخرى |
Kapanmama ve kunduzun ayağını kırmak gibi. | Open Subtitles | تخفق الهدف وتكسر سيقان القنادس |
Adamı çok sıkı kavrarsan pateşiye neden olursun dil kemiğini kırarsın hatta yara bere bile olur. | Open Subtitles | أمسك رجلا بشدة وستسبّب له نمشات دماء وتكسر عظام عنقه ، وحتى كدمات |
Sen bir şeyler yaparsın, bir şeyler kırarsın ama bir şeylerle ilgilenmezsin. | Open Subtitles | انت تفعل اشياءً. وتكسر اشياءً. انت لا تهوى شيئاً. |
İşlerin bu raddeye gelmesini ve korumamız gereken kişinin boynunun kırılmasını istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن يذهب عملي سدى وتكسر رقبته |