| Birliğe inandı.Bu ülkeyi tekrar biraraya getirdi.. | Open Subtitles | آمن بالأرضية المشتركة وقد وحد هذه البلاد |
| Balayına gitmek yerine canavar bütün krallıkları bir araya getirdi ve kendini Auradon Birleşik Devletleri kralı seçtirdi. | Open Subtitles | إذاً بدلاً من شهر العسل الوحش وحد كل المماليك ولقد تم إنتخابه أن يكون ملك الولايات لولاية أورادون |
| İlk Egemen Çin İmparatoru savaşan yedi eyaletimizi birleştiren çılgın hükümdar, Lo Pan'ı mağlup etti ve MÖ 272 yılında ona, şu dehşet verici bedensizlik lanetini uyguladı. | Open Subtitles | و أول إمبراطور مستقل للـ(صين) هذا الملك المجنون الذى وحد ولاياتناالسبعالمتقاتلة،هزم "لو بان" وفرض عليه هذه اللعنة الرهيبة التى جعلته غير آدمى فى عام 272 قبل الميلاد |
| Cihanları birleştiren Yuan'ın Kurucusu Cennetin isteğini iyi anladı ve tüm ulusları himayesine aldı. | Open Subtitles | 582)}(أب (اليوان ...الذي وحد العالم 582)}.. يعرف جيداً إرادة السماء |
| Bazı sosyetik tipleri yumrukladıktan sonra Deeds tenisin kötü çocuğu John McEnroe'yla güçlerini birleştirdi. | Open Subtitles | فبعد ضربه لبعض من أثرياء المجتمع وحد ديدز قواه مع الولد الشقى فى عالم التنس جون ماكنــرو |
| Maxwell elektrik ile manyetizmayı birleştirdi. | Open Subtitles | ماكسويل وحد الكهرباء والمغناطيسية |
| Uyuşturucu savaşına son vermek topluluğu bir araya getiren asıl gündemdi. | Open Subtitles | وضع حد لحرب المخدرات كان جدول الأعمال الذي وحد المجتمع حقا |
| Tanrım bizi burada bir araya getirdi kimsenin sizi ayırmasına izin vermeyin... | Open Subtitles | قَسّ] هؤلاء الذين وحد الله قلوبهم] لن يستطيع اي انسان تفرقتهم. |
| Batı düzlüklerini bir araya getirdi. | Open Subtitles | لقد وحد أمم السهول الغربية |
| Chet Achison grubu bir araya getirdi. | Open Subtitles | كان،"شيت أشيسون"،لقد وحد العصابات معا. |
| Azazel bir zorbaydı ama bizi bir araya getirdi. | Open Subtitles | , أزازيل) كان طاغية) لكنه وحد صفوفنا |
| Davut İsrailoğullarını birleştiren Büyük Kral oldu. | Open Subtitles | وحد (داود) الملك العظيم الاسرائيليين |
| Kendisi Siyam'ı birleştiren ilk kişidir. | Open Subtitles | (أول من وحد (سيام |
| Davut İsrailoğullarını birleştirdi ve Yeruşalim'i feth etti. | Open Subtitles | وحد (داود) الاسرائيليين ووصلهم إلي مدينة "أورشاليم" |
| 100 tane savaşan kabileyi birleştirdi. | Open Subtitles | لقد وحد مائة قبيلة متناحرة |
| Papa cenapları bütün İtalya'yı birleştirdi. | Open Subtitles | قداستة قد وحد كُل إيطاليا |
| Biliyorum. Yunanistan'ı sadece bu bir araya getirecektir. Sizi bir defada bırakacağım. | Open Subtitles | -انا علم,ان هذا فقط هو ما وحد اليونان,سارحل حالا |