"ودعوني" - Translation from Arabic to Turkish

• bırakın
• izin verin
• söylememe izin

İkiniz de kıpırdamayın, bırakın da rehineye ne yapacağıma karar vereyim.
لا تتحرّكوا جميعاً ودعوني أكتشف ما العمل برهينتنا

İstediğiniz buysa, gidin hayatlarınıza devam edip benim hayatımı da bana bırakın.
ان كان هذا ماتشعرين بة ، اذهبوا فحسب, استمروا بحياتكم ، ودعوني اعيش حياتي.

Daha önce hiç tanışmamışız gibi yapın. Ve beni bırakın tamam mı?
تظاهروا كأننا لم نتقابل ودعوني أذهب، اتفقنا؟

Ve söylememe izin verin, mısır her şeyde var.
ودعوني اخبركم ان الذرة تتواجد في كل شيء

Sizle bunun hızlıca üzerinden geçmeme izin verin.
ودعوني اعرض عليكم بصورة سريعة هذا الامر

- Size tavsiyem bırakın gidelim.
خذوا بنصيحتي أيها السادة ودعوني أمر

Şu an önemli olan tek şey Julian'ı bulup eve dönememesini sağlamak eğer dahil olmayacaksanız araba yolculuğundan çıkarın beni bırakın gideyim.
لا يهمّ الآن سوى أن نجد (جوليان) ونحرص على عدم عودته للبيت لذا إن لم تكونا معي، فاعفياني من الجولة ودعوني أخرج.

bırakın bu işte olsun, göstereyim bunu size.
ودعوني أثبت لكم ذلك

Rahat bırakın beni!
ها هي الآخرى ودعوني بسلام

bırakın da işimi yapayım.
ودعوني أقوم بعملي.

Beni rahat bırakın.
إرحلوا, ودعوني وحدي

bırakın da size ne kadar aptal olduğumu anlatayım.
ودعوني أخبركما كَم كنت غبية؟

İzin verin bu nasıl ortaya çıktı onu anlatayım.
ودعوني أخبركم قليلا كيف بدأت هذه القصة.

Son olarak şunu söylememe izin verin; ses tüm yönlerde hareket eder ve fikirler de.
ودعوني أختم بقول أنّ الصّوت ينتقل في كلّ الاتّجاهات، وكذلك تفعل الأفكار.

Şu anda bu platformda, dört üniversiteden çeşitli dallarda 43 ders var ve kısaca nasıl bir şey olduğunu açıklamama izin verin.
لدينا الآن 43 مقررا في المنصة من 4 جامعات في مختلف التخصصات، ودعوني أعرض عليكم القليل مما يبدو عليه ذلك.

Şu sözde atom enerjisini açığa çıkarmakla ilgisi olmadığını belirtmeme de izin verin.
ودعوني اخبركم انها ليس لها علاقه ابدا بما يسمي الطاقه الذريه

Şikago halkı adına, buna göz yummayacağımızı söylememe izin verin.
ودعوني أقول نيابةً عن سكّان شيكاغو أننا لن نتهاون بهذا!

Ve bu adamın sadece büyük bir lider ve harika bir CEO olmadığını söylememe izin verin.
ودعوني أخبركم أن هذا الرجل ليس فقط قائدًا عظيما و... رئيسًا تنفيذيا لامعًا،