| Sen ve kız arkadaşın başıma gelenleri umursamıyor bile! | Open Subtitles | أنت وصديقتك الجيدة لا يمكنكم تقدير ما حدث لى |
| Ona hiç dokunmadığını söyledin ve kız arkadaşın da bunu doğruladı. | Open Subtitles | حسناً لقد قلت بأنك لم تلمسها وصديقتك تؤيد ذلك |
| Sen ve arkadaşın Bayan Shelton buradasınız çünkü Alberto Garza'yı öldürdüğünü itiraf edeceksin. | Open Subtitles | أنت وصديقتك السيدة شيلتون هنا لأنك ستعترف بقتل البرتو غارزا. |
| Sen ve arkadaşın, Prenses Fındıkkıran, kendi fantazi öykümü yazmam için bana ilham verdiniz. | Open Subtitles | أنت وصديقتك الأميرة المغفلة ألهمتموني بتأليف رواية خيالية خاصة بي |
| Bir hastaya şakak atardamarı biyopsisi yapmak istedim ama sevgilin beni dinlemedi. | Open Subtitles | أردتُ استخراج عيّنة شرايين صدغيّة على مريض، وصديقتك تجاهلتني |
| bu senin küçük Kız arkadaşınla iyi gittiğin anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا يعني أنك أنت وصديقتك الحميمة الصغيرة يمكنكم الذهاب. |
| Senin ve kız arkadaşının geleceğinin elinizden alındığını düşünüyorsun ha? | Open Subtitles | أتظن أنك وصديقتك كان أمامكما مستقبل مشرق سلب منكما؟ هراء. |
| Hafızanı ve kız arkadaşını geri kazandın. Daha ne arıyorsun ki? | Open Subtitles | لقد استعدت ذاكرتك وصديقتك اذن عن ماذا تبحث الآن؟ |
| Sen ve koca dudaklı kız arkadaşın kahraman olmak için işime karıştınız nutukların, güdümlü füzelerin işe yaramadığını görünce tavuk gibi korkup kaçtınız. | Open Subtitles | انت وصديقتك الشقراء حصلت على كل أشيائي لأنك تريد أن تكون راعي بقر وبعد ذلك تحولت دجاجه بعد ان كشفت الامر |
| Beni pek sevmediğini gerçekten görebiliyorum ve kız arkadaşın beni hiç haz etmiyor muhtemelen ben ondan daha güzelim diye ama ben hamileyim. | Open Subtitles | استطيع ان اخبرك انكم حقا لا تحبوني ؟ وصديقتك كما لو كانت مفزوعة مني لانني نوعا ما اكثر جاذبية منها |
| Anlıyormusun, sen ve kız arkadaşın dışarıda düşmanlarımızı yok ediyordunuz, | Open Subtitles | ترى، أنت وصديقتك الصغيرة كانت هناك إزالة منافستنا، |
| Hayatını mahvediyorum ve kız arkadaşın yatağında terlediğim için benden nefret ediyor. | Open Subtitles | أنا أدمر حياتكِ وصديقتك تكرهني لأنني أتعرق في فراشك |
| Sen kraliçe değilsin, sen ve küçük kız arkadaşın hariç kimse sikinde değil. | Open Subtitles | أنت لست ملكة، ولا تبالي باحد إلا بنفسك وصديقتك الصغيرة |
| Ben, ekibim ve arkadaşın buradan gider gitmez eve girip rehineleri çıkarabilirsiniz. | Open Subtitles | بمجرد ما أذهب وفريقي وصديقتك معي بالسيارة يمكنك أن تدخل المنزل و تحصل علي الرهائن |
| Ben, ekibim ve arkadaşın buradan gider gitmez eve girip rehineleri çıkarabilirsiniz. | Open Subtitles | بمجرد ما أذهب وفريقي وصديقتك معي بالسيارة |
| Sen ve arkadaşın neden birlikte değildiniz? | Open Subtitles | لما انتي وصديقتك لستم مع بعض ؟ |
| Yani sen ve eski sevgilin, ben ve eski sevgilim. | Open Subtitles | أنت وصديقتك و أنا وصديقي تلك هذه الفكرة |
| sevgilin de şu an kötü suç ortağımın pençelerinde. | Open Subtitles | وصديقتك الآن في قبضة مساعدي الشرير |
| Diğer kadınlara Kız arkadaşınla tekrar bir araya geldiğini söyledin mi? | Open Subtitles | هل تبلغ النساء الأخريات أنك وصديقتك عدتما إلى بعضكما البعض؟ |
| Kız arkadaşınla beraber ne işler çevirdiğinizi bilmiyorum ama departmanımı özel oyun parkınız olarak kullanmanıza izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لا اعلم عن ما الذي أنت وصديقتك تَنوون فعله، ولكني لن اسمح لكم بأن تستخدموا قسمي كملعبكم |
| Evet. Sen ve küçük kız arkadaşının bir iki ay sonra nasıl olacağınızı kim bilebilir? | Open Subtitles | من يدري، كيف سيصبح حالك أنت وصديقتك الصغيرة خلال شهرين |
| Eğer bir tane kaçırırsam, Sen ve kız arkadaşının gitmesine izin veririm. | Open Subtitles | لكنإذافقدتواحدة، سأسمح لك أنت وصديقتك بالذهاب. |
| İşini ve kız arkadaşını geri aldın. | Open Subtitles | حسناً، لقد استعدت وظيفتك وصديقتك |
| Seni ve kız arkadaşını görmek güzeldi. | Open Subtitles | كان من الجيد رؤيتكم، رغم ذلك، وصديقتك. |
| Ve son derece ateşli kız arkadaşına da defalarca yaptım. | Open Subtitles | وصديقتك المثيرة مرات عديدة |