| Çok heyecanlıydı ve hemen onunla... evine gitmemi istedi... kızına tecavüz edildiğini söyledi. | Open Subtitles | كان منزعج جداً وطلب منى الحضور إلى منزلة بأسرع ما يمكن وأن فتاتة إغتصبت |
| Çok heyecanlıydı ve hemen onunla... evine gitmemi istedi... kızına tecavüz edildiğini söyledi. | Open Subtitles | كان منزعج جداً وطلب منى الحضور إلى منزلة بأسرع ما يمكن وأن فتاتة إغتصبت |
| Tanrı o kadını cezalandırmamı istedi. | Open Subtitles | الله أعطاني تلك المرأة وطلب منى معاقبتها |
| Çok yalnızmış. Gidip görmemi istedi. | Open Subtitles | أخبرنى أنه كان وحيدا وطلب منى الخروج ورؤيته |
| ...yatak odama koyduğunu haber verdi, ve benden giymemi istedi. | Open Subtitles | تم وضعه لى فى غرفة نومى, وطلب منى ارتداؤه. |
| Çünkü, Bay Rai beni tecavüze kalkışmakla suçladı ve istifamı istedi. | Open Subtitles | لأن السيد روى أتهمنى بالاغتصاب وطلب منى الاستقالة |
| Bir bez bulup kanı halıdan çıkarmamı istedi. | Open Subtitles | وبعدها بدأ في الضحك وطلب منى ان أمسك بخرقه من القماش وأمسح بها الدماء التى لوثت السجاده |
| Seni cezalandırmamı oğlu İsa için bir yol döşememi istedi. | Open Subtitles | وطلب منى معاقبتك وانا انفذ كلام الرب |
| Bana bir tanesini uzattı ve bakmamı istedi. | Open Subtitles | أعطانى واحداً وطلب منى أن أتصفّحه. |
| Benden, onu temsil etmemi ve özür dilememi istedi. | Open Subtitles | وطلب منى أن أتي هنا وأمثله وأعتذر |
| Size bu hikayeyi anlatıyorum çünkü Richard beni arayarak- -diğer konuşmacılar için yaptığı gibi- bu topluluk için yeni olabilecek, hakkında hiç konuşulmamış, yazılmamış bir konu hakkında konuşma yapmamı istedi. | TED | أحكى لكم هذه القصة، لأنه فى الحقيقة منذ أن كلمنى ريتشارد وطلب منى أن أتحدث عن -- كما طلب من جميع المتحدثين -- أن أتحدث عن شيء من شأنه أن يكون جديدا على الجمهور، لم نتحدث عنه أبدا، لم نكتب عنه أبدا، |
| Benden uzun bir ip istedi. İp mi? | Open Subtitles | وطلب منى حبل طويل |
| Bana mektup yazıp gelmemi istedi. | Open Subtitles | -لقد راسلنى وطلب منى الحضور |
| Baban bir polis memuru. Bana yalnız gelmemi söyledi. - Deli olduğunu nereden bilebilirdim? | Open Subtitles | والدك ضابط شرطة وطلب منى القدوم وحدى فكيف أعرف أنه مخبول؟ |
| Alex mesaj atıp gösteriden sonra gelmemi söyledi. | Open Subtitles | لقد قام اليكس بمراسلتي وطلب منى أن آتي بعد العرض |
| - Hayır, çok telaşlıydı sadece şerifi çağırmamı söyledi. | Open Subtitles | -لا، كان في عجلة من أمره صاح في وجهي وطلب منى إحضار المأمور |
| - Kapıyı müdür açtı ve bana yerdeki kırıkları toplatmaksızın hemen yatağa gitmemi söyledi. | Open Subtitles | المدير فتح الباب .... وطلب منى الذهاب للفراش |
| Lord Edgware'i kandırdığını söyledi. | Open Subtitles | وطلب منى تقليدها فى منزل اللورد ادجوار |