| Peki bu bize yaşamın başlangıcı ve anlamı hakkında ne anlatacak? | TED | فماذا يخبرنا ذلك عن أصل نشأة الحياة وعن معنى الحياة ؟ |
| Kütüphanenin nasıl olabileceği hakkında deneme, yenilikçilik, sınırları zorlama örnekleriyle ilgili bombardımana tutulacaklardı. | TED | سيفاجؤون حينها بأمثلة عن الاختبارات، وعن الابداع، والتفكير بشكل أعمق عن ماهية المكتبة. |
| Köken hikayeleri ya da sabit kimliklere gerek duymazsak birbirimiz ve geleceğimiz hakkında daha yaratıcı düşünmek için kendimizi zorlayabiliriz. | TED | إذا لم نكن بحاجة إلى قصص الأصل والهوية الثابتة فإنّنا نستطيع أن نتحدى أنفسنا بالتفكير الخلّاق عن الآخرين وعن مستقبلنا. |
| Rahiplerin suiistimalleri ve küstahlıkları ile Papalığa karşı eleştirileri içeriyor. | Open Subtitles | يحتوي على سخرية جيدة من قداسته وعن غطرسة وظلم القسيسين |
| Sir Roger'la karım hakkında, sanırım aptalca bir dedikodu duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | سمعت بعض الإشاعات السخيفة عن السيد وعن زوجتي |
| Zincirler, gri bir taş ve bir bekçi hakkında söylenip durdun. | Open Subtitles | لكنك تكلمت عن أقراط اذن وعن سلاسل ذهبية, وعن بوابٍ ما |
| Sana inandım. Sana hayatım ve evliliğim hakkında bazı şeyler anlattım. | Open Subtitles | لقد وثق بك , اخبرتك بكل شي عن حياتي وعن زواجي.. |
| Evet. Polis siz ve o ..kayıp kız hakkında sorular sordu. | Open Subtitles | نعم ، كانت الشرطة هنا يسألون عنك وعن تلك الفتاة المفقودة |
| Kaç yaşındasın, evli misin gibi şeyler bilirsin ve ailen hakkında. | Open Subtitles | كان يسأل عن عمركِ و ما إذا كنتِ متزوجه وعن اُسرتكِ |
| Benim, hayatım ve yakınımdaki insanlar hakkında tonla bilgiye sahipti. | Open Subtitles | أعرف أنّها لديها معلومات عنّي، عن حياتي وعن المقربين منّي |
| Irk hakkında ve öldürmeyi hakkedip etmediğimiz hakkında konuşuyorum. | TED | أتحدث عن العنصرية وعن ذلك السؤال ما إذا كنا نملك الحق في القتل. |
| Ana karakterden bir alıntı var, Arnold kim olduğu ve yaşadığı hayat hakkında annesiyle konuşuyor. | TED | وكانت هناك تلك الجملة التي قالها أرنولد ، الشخصية الرئيسية ، لأمه عندما كانوا يتشاجرون عنه وعن حياته التي يعيشها. |
| James, Kraliçe'nin Essex'e olan yakınlığından ve onun doğumuyla ilgili söylentilerden haberdar. | Open Subtitles | جيمس يعلم بحب الملكة لاسيكس وعن الاشاعة بأنه ابنها وانه مهتم بالموضوع |
| Senle ve senin arkadaşlarınla ilgili yazdığı korkunç yazıların hepsini okudum. | Open Subtitles | انا اعني، لقد كتب كل هذه المقالات المروعة عنكِ وعن اصدقائك |
| Yani bazıları sadece tost ile, tostun dönüşümüyle ilgili. | TED | لكن بعض الرسومات تركز على كيفية تحميص الخبز بالتفصيل، وعن عملية تحويله إلى خبز محمص. |
| Harika işler ile kariyer arayanlar ve neden başarısız olacakları konusunda da konuşacağım. | TED | سأتكلم عن من يبحثون عن عمل عظيم عن مسيرات عمل عظيمة، وعن سبب أنهم سيفشلون |
| Annen hakkında bana söylediğin şeyi hatırla.. Ve Kumadamlar' la ilgili anlattıklarını. | Open Subtitles | أتذكر حينما أخبرتني بشأن أمك وعن أناس الرمل ؟ |
| Bana senden ve büyükbabamdan bahsetti. | Open Subtitles | أخبرني تواً بحكاية شيّقة عنك وعن جدّي في المضمار. |
| - Büyük Ayı'yı bulunca o iki yıldızın arasındaki mesafenin beş katı uzağında. | Open Subtitles | الحق في الدب الأكبر، وعن تلك اثنين من النجوم المؤشر، خمسة أضعاف المسافة. |
| Senden ve Paige'den bahsetmiş seni sevdiğine dair mesaj göndermek istemiş. | Open Subtitles | ولقد تحدثت عنك وعن بيج ارادت ان ترسل رسالة بأنها احبّتك |
| Arkadaşım adına ve fonunuzu kesen cumhuriyetçiler adına özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر عن صديقي وعن الجمهوريين الذين يقتطعون مواردكم الماليه |
| Ama sonra bize, inekleri nasıl iyi bildiği konusunda nutuk çekti. | Open Subtitles | لكنه بدأ بروي قصة حياته وعن مدى خبرته اللعينة مع البقر |