Cevap olarak, Yusor'un annesi ona komşusuna karşı nazik olmasını, onları tanıdıkça nasıl olduklarını göreceğini söylemiş. | TED | وكرد فعل قالت أم يسر لها أن تكون لطيفة مع جارها، لأنه إذا عرفهم أكثر، سيرى حقيقتهم. |
Bazıları inek Tony Soprano olduğumu düşünüyor, ve buna tepki olarak kurşun geçirmez bir cep koruyucu ısmarladım. | TED | بعض الناس يعتقدون أنني تونى سُبرانو الغريب الأطوار وكرد فعل، قُمت بطلب واقى من الرصاص، |
Refleks olarak ben de kafasına vurmak için bir şampanya şişesi aldım. | Open Subtitles | وكرد فعل, أمسكت زجاجة الشمبانيا لضربه على رأسه. |
Bu linç hareketine tepki olarak Van tüm dönemler boyunca çalıştığından fazla çalıştı. | Open Subtitles | حتى عن القذف وكرد فعل لما حدث له استطاع فان فى ستة أيام بذل جهد أكثر مما فعل طوال العام |
Karşılık olarak Muhammed, Ramazan ayının 10'unda 10 bin kişilik Müslüman ordusuyla Mekke'yi almak için yola çıktı. | Open Subtitles | بمهاجمتهم عشيرة من حلفاء محمد وكرد فعل لذلك وبعد عشرة أيام من حلول شهر رمضان الكريم خرج محمد وجيش يقدر بعشرة اّلاف رجل |
Karşılık olarak, politikacılar ekonomi uzmanları tarafından, faiz oranlarını neredeyse sıfıra indirmekle öğütlendiler. | Open Subtitles | وكرد فعل لذلك، استجاب السياسيون لنصيحة الخبراء الاقتصاديين وخفضوا الفائدة لتصل إلى الصفر تقريباً |
Ve bir tepki olarak, bir toplumsal fikri ateşliyor ve halka açık tartışmaya zemin hazırlıyordu, bu sayede konunun taraflarının gündemi tümüyle kontrol etmesinin ve istedikleri şekilde manipüle etmelerinin önüne geçiyordu. | TED | وكرد فعل، فانها تحفّز الرأي العام وتعطي زخماً للنقاش العام، وبالتالي منع الأطراف المعنية من التحكم المطلق بالأجندة، كثيراً كما يرغبون بذلك. |
Misilleme olarak bölgeyi 6 blok daha genişletip Queensboro Köprüsünü yarın öğlene dek iki yönde de kapatacağız. | Open Subtitles | وكرد فعل، سنوسع محيط المرور للخارج لستة قطع ونغلق جسر "كوينزبورو" في كلتا الاتجاهين حتى ظهر الغد |