Yani sana bir bakıyorum da bütün bunların ne kadar karmakarışık olduğunu görünce müsamaha göstereceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | إنما أراكِ، وأشاهد كيف حالكِ غير منظّم. ولا أظنه سيرضى بذلك. |
Ona büyük, çirkin denilmesinden hoşlanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه سيسعد بتسميتك له بالضخم القبيح |
Şu anda öfkeli ve benden pek hoşlandığını sanmıyorum. | Open Subtitles | حاليًا، هو غاضب ولا أظنه يحبني كثيرًا. |
Gücü artmış ve acıyı hissettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | تعززت قوته، ولا أظنه يشعر بالألم. |
İşinin bittiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه قد إكتفى. |
Güvenilir bir tanık olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه الشاهد المعتمد |
Bir şey yaptığını sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه فعل شيئاً |
Ve bunun çılgınca olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه شيئاً مجنوناً |
Büyücü'nün beni gördüğüne sevineceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه سيكون سعيداً برؤيتي |
Katil olabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظنه من النوع القاتل |