Arayabileceğim gerçek bir dostumun bile olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن لي صديقاً أستطيع الإتصال به |
Aslına bakarsanız, bunun bir problem olduğunu düşünmüyorum. | TED | ولا أظن أن هذه مشكلة. |
Emily'nin onu mutlu edecek kişi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن (إميلي) هي المنشودة لإسعاده |
Bu, açıkçası önemli bir tür ve kafamıza göre yok etmeye hakkımız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | من الواضح أننا نتعامل مع نوع مهم من المخلوقات ولا أظن أن أيا منا يملك الحق بأبادتها عشوائيأ |
Dikkatli olmasının o kadar mantıksız olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن كوننا حذرين بدون سبب على الإطلاق |
Umarım hukuk fakültesin gitmezsin, senin öyle biri olduğunu sanmıyorum ve bence dünyanın başka bir avukata daha ihtiyacı yok. | Open Subtitles | وأتمنى ان لا تذهبي لكلية الحقوق لأنني لا اظن ان هذا يناسبك ولا أظن أن العالم يحتاج محامية اخرى |
Emily'nin onu mutlu edecek kişi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن (إميلي) هي المنشودة لإسعاده |
Ekranlardan nefret etmiyorum. Ama hiçbirimizin onlar üzerinde harcadığımız vakitten memnun olduğunu sanmıyorum. | TED | أنا لا أكره الشاشات، لكنني لا أحس بها .. ولا أظن أن أحدا منا يشعر أن ذاك أمر طيب فيما يخص مقدار الوقت الهائل الذي نقضيه منكبين عليها. |
Evet ve hiçbirimizin seçme şansı olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أجل، ولا أظن أن منا يملك خياراً |
Fikrin çok zor olduğunu sanmıyorum. | TED | ولا أظن أن الفكرة صعبة. |
- Zamanımızın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن لدينا الوقت الكافي |
Ayrıca onun daire olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن هذه دائرة |