Kafam uğulduyor ve sırılsıklam oldum. Ama bunların dışında iyiyim. | Open Subtitles | رأسي تطنّ ، ومبتل تماماً ولكن فيما عدا ذلك أنا بخير |
Onun dışında, bir damla bile harcamamış. | Open Subtitles | هناك القليل من الدم على ياقته ولكن فيما عدا هذا |
Pittsburgh'da yaralanmıştım Gordon... ama bunun dışında olaylar arasında hiçbir benzerlik yok. | Open Subtitles | تعرّضت لاصابة في "بيتسبيرغ" يا "غوردن"، ولكن فيما عدا ذلك فلا وجه للتشابه بين القضيتين. |
Ama onun dışında çok kötü bir hata yaptım. | Open Subtitles | ولكن فيما عدا ذلك فقد أخطئت خطأ جسيماً. |
Bunun dışında özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | سأغلق ولكن فيما عدا ذلك للاعتذار |
Üç gün boyunca uyuyabilirim ama bunun dışında... | Open Subtitles | انا استطيع النوم لثلاثة ايام ولكن فيما عدا ذلك ... |
Ama bunun dışında, çoğunuz sahneye çıkarken ( Klik sesleri) dilim ile kliklediğimi duydunuz. | TED | ولكن فيما عدا ذلك، العديد منكم سمعوني أنقر بينما كنت أصعد إلى المنصة -- (نقر) -- بلساني. |
(Kahkahalar) -- ve belki de koridora girerken Aida'dan küçük bir marş. Fakat bunun dışında hiçbir zaman duymazsınız. | TED | ( ضحك ) أو ربما عندما من مسيرة "مخيم عايدة " عندما تمر بمركز المدينة , ولكن فيما عدا هذا لا تستمعون إليها |
Bunun dışında iyi olmalısınız. | Open Subtitles | ولكن فيما عدا هذا فأنت بخير |