"ولكن لا يمكننا" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama onları
        
    • ama onu
        
    • ama biz
        
    • olamayız
        
    • Ama bunu
        
    Yaparız ya da yapmayız ama onları saklayamayız. Open Subtitles يمكننا أن نفعلها أو لا نفعلها ولكن لا يمكننا إخفائها
    Hâlâ buradalar ama onları göremiyoruz. Saklanıyorlar. Open Subtitles انهم ما زالوا هنا، ولكن لا يمكننا رؤيتها
    Astor iyi. ama onu burada daha fazla tutamayız. Open Subtitles أجل، إنّها بخير، ولكن لا يمكننا إبقاؤها هنا أكثر من ذلك
    ama biz niyeti kanıtlayamayız. Burada yaralanan eski kocan, sen değilsin. Open Subtitles ولكن لا يمكننا برهنة النوايا طليقك هو المصاب بالجراح هنا، لا أنت
    Senden çok hoşlanıyorum. Fakat birlikte olamayız, ama bu düşündüğün nedenden dolayı değil Open Subtitles انا معجبة بك، ولكن لا يمكننا ان نكون مع بعض، ليس للسبب الذي تعتقده
    Ve söyleyeceğim diğer bir şey olarak, kızların ve kadın sesini çıkarması güzel, varlıklarını gösteriyorlar, Ama bunu tek başımıza yapamayız. TED وهناك شيء آخر أودّ أن أقوله هو أن أصوات الفتيات وأصوات النساء جميلة إنهن هناك ولكن لا يمكننا فعل هذا لوحدنا
    Pardon neşenizi bölüyorum ama onları ormana gönderemeyiz. Open Subtitles آسف لإفساد لحظتكما ولكن لا يمكننا إعادتهم إلى الغابة
    Minyatürleri bulmasına bulduk ama onları geri alamıyoruz. Open Subtitles لقد وجدناها، ولكن لا يمكننا استعادتها
    Biliyorum, ama onları öylece bırakamayız. Open Subtitles اعلم ذلك ، ولكن لا يمكننا تركهم هنا
    Biliyorum, ama onları öylece bırakamayız. Open Subtitles أعرف ولكن لا يمكننا تركهم هنا فحسب
    İyi ama onu geceni köründe açıkta bırakamayız. Open Subtitles نعم ، ولكن لا يمكننا تركه بالخارج في العراء هكذا ليلا
    Ne iş çevirdiğini bilmiyorum ama onu burada barındıramayız. Open Subtitles لا أعرف ما يدبّر ولكن لا يمكننا إبقاؤه هنا
    Evet ama onu tekrar geleceğe götürmeliydik. Peki geçmişe tekrardan dönmemizde amaç neydi? Open Subtitles أجل، ولكن لا يمكننا أخذها معنا للمستقبل إذن، ما كان الهدف؟
    Yani onlar bizi hissedebiliyor, ama biz hissedemiyoruz. Open Subtitles لذا يمكنهم الشعور بنا ولكن لا يمكننا الشعور بهم
    Sorumluluğu dizginlemeye karşı olabilirsin ama biz kanuni prosedürü kandıramayız. Open Subtitles الإغتظاظ قد يكون ضد قمع المسؤوليّة، ولكن لا يمكننا تغيير الإجراءات القانونيّة.
    Pekâlâ. İçeri giremiyorlar ama biz de dışarı çıkamıyoruz. Open Subtitles حسناً, لا يمكنهم الدخول ولكن لا يمكننا الخروج
    Bundan tam olarak emin olamayız. Open Subtitles ربما, ولكن لا يمكننا التأكد من ما أشار إليه بكلامه
    Evet, ama bu izin katilin olduğuna emin olamayız. Open Subtitles نعم، ولكن لا يمكننا التأكد من أن هذه للقاتل
    Ben de lezbiyen komşularımın çok daha seksi olmalarını istiyorum ama her istediğimize sahip olamayız değil mi? Open Subtitles وأنا أريد من جيرانى السحاقيين أن يكونوا مثيرين أكثر مما هم. ولكن لا يمكننا دوماً الحصول على ما نريد, صحيح؟
    Ama bunu ortaya çıkaramayız. Bunu biliyorsun. Open Subtitles ولكن لا يمكننا أن نسلمه من جانبنا, أنتَ تعرف هذا
    Ama bunu ne sınıflarda konuşabiliyoruz, ...ne de kilisede. O yüzden tören vesilesiyle, ...caddelere taşımalıyız. Open Subtitles ولكن لا يمكننا الحديث عنه بالصفوف الدراسية أو بالكنائس، لذا علينا نقل الحوار للشوارع
    - Üzgünüm Ama bunu yapmanı isteyemeyiz. Open Subtitles أنا آسف، ولكن لا يمكننا نطلب منك أن تفعل هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more