Etrafı kaplayan bu besi suyu var ya? adı basura. | Open Subtitles | حسناً، نحنُ نرى هذه العصارة في كل مكان ويطلق عليها المنّ |
adı Hildr Fossa'dır ve 6700 kilometreden uzundur. | Open Subtitles | ويطلق علية حفرة هيلدر ويبلغ طولها 4200 ميل |
O zaman silahı ilk alan ve ateş eden kazanır! | Open Subtitles | الشخص الذي ينتزع السلاح . ويطلق النار أولاً سيكون الفائز |
Unutma, o dolu. Eğer tetiği çekersen ateş eder. | Open Subtitles | وتذكر, انه محشو .ويطلق عندما تضغط على الزناد |
Sonra aniden eline tabanca alıp, bir oda dolusu insanı karşısına alıyor ve içlerinden birini de vuruyor. | Open Subtitles | يفقد صوابه، ومع مسدس يسيطر على غرفة مليئة بالناس ويطلق على أحدهم |
Bu kontraseptiflere bazen bariyer metodları denir ve ikinci kategori olan spermi etkisiz hâle getirmek için kullanılan spermisidler ile kullanılabilirler. | TED | ويطلق على وسائل منع الحمل هذه الوسائل العازلة ويمكن أن تستخدم مع قاتلات الحيوانات المنوية، على سبيل المثال الفئة الثانية، التعطيل. |
Birleşmiş Milletler'in aslında bu karşılıklı sorumlulukların tanınması için bir sözleşmesi var. Buna sözleşme dili deniyor. | TED | للأمم المتحدة لغة في الواقع لمثل هذه الإتفاقات المشتركة ، والإعتراف بالإلتزامات المشتركة ويطلق عليها لغة الإتفاق |
Mars'taki en büyük kraterin adı Hellas Planitia'dır. | Open Subtitles | ويطلق علي أكبر حفرة بالمريخ هيلاس بلانيتيا |
Sıradaki oyunumuzun adı Sıcak Sıcak Haşlanmış Fasulye. | Open Subtitles | ويطلق على المباراة القادمة الفول المسلوق الساخن. |
Türbülanslı akışlar, farklı ebat ve şekillerde dönmeler gibi, girdaplar adı verilen, farklı boyutlarda birçok vortekse sahiptir. | TED | لدى التدفقات المضطربة العديد من الالتفافات من مختلف الأحجام ويطلق عليها الدّوامات، وهي دوّاماتٌ من مختلف الأشكال والأحجام. |
Arrakis'in diğer adı olan Dune, Herbert'in romanının geçtiği yer. Bu roman, Atreides Asilzade Hanedanı üyesi Paul'dan sonra gelir. | TED | أراكيس، ويطلق عليها أيضًا "الكثبان"، تدور حولها رواية هربرت، ويتتبع خلالها بُول الذي ينتمي لبيت النبيل أتراديس. |
Bu oyunun adı "Mumya'nın tacı". | Open Subtitles | ويطلق على هذه الخدعة اسم "المومياء في عمامة" |
Biri evime gelip bana ateş etse, karşılığını veririm. | Open Subtitles | انة عندما يأتي شخص ما لبيتي ويطلق على النار سأطلق علية بالمثل |
AR-10 karbon gaz gücüyle... yarı otomatik silahla,... peş peşe ateş ederek... meslektaşlarına ve iş arkadaşlarına yapabilir. | Open Subtitles | ويطلق الطلقات وراء بعضها نحو زملائه والعاملين ربما يكون شخصاً تعرفه منذ سنين |
Karanlık bir sokakta normal giyinmiş bir adam elinde silah var ve ateş ediliyor... | Open Subtitles | رجل بلباس عادي في زقاق مظلم يحمل مسدسا ويطلق النار |
"...ve zaman zaman silahını aşağıya doğrultup, ateş ediyordu." | Open Subtitles | كلمات مروّعة من هذا النوع ومن وقت لآخر يوجّه المسدّس الى اسفل ويطلق النار |
Silahı ilk alan ve ateş eden kazanır. | Open Subtitles | الشخص الذي ينتزع السلاح . ويطلق النار أولاً سيكون الفائز |
- Yani adamı sahiden vuruyor. | Open Subtitles | ويطلق النار علىة أقصد , يطلق النار علية في الواقع |
Koca kel puşt bir yerlerde köpekleri vuruyor. | Open Subtitles | ضخم، أصلع ويطلق النار على الكلاب في كل مكان |
Katili o şeyi elinden alıyor, onu vuruyor ve okyanusa atıyor. | Open Subtitles | القاتل يأخذه، ويطلق عليه ويقوم بإلقائه بالمحيط |
Ruh çağırma tahtası da denir ve denemeye değer. | Open Subtitles | ويطلق عليه أيضاً اللوح الروحانى وهو يستحق محاولة |
Bu fikre sosyal etki bağı deniyor. | TED | ويطلق فكرة السندات الأثر الاجتماعي. |