"و دعني" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve bırak
        
    • izin ver
        
    • izin verin
        
    • ve beni
        
    Şimdi derin bir nefes al ve bırak seni Gevşistan adındaki diyara götüreyim. Open Subtitles الآن أريدكَ أن تأخذ نفسا عميقاً و دعني آخذكَ إلى أرض أُسمّيها الاسترخاء
    Doğru şeyi yapmak istiyorsan, silahını bana ver, ve bırak seni teslim edeyim. Open Subtitles إذا كنت تريد فعل الصواب، أعطني ذلك المسدس و دعني أعتقلك
    Benim kararlarıma saygı duymanı istiyorum ve bırak hayatımı istediğim gibi yaşayayım. Open Subtitles أحتاج إلى احترام قراري و دعني أعيش الحياة التي أريدها
    Ama bundan sonrası, benim işim. Şimdi geri çekil ve işimi yapmama izin ver. Open Subtitles و لكن من الآن فصاعداً, هذه سفينتي لذا ابتعد و دعني أقوم بعملي
    Beni sen terk ettin, şunu söylememe izin ver: Open Subtitles لم تكن تستطيع حجز تذكرة طائرة بدوني لقد تركتني و دعني أخبرك بشيئ
    Ya beni tutuklayın ve avukatımı çağırayım ya da gitmeme izin verin. Open Subtitles لذا أما أن تعتقلني و دعني أستدعي محاميي أو دعني أذهب
    "Dikiş at, yara bandı yapıştır ve beni eve gönder." Open Subtitles "قم فقط بتقطيبي، ضع ضمادة عليها و دعني اذهب للبيت"
    Başımdan çekil ve bırak içeri gireyim. Open Subtitles ابتعد عن طريقي و دعني أدخل
    Burada 10.000 rupi var al. ve bırak gideyim. Open Subtitles خذ 10000 روبيه, و دعني اذهب.
    ve bırak ona daha kalıcı bir huzur vereyim. Open Subtitles و دعني أجلب لها سلاما نهائيا
    ve bırak da kahvemi huzurla içeyim artık. Open Subtitles و دعني اشرب قهوتي ففي هدوء
    ve bırak da kahvemi huzurla içeyim artık. Open Subtitles و دعني اشرب قهوتي ففي هدوء
    Odadan çık, uyumama izin ver ve ona, o çok istediği sikişi yapmayı teklif et. Open Subtitles غادر غرفة النوم, و دعني أنام و أطلب منها المضاجعة التي أشتهرت جدا بأنها تريدها
    Birçok yeteneğin bu sahneden geçtiğini gördüm ve sana bir şey söylememe izin ver: Open Subtitles شاهدتُ العديد من المواهب تأتي و تذهب. و دعني أخبركَ شيئاً يا فتى.
    Komadan yeni çıkmış biri gibi davran ve yardım etmeme izin ver. Open Subtitles اعتد على أنك ذلك الرجل, الذي استيقظ من غيبوبة لتوِّه و دعني أساعدك
    Yalvarırım! Onunla görüşmeme izin ver. Open Subtitles اسدي لي هذا المعروف و دعني اقابل امبراطور الالهه
    Ve adamım, sana şunu söylememe izin ver, kim ki bu sıkıntıyı paraya çevirmenin yolunu bulur -- -- a, bu nasıl buraya geldi? TED و دعني اقول لكم أن الشخص الذي يبتكر طريقة لكسب المال من وراء كل هذا الاضطراب سوف -- يا الهي، كيف أتى هذا الى هنا؟ أمزح
    Ne demek istediğimi açıklamama izin verin. TED و دعني أشرح ما الذي أعنيه.
    O yüzden Calabasas'ta kal ve beni rahat bırak. Open Subtitles لذا أبقى في كالاباساس و دعني و شأني.
    Parayı al ve beni rahat bırak. Open Subtitles خذ النقود و دعني في شأني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more