| İnsanın kendi kardeşini öldürme emri verebilecek kadar hasta olduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أن شخص ما مريض يأمر بقتل أخيه. | 
| Ya silahları teslim etme emrini verecek ya da asla bir başka emir daha veremeyecek. | Open Subtitles | ان لم يأمر بتسليم الاسلحة او ان لم يعطي امرا آخر | 
| Steve Bill'e oraya gitmesini emreder, sonra da öfkesini kusardı. | Open Subtitles | قد يأمر ستيف بيل بأن يسافر هناك وبعد ذلك ينفجر فيه | 
| Kraliçenin yokluğunda emirleri ben veririm. | Open Subtitles | في غياب الملكة, أنا الذي يأمر | 
| Bu özel görev kuvvetini komuta etmek için seçildim. | Open Subtitles | أقترح أن يأمر بهذا لجنة القوة المكلفة | 
| Aynı bunlar gibi yüzükleri çizgi romanın arka sayfasından sipariş edebiliyordun. | Open Subtitles | هل يمكن أن يأمر حلقات فقط مثل هذه معطلة الجزء الخلفي من الكتب المصورة القديمة. | 
| Reese Lansing buradaki James Murdoch'ın konumunda ama bunu Lansing emretmiş. | Open Subtitles | ريس لانسنج هو جيمس مردوخ ابن روبرت مردوخ وهو الذي كان يُدير الصحيفةfont إلا أن لانسنج هو الذي يأمر بذلك | 
| Kardinal, Kral hemen Greenwich'teki saraya gelmenizi emrediyor. | Open Subtitles | الملك يأمر بان تذهب على الفور الى قصر جرينتش. | 
| "Olmasını sağlayacağım." derdi. Simon der ki, "Daha fazla spor eğitimi." | Open Subtitles | (سايمين) يأمر بـ "المزيد من الوقت للرياضة" | 
| Bu paratiroid tümörü vücudunuza kemiklerden kalsiyum emilmesi emri veriyor. | Open Subtitles | ورم جارات الدرق يأمر جسمك بسحب الكالسيوم من عظامك | 
| Kahve sipariş edermiş gibi cinayet emri veren birisidir. | Open Subtitles | رجل يأمر بالقتل كما نأمر أنا وأنتم بإحضار القهوة. | 
| Ama adamlarına ne kadar kolay öldür emri verebildiğini biliyor muydu? | Open Subtitles | ولكن هل كانت تعلم كيف بسهوله يأمر بالقتل؟ | 
| Şimdi de ona bu işte yardım etmeleri için... askerlere emir veriyordu. | Open Subtitles | و الآن هو يأمر الجيش بمساعدته على القيام بذلك لم يسبق لهذا العمل مثيل | 
| Denizlere ve rüzgara emir veren bir Tanrı'nız var. | Open Subtitles | عندكم الإله الذي يأمر الرياح ويُقسم البحار | 
| A - Adi bir hayvan üstün bir insana emir veremez! | Open Subtitles | حيوان وضيع يأمر إنسانًا أعلى منه مقامًا؟ | 
| Titania'yı kontrol edemediği için sinirli olan kıskanç Oberon, düzenbaz Puck'a Titania'nın gözüne sihirli bir çiçeğin suyunu sıkmasını emreder. | TED | "أوبريون" الغيور الغاضب لعدم قدرته على التحكم في "تيتانيا" يأمر "باك" المخادع باستخراج عصير زهرة سحرية على عينيها. | 
| topçularına kendi adamlarına ateş açmasını emreder. | Open Subtitles | يأمر مدفعيته أن تقصف رجاله | 
| Dr. Burke'ün emirleri, kişisel sorunlarımdan daha önemli. | Open Subtitles | الدكتور (بورك) يأمر بأن أبتز أي مشاكل شخصية يمكنني أن أجدها | 
| Hükümdarın emirleri gibi. | Open Subtitles | كما يأمر الإمبراطور | 
| Bir generalimiz, Moskova'yı zapt etmeye çalışıyor ama daha önce bir tabur bile komuta etmemiş. | Open Subtitles | لدينا هذا العام... ... الذي يحاول الآن الاستيلاء على موسكو، الذي لم يأمر لواء واحد. | 
| Adamlarından birine yapması için emretmiş olabilir mi? | Open Subtitles | قد يأمر أحد رجاله لفعل ذلك | 
| Ve hepimize buradan gitmenizi emrediyor! Şimdi! | Open Subtitles | و يأمر أن تغادروا جميعا ، الآن | 
| Simon der ki, "Kantinde daha fazla çeşit." | Open Subtitles | (سايمين) يأمر بالمزيد من الأطعمة في الكافيتريا |