| Babam lâlelerin beni neşelendireceğini umuyordu. | Open Subtitles | لان والدى كان يأمل بأن القياده فى هذا الطريق ستفرحنى. |
| Sanıyorum ki, onu her kim öldürdüyse treninin çarpma etkisiyle gerçek ölüm sebebini gizleyeceğini umuyordu. | Open Subtitles | أظن أنه أياً كان من قتله قد كان يأمل بأن تخفي صدمة القطار السبب الحقيقي للوفاة |
| Yaptığı yanlışları düzeltmeyi umuyordu. | Open Subtitles | يبدو أنه كان يأمل بأن يُكفّر عن ذنوبه |
| Bir parçam hala, annemin ortaya çıkmasını umuyor. | Open Subtitles | كان جزءٌ منّي يأمل بأن تظهر الآن بعد موتي |
| Müvekkilim, yaptığı iş birliğinin göz önünde bulundurulacağını umuyor. | Open Subtitles | موكلي يأمل بأن تعاونه هنا سيأخذ بعين الإعتبار |
| Kolay bir yolculuk yaptıklarını umut ediyor. | Open Subtitles | يأمل بأن رحلتهم كانت سهلة |
| O, Arayıcı'nın Darken Rahl'ı öldürmesini umut ediyor. | Open Subtitles | إنه يأمل بأن يقتل الساعي (داركن رال) |
| Onlara bir mesaj iletebileceğinizi umuyordu. | Open Subtitles | كان يأمل بأن تعطيهم رساله منه |
| Arayacağını umuyordu. | Open Subtitles | لقد كان يأمل بأن تتصلين به |
| Clark, Jor-El'in onun hafızasını ve güçlerini geri getireceğini umuyordu. | Open Subtitles | (كلارك) كان يأمل بأن (جور-إل) بإمكانه اعادة... |
| Allie arıyor diye umuyordu. | Open Subtitles | "لقد كان يأمل بأن تكون "آلي |
| Kendinizi çok fazla kaptırmadığınızı umuyor. | Open Subtitles | كان يأمل بأن لا تورط نفسك لهذه الدرجة. |
| Ölümden sonra yaşamla ilgili hiç birşey bilmiyorum ama, bir yanım da artık ölü olduğum için annemin ortaya çıkıp, diğer tarafa geçmeme rehberlik edeceğini umuyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيئاً عن ... ما بعد الموت ولكن جزءاً مني يأمل بأن تظهر حينما متُّ لتريني الطريق إلى الجانب الآخر |
| Bu işin peşini bırakmam konusunda beni ikna etmeni umuyor. | Open Subtitles | إذن، فهو يأمل بأن تقنعيني لأدع الأمر |