"يؤثر" - Translation from Arabic to Turkish

    • etkilemesine
        
    • etkileyebilir
        
    • etkisi
        
    • etki
        
    • etkilemiyor
        
    • etkilemez
        
    • etkilemeyecek
        
    • zarar
        
    • etkiledi
        
    • etkilemedi
        
    • etkileyeceğini
        
    • etkilemesini
        
    • engel
        
    • etkiler
        
    • etkiliyor
        
    Bu aptalca ya. Yataktaki performansımın Sam'in notlarını etkilemesine imkân yok. Open Subtitles لن يكون هناك أي طريقة بأن يؤثر أدائي على درجات سام
    Christine Phillips hakkındaki bir şey annemin konuşmasını nasıl etkileyebilir? Open Subtitles لماذا اي شي عن كريستين فيليبس يؤثر على خطابك امي؟
    Ben karavanda olacağım. Buradaki varlığımızın kesinlikle bir etkisi olmamalı. Open Subtitles وجودنا يجب ألا يؤثر بتاتا على أى شئ فى الجزيرة
    Ve en güzel yanıysa, günde sadece 10 dakika gibi bir vakit gerektirmesine rağmen, bütün hayatımıza etki etmesi. TED ويكمن الجمال في تلك التقنية أنها تحتاج فقط حوالي 10 دقائق يوميا، و إستخدامها يؤثر على حياتنا بصورة تامة
    - Hayır, alkol beni etkilemiyor. Resmen hiçbir şey hissetmiyorum. Open Subtitles كلا، الكحول لا يؤثر في أعني، حرفياً لا أشعر بشيء
    Ama gerçekten öyleyse, yani eğer birleşiyorsak bu bizi etkilemez değil mi? Open Subtitles لكن حتى لو كنا، أعني، حتى لو إندمجا، فلن يؤثر علينا، صحيح؟
    Küçük bir güvenlik sorunumuz var da. Endişelenme, filmi etkilemeyecek. Open Subtitles لدينا مشكلة في الأمن لا تقلق، لن يؤثر على الفيلم
    İlaçlarıyla oynamaya başlarsan bu ters tepebilir ya da onlara zarar verebilirsin. Open Subtitles أذا بدأت اللعب بهذا ، فأن هذا قد يؤثر عكسياً أو يدمرهم
    24 saat şiddetli korku demokrasimizin, özgür düşüncemizin sağlığını nasıl etkiledi? TED كيف يؤثر تعاطي الخوف طوال ساعات اليوم على صحة نظامنا الديمقراطي؟ على صحة فكرنا الحر؟
    Ah, Tanrım. Söylediğim birşeyin seni bu kadar etkilemesine izin mi vereceksin? Open Subtitles يا إلهى, شئ قلته, هل ستجعل هذا يؤثر بكَ ؟
    Zayıf, insan tarafının karar verme yeteneğini etkilemesine izin verdin. Open Subtitles لقد تركت جانبك البشري يؤثر على قراراتك الصائبة
    Jeo-Tıp'a göre yaşadığınız yer, maruz kaldığınız çevresel etkenler sağlığınızı önemli ölçüde etkileyebilir. Bu bilgiyi alabiliriz. TED إنه الطب الجغرافي : مكان عيشك و المحيط الذي تتعرض له يمكن أن يؤثر بشكل كبير على صحتك. يمكننا التقاط هذه المعلومات.
    Hiçbir kokuyu alamama diğer duyularınızı da etkileyebilir. TED وعدم قدرتك على شم أي شيء يمكن أن يؤثر على حواسك الأخرى أيضاً.
    Kararı bana hiç danışmadan, sanki ikimiz üzerinde hiçbir etkisi yokmuşçasına aldın. Open Subtitles لقد اتخذت قرارك من دوني كما لو أنّ ذلك لن يؤثر علينا
    Balık avcılığının ayrıca daha geniş ekosistemlere de etkisi var. TED كما يؤثر الصيد أيضًا على النظم البيئية الأوسع نطاقا.
    Varlığının insanlara nasıl etki edeceği ve, onları nasıl değiştireceğinin farkında değil. Open Subtitles إنها لا تعي كم يؤثر حضورها على الناس، كيف بإمكانه أن يغيرهم
    Çoğu gelişen ülkede tercih edilen bir ilaç aslında, çünkü nefes alışı etkilemiyor. TED في الواقع، هو العقار المفضّل في الكثير من الدول النامية، لأنه لا يؤثر على التنفس.
    Dave, 4 aylık uzaklaştırma. Bursunu etkilemez. Open Subtitles ديفيد، إنه حرمان لأربعه أشهر فقط إنه لن يؤثر على منحتك
    Will, bu ilişkimizi hiç etkilemeyecek. Open Subtitles حسنا هذا لن يؤثر علي علاقتنا مطلقاً. ذلك كلام فارغُ،رجل.
    Bunların hepsi diğer genin de zarar göreceği anlamına mı geliyor? Open Subtitles كل هذا يعني أن الجين المصاب قد يؤثر على جين أخر؟
    Soy ıslahı bilimiyle IQ testinin kesişimi, sadece bilimi değil, politikayı da etkiledi. TED لم يؤثر التقاطع بين علم تحسين النسل واختبار الذكاء على العلم وحسب، بل أثّر على السياسة أيضاً.
    Ama bu sadece güvenlik yönünü etkilemedi. TED ولكن هذا لا يؤثر على الجانب الأمني فقط.
    Herkes onları nasıl etkileyeceğini ve kısıtlamalarının ne olduğunu öğreneceği tedavilerden geçiyordu. TED كل شخص مر بالعلاج سيعلم كيف يؤثر وما هي حدوده.
    Seçim günü gelip çattığında burada yaptığım şeyin oyunuzu bir zerre olsun etkilemesini istemem. Open Subtitles عندما يحين يوم الانتخابات لا أريد أن يؤثر علي تصويتكم كل ما أفعله هنا ولو قليلاً
    Tasarım, giymek istediğim kıyafetlere de engel oluşturyor. TED لكن التصميم يؤثر أيضًا على الملابس التي أريد ارتداءها.
    Genetik, yaş, beslenme, hastalık ve hatta gebelik, vücudun ilacı işleme verimliliğini etkiler. TED الجينات، العمر، التغذية، الأمراض، وحتى الحمل يؤثر على كفاءة الجسم بالتعامل مع الدواء.
    Ses bizi sürekli fizyolojik, psikolojik bilişsel ve davranışsal olarak etkiliyor. TED الصوت يؤثر علينا من الناحية الفسيولوجية والنفسية، ومعرفياً وسلوكياً طوال الوقت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more