Daha çok güven var, insanlar gerçek kişiliklerini hiç olmadığı gibi dile getirebiliyorlar. | TED | هناك المزيد من الأمان، لذلك، يتحدث الناس عن حقيقتهم ليس مثل ذي قبل. |
Leningrad'da insanlar şöyle der eğer birisi yere uzanmışsa onun için "son gelmiştir" | Open Subtitles | و عندما يتحدث الناس عن الاستلقاء ذاك يعني انها الوصول الى النهاية اذا |
Gümüş Halkalar konferans konuşmaların geçtiği yerdir. İnsanlar hobilerini birbirleriyle paylaşırlar. | TED | الدوائر الفضية عبارة عن مكالمات جماعية حيث يتحدث الناس عن الاهتمامات المشتركة |
İnsanlar sistemli, geniş çapta bir değişim hakkında konuşurken genelde 7 ve 10 yıllık değişime bakarlar. | TED | عندما يتحدث الناس عن تغيير نظامي، واسع النطاق ، فإنهم يتحدثون عن فترات 7 سنوات و 10 سنة. |
Yeni başkanla birlikte, insanlar genel affı konuşmaya başladı. | Open Subtitles | مع مجئ الرئيس الجديد، يتحدث الناس عن العفو العام. |
Fakat insanlar rüyaları hakkında konuşunca sıkıcı buluyorum. | Open Subtitles | لكن أظن أنه عندما يتحدث الناس عن أحلامهم إنه لشيء ممل |
İnsanlar hiç durmadan kendi problemlerini anlatıyorlar, ben de onlara pozitif düşünmelerini, kaderlerini çizmelerini söylüyorum. | Open Subtitles | يتحدث الناس عن مشاكلهم بدون توقف نقول للناس أن يفكروا بإيجابية يتصوّرون مستقبلهم |
Evet, banliyödeki insanlar, parayla ilgili konuşmazlar çünkü paraları olduğunda, bu, diğerlerini kızdırır. | Open Subtitles | نعم، لا يتحدث الناس عن المال في الضواحي لأنهم حين يفعلون، يغضب أناس آخرون. |
Tatilde insanlar kendilerinden ne kadar bahsediyorlar değil mi? | Open Subtitles | أتعرفين كم يُمتعني أن يتحدث الناس عن أنفسهم خلال عطلتهم؟ |
İnsanlar kahvaltının günün en önemli öğünü olduğunu söylediğinde... | Open Subtitles | عندما يتحدث الناس عن كون الإفطار اهم وجبةً في اليوم |
İnsanlar evlilik hakkında konuştuklarında akıllarında olması gereken şey tam olarak budur. | Open Subtitles | عندما يتحدث الناس عن الزواج، هذا بالضبط مايفكرون به. |
İnsanlar Succubus hakkında konşuyor, ve senin farklı olduğunu söylüyorlar, fakat sen de tıpkı diğerleri gibisin. | Open Subtitles | يتحدث الناس عن الشيطانة ويقولون أنك مختلفة لكن أنت مثل الآخرين وعدتني بالأجنحة |
İnsanlar Texarkana'da olanlar hakkında konuşurken Hayaletin dönüşünü konuşurken... | Open Subtitles | عندما يتحدث الناس عن ما حدث في تكساركانا عن كيفية عودة الشبح |
Ben küçükken, insanlar mucizelerden konuşmazlardı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيرة لم يكن يتحدث الناس عن المعجزات |
İlginçtir ki insanlar ne zaman eğitimsizlikten bahsetse hep fakirlere atıfta bulunuyorlar. | Open Subtitles | من المثير للاستهجان، أن يتحدث الناس عن نقص التعليم وأنهم دائماً يشيرون إلى الناس الفقراء. |
İnsanlar birini korumaktan bahsettiğinde genellikle çocuklardan dem vurur, ebeveynlerden değil. | Open Subtitles | عندما يتحدث الناس عن حماية شخص ما يتحدثون عادة عن الأطفال و ليس أهاليهم |
İnsanlar yardım konusundan bahsedince benim hakkımda konuşmuş oluyorlar. | Open Subtitles | عندما يتحدث الناس عن المساعدة في طريقها إليهم، فهم يتحدثون عني. |
İnsanlar aşktan bahsedince tek düşünebildiğim o oluyor. | Open Subtitles | عندما يتحدث الناس عن الحب هذا ما يدور بخاطري |
Ne zaman insanlar 2050 de olması beklenen 9 milyar insanın beslenmesini sağlamak için küresel besin üretimini nasıl arttırmamız gerektiğinden bahsetse bu grafikler aklıma gelir. | TED | عندما يتحدث الناس عن الحاجة لزيادة الإنتاج العالمي للطعام لإطعام التسعة مليار شخص المتوقع وجودهم بحلول عام 2050، دائماً أفكر بتلك الرسوم البيانية. |
Sanırım haklısın insanlar Netflix hakkında konuştuklarında programlarla ilgili konuşuyorlar. "13 Reasons Why" ya da "The Crown". | TED | أعتقد أنك على حق، عندما يتحدث الناس عن نيتفليكس، يتحدثون عن البرامج التي أثرت بهم: "13 ريزون واى"أو"زا كرون." |