"يتعفن" - Translation from Arabic to Turkish

    • çürüyor
        
    • çürümeye
        
    • çürümesine
        
    • çürüsün
        
    • çürür
        
    • çürüyecek
        
    • çürümesini
        
    • çürüyüp
        
    • çürüyen
        
    • kokar
        
    • Çürümeden
        
    • çürüyeceği
        
    Jazz, senin inançlı beyin, ahbaplarıyla birlikte bir çöpte çürüyor. Open Subtitles جاز، تابعك المخلص، يتعفن الان مع اخرين في احد المستودعات
    Queimada'nın tüm şekeri depolarda çürüyor. Open Subtitles كل سكر كيمادا يتعفن في المخازن وارصفة الميناء
    Birkaç özel paralı askerlik işi almış fakat onu tutan kişiler, Sands tutuklanınca onu reddedip çürümeye bırakmışlar. Open Subtitles تمكن من الاشتراك في بعض أعمال المرتزقة ولكن من استأجروه تنصلوا منه عندما قُبض عليه وتركوه يتعفن
    Ama hüküm kampında çürümesine izin vermediniz çünkü onun ahlaki yapısına inanıyordunuz. Open Subtitles يتعفن في الخفاء لإنه كان لديك ايمان بمعنويته
    Ne yapayım, yeni yıla kadar olduğu yerde çürüsün mü? Open Subtitles وما المفترض علي أن أفعله؟ أتركه يتعفن حتى السنة الجديدة
    - Dilerim yaptıkları için orada çürür. Open Subtitles أتمنى أن يتعفن هناك جزاء على ما اقترفته يداه
    Sen benim olana kadar kocan hapiste çürüyecek. Open Subtitles سوف يتعفن زوجك في السجن إلى أن تسلمي نفسكِ لي
    Onu tıktığım hapishane çürüyene kadar içerde tutacağım, ve sonra başka bir hapishaneye nakledip oranın da çürümesini bekleyeceğim. Open Subtitles سوف أضعة فى السجن حتى يتعفن الحبس فوقة ثم سأنقلة إلى سجن أخر وأدع السجن يتعفن
    Çalıştığı o canavar da ait olduğu yerde, hapiste çürüyor. Open Subtitles والوحش الذى عمل لديه يتعفن فى السجن ينتظر
    O öldürüldüğünden beri bu ev, yönetecek bir erkek olmadığı için çürüyor. Open Subtitles منذ مقتله و هذا المنزل بدأ يتعفن بدون رجل يحكمه
    Bufalo öldürülüyor. Adam yiyor ve çürüyor. Open Subtitles الجاموسه تُقتل, يأكلها الرجل, ثم يتعفن الرجل
    - Onu hapiste çürümeye bırakamayız. Open Subtitles لا نستطيع أن نتركه يتعفن في السجن.
    Onu hapishanede çürümeye bırakamayız. Open Subtitles لا نستطيع أن نتركه يتعفن في السجن.
    Yiyecekleri gömüp, çürümeye terk ediyorlardı. Open Subtitles انهم يدفنون الغذاء لجعله يتعفن
    Söz verin veya masum bir adamın hapiste çürümesine müsaade edebilirsiniz. Open Subtitles الكلمة لك, أو يمكنك أن تغادر و تدع هذا الرجل البريء يتعفن في السجن
    Evladının hapiste çürümesine izin vereceğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles أتظن أنها ستترك طفلها يتعفن بالسجن فداء قضية؟
    Oklarınızı boşa harcamayın. Bırakın hain sulu mezarında çürüsün. Open Subtitles لا تضيعوا السهام ,دعوا الخائن يتعفن في قبره المائي
    Oklarınızı boşa harcamayın. Bırakın hain sulu mezarında çürüsün. Open Subtitles لا تضيعوا السهام ,دعوا الخائن يتعفن في قبره المائي
    Cesetlerin her bölümü ayrı hızda çürür. Open Subtitles يتعفن كل جزء من الجثة بسرعات متفاوتة
    Sonra su yüzünden tahtalar çürüyecek ve yepyeni bir çatı gerekecek. Open Subtitles سيسرب في كل أنحاء المنزل ثم يتعفن الخشب من كل هذه المياة ثم سنحتاج سقف جديد
    Onu alıp karanlık bir hücreye at ve çürümesini izle. Open Subtitles اختطفه, زجه في زنزانة مظلمة, دعه يتعفن هناك
    Ya Miloş hapishanede çürüyüp giderse! Open Subtitles ومـاذا إذن في أن يتعفن "ميلـوش" في الاسـر!
    Plajdan 20 adım ötede çürüyen yarım bir katil balina var. Open Subtitles يوجد نصف حوت مفترس يتعفن لا يبعد 20 قدم عن الكوخ
    Islak ve kirli havlular banyoda yerde, geceden kalan yemekler pis pis kokar. Open Subtitles و تترك الفوط المبللة القذرة على أرض الحمام و تركت طعام الأمس يتعفن
    Çürümeden önce çoğunu atmalıyız. Open Subtitles .علينا رمي البعض منه قبل آن يتعفن
    Onun gibi birisinin hapiste çürüyeceği ne kadar üzücü. Open Subtitles يبدو كشخص تشفق عليه لكنه يجب أن يتعفن بعيدا في السجن . .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more