| Beni bu konudan muaf tutmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أطلب عفوكم على الوضع الذي نحن فيه |
| Fakat derhal benimle senatoya gelmeni istemek zorundayım. | Open Subtitles | لكنني يجب أن أطلب منك القدوم معي إلى مجلس الشيوخ حالا |
| Affedersiniz. Şüpheliyi sorgulamanızı bitirmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | عزراّ يجب أن أطلب منكم التوقف عن التحقيق مع الشاهد |
| Otelden yukarıya başka bir garson göndermesini istemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أطلب من الفندق أن يرسل جرسوناً آخر لأعلى. |
| Sana yine anahtarı sormam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أطلب منك إعادة المفتاح. |
| Bu yüzden artık bu konuya burnunuzu sokmamanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | وأنا يجب أن أطلب منك التوقّف نظر في هذا أيّ آخر. أيّ؟ |
| Affedersiniz, bayan. Onu kapamanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | عذراً ,سيدتى,يجب أن أطلب منك أن تطفىء الهاتف. |
| Bu arada, karar verme işlerini bırakmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي .. يجب أن أطلب منك أن تتنحى جانبا عن إتخاذ القرارات |
| Sizden kabine geçmenizi istemek zorundayım, bayım. | Open Subtitles | يجب أن أطلب منك بالوقوف خلف الشاشة يا سيدي |
| Bu verdiğim sıkıntıdan dolayı kötü hissediyorum ama onu tekrar imzalamanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | أشعر بفظاعة الموقف ، لكن يجب أن أطلب منك توقيعه مرة أخرى |
| Tamam. Efendim, sizden geri çekilmenizi istemek zorundayım lütfen. | Open Subtitles | حسناً سيدى , يجب أن أطلب منك التراجع لو سمحت |
| Bilmiyorum. Sayın Yargıç, devam etmek için kısa bir ara istemek zorundayım. | Open Subtitles | لا أعرف سيادة القاضي انا يجب أن أطلب استراحه قصيرة |
| Bu, karımın odası. Burayı terk etmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | هذه غرفة زوجتي , أنا يجب أن أطلب منك المغادة هذه اللحظة |
| Odalarını göstermeden önce askerlerden silahlarını bırakmalarını istemek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أطلب أسلحة رجال الكونت قبل أن أريهم غرفهم. |
| Bu yüzden... üzgünüm ama motorlarınıza binip bu alandan ayrılmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | آسف، لكن يجب أن أطلب منكم أخذ دراجاتكم ومغادرة المنطقة. |
| Seni zor duruma düşürmek istemem ama adımı temize çıkarmanı istemek zorundayım. | Open Subtitles | اسمع، أكره أن أضغط عليك و لكن يجب أن أطلب منك أن تُبرئ اسمي |
| Senden başlangıç için 25 bin dolar avans istemek zorundayım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أطلب منك 25 ألف دولار كعربون لأجل البدء |
| Üzgünüm ama içeri geri gelmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | أنا آسف، ولكن يجب أن أطلب منكم العودة للداخل. |
| Belki de ondan sana papirüs kâğıdı üzerine yazılmış bir not istemeliyim. | Open Subtitles | لعلّي يجب أن أطلب منها كتابة مُلاحظة على ورق البردي. |
| Sana yine anahtarı sormam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أطلب منك إعادة المفتاح. |
| Bu yüzden sizden kocammış gibi konuşmamanızı rica edeceğim. | Open Subtitles | لذلك يجب أن أطلب منك التقليل من لهجة " الزوج " في الصوت. |