| Herhangi bir korku algılama ise Tamam, bu benim olurdu. - Ben gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً ، إذا كنتِ تشعرين بأى خوف سيكون خوفى أنا ، أظن أننا يجدر بنا الذهاب |
| Dünyanın öbür ucunda saklanıyor olmamız gerekmez miydi? | Open Subtitles | ألا يجدر بنا أن نختبئ في النصف الآخر من العالم ؟ |
| Sanki o, en başından beri ortağımızmış gibi, onlara çeyrek pay vermemiz lazım. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نعطيهم الربع كما لو كان شريكنا من البداية |
| Kendimizi korumanın bir yolunu düşünmeye başlasak iyi olur. | Open Subtitles | يجدر بنا التفكير فى طريقة للدفاع عن أنفسنا |
| Ama biz güneş doğmadan önce yol, buradan çıkmalıyız. Tamam mı? | Open Subtitles | لكن يجدر بنا الخروج من هنا قبل شروق الشمس بفترة طويلة |
| 150 milyon dolarlık teklifi konuşuyor olmamız gerekmiyor mu? - Evet. | Open Subtitles | ألا يجدر بنا التحدث عن العرض البالغ 150 مليون دولار؟ |
| Eğer kullanıcılara bu verilerin nasıl kullanılacağına dair biraz kontrol vermek istiyorsak bakılması gereken bazı seçenekler var, çünkü bu veriler her zaman onların yararına kullanılmayacaktır. | TED | لذا أعتقد أن هناك مسارين يجدر بنا النظر إليهما إن أردنا إعطاء بعض التحكم للمستخدمين حول كيفية استخدام هذه البيانات، لأنه لن يتم استخدامها دائما لمصحلتهم. |
| Hepiniz burada olduğunuza göre, asıl hastanız hakkında konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وبما أنكم جميعاً هنا ربما يجدر بنا الحديث عن المريض الحقيقي |
| Artık güvenli bir tesiste olduğumuza göre yedeğini alsak iyi olacak. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نصنع نسخة إحتياطية بما أننا في منشأة آمنة. |
| Riley'i neyin öldürdüğüne odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | إنني أفكر بأنه يجدر بنا ان نركز على سبب مقتل رايلي |
| Hatta yeni bir çocuk yapmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | في الواقع إني أفكر جدياً أنه يجدر بنا إنجاب طفلٍ آخر |
| Mutfaktaki o mantarları yemememiz gerektiğini söylemiştim. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه لم يكن يجدر بنا أن نتناول ذلك الفطر الذي في المطبخ |
| Beraber kalmamız gerekmez mi, desteğe falan ihtiyacın olursa diye? | Open Subtitles | ألا يجدر بنا البقاء سوياً في حال أحتجت الدعم أو أمر ما |
| Öyleyse operasyon timine haber verip planı durdurmamız gerekmez mi? | Open Subtitles | إذاً ألا يجدر بنا إلغاء الخطة عن طريق الإتصال بفريق العمليات؟ |
| Belki de hissedarları bir araya getirmemiz lazım. | Open Subtitles | ربما يجدر بنا تنظيم إجتماع لـ مُلآك السهم |
| Geç oldu, yorucu bir gündü. - Evet. - Uyumamız lazım. | Open Subtitles | الوقت متأخر الأن لقد كان يوماً طويلاً,يجدر بنا أن ننام |
| Paramız bizi Nice'e bile götürmez. Bu Peugeot'dan da kurtulsak iyi olur. | Open Subtitles | لن توصلنا أموالنا إلى نيس يجدر بنا التخلص من البيجو |
| Bu pazar sabahı, hava durumundan bahsetsek iyi olur. | Open Subtitles | وفي صباح الأحد، يجدر بنا أن نتحدث عن الطقس. |
| Asla ve asla olmaması gereken bir şey olan onlara karşı biz olgusunu fark etmeye başladık. | TED | وبدأنا ندرك أنه لم يكن يجدر بنا أن نكون نحن ضدهم. |
| - Evet, bileme sendikasında olmamız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أجل، ألا يجدر بنا أن نكون في نوع من طحن الاتحاد؟ |
| Ama onların da bize verebileceği bir şeyler olduğunu düşünmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ربمّا يجدر بنا أن نبحث عمّا قد يقدموه هم لنا |
| Sanırım oraya Gidip baksak iyi olacak. | Open Subtitles | أظن أنه يجدر بنا الذهاب وإلقاء نظرة عليها |
| bence Gidip, kendimiz görmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجدر بنا الذهاب والإنتباه على أنفسنا. |
| Dinle, eğer benim kelime seçimimden hoşlanmıyorsan hiç konuşmasak daha iyi o zaman. | Open Subtitles | حسناً، إذا لم يكن اختياري للكلمات يعجبك إذاً ربما لا يجدر بنا التحدث |
| Dışarıda beton karmalıyız. Ya da marangozluk yapmalıyız. | Open Subtitles | نحن يجدر بنا أن نقوم بخلط الأسمنت في مكان ما في مكان خالٍ و مفتوح أو أن نكون نجارين |