"يحصل الناس" - Translation from Arabic to Turkish

    • insanlar
        
    • insanların
        
    İnsanlar bilgiye sahip olurlarsa başkalarının yardımı olmaksızın problemlere çözüm bulabilirler. TED عندما يحصل الناس على العلم، يستطيعون إيجاد الحلول دون أية مساعدة.
    Merak ediyorum, insanlar bizim böyle akımsal birşey sattığımız fikrini nereden çıkartıyorlar? Open Subtitles اتسائل من أين يحصل الناس على فكرة أننا نقدم شيئاً عصرياً كذلك؟
    Merak ediyorum, insanlar bizim böyle akımsal birşey sattığımız fikrini nereden çıkartıyorlar? Open Subtitles اتسائل من أين يحصل الناس على فكرة أننا نقدم شيئاً عصرياً كذلك؟
    Galaksi Hayvanat Bahçesi, insanların bu galaksi resimleriyle nasıl etkileşime geçeceklerine dair 20 dakikalık -- hatta daha az -- bir eğitim aldığı bir projedir. TED وحديقة المجرات هو مشروع حيث يحصل الناس على برنامج تعليمي لمدة 20 دقيقة أو أقل من ذلك عن كيفية التفاعل مع صور المجرات.
    İnsanların daha iyi akıl sağlığı hizmetine almasını kolaylaştıralım; zorlaştırmayalım. TED دعونا نسهّل الامر، ولا نصعّبه ، لكي يحصل الناس على رعاية صحيّة عقليّة أفضل.
    Size bir sorum olacak. "Neden insanlar akli hasar gördüklerinde, bu hep aktif hayalgücüyle oluyor? TED إذا هنا سؤالي، سؤالي هو كيف يكون عندما يحصل الناس على خلل عقلي ويحصلون على خيال فعّال؟
    İnsanlar, ilave şekerlerin yarısını bu içeceklerden ve abur cuburdan alıyor, o nedenle şeker yalnızca görünürde saklanıyormuş gibi gelebilir, fakat şahit koruma programındaki kişi gibi, diğer yarısı en az şüpheleneceğiniz yerlerde saklanıyor. TED يحصل الناس على نصف السكر الفائض لديهم من هذه المشروبات والحلويات، لذا قد يبدو أن السكر يختبئ في العلن، لكنه وكشخص في برنامج حماية الشهود، فالنصف الآخر مخبأٌ في أكثر المناطق التي لا تتوقعها.
    İlginç şekilde, insanlar bu formu doldururken yine işaretmeliyorlar. Ama bu sefer katılmış oluyorlar. TED مثير بما يكفي، عندما يحصل الناس على هذا، فأنهم لا يصححون الصندوق. لكنهم مشاركون الآن.
    Tabii, olağanüstü insanlar, olağanüstü ilgi görürler! Open Subtitles حسناً، يحصل الناس الإستثنائيون على معاملة إستثنائية
    İnsanlar motorlu tekneyle yetişmeye çalışır. Open Subtitles يحصل الناس على مرة إنتهى بالزورق البخاري.
    İnsanlar tohumları belli imalatçılardan alır ve o tohumlar genetik olarak birbirine çok benzer. Open Subtitles يحصل الناس على البذور من منتجين قلة وهي متشابهة جينياً إلى حد كبير
    Aslında insanlar dev riskler aldıkları için ödüllendiriliyordu. Open Subtitles فى الأوقات الحسنة يحصل الناس على عوائد من المخاطر الجسيمة
    Diyebilirim ki hayatta bazen insanlar hakkettiklerini buluyorlar. Open Subtitles ارى أنه بوقت ما في الحياة يحصل الناس على ما يستحقونه تماماً
    İnsanlar zarar görünce anlık mutlulukları ararlar. Open Subtitles عندما يحصل الناس على الأذى. انهم يبحثون عن السعادة الفورية
    Sanırım insanlar nostalji yaşarken karsinojenik sır gibi şeyleri... Open Subtitles حسنا، أعتقد عندما يحصل الناس الحنين إلى الأيام الخوالي،
    Normalde insanlar hep böyle zamanlarda aranır zaten. Open Subtitles أرى، حصلت على مكالمة. عادة، يحصل الناس على مكالمات في مثل هذه الأوقات ..
    Bundan dolayı diğer insanların da bunu anlamalarına izin vermeliydim. TED لذلك أردت أن يحصل الناس على نفس الفرصة لإدراك ما يرونه.
    Çin ülkesinde insanların neredeyse hiçbir şeyi yok. Open Subtitles فى الصين لا يحصل الناس على شيء لا أملاك ؟
    Şimdi benimle gelirseniz özel insanların düğünleri için başka neler aldıklarını gösteririm. Open Subtitles الآن، إذا أتيتم معي سأريكم ماذا يحصل الناس المميزة لأجل زفافهم
    Satmak istemiyorsanız insanların ürünü alıp almamasına aldırış etmiyorsunuz demektir. Open Subtitles إن لم تريدي البيع يعني أنكِ لا تهتمين إن كان يحصل الناس على منتجك
    Kütüphane insanların kitap almak için gittikleri yerdir. Open Subtitles المكتبة : هو مكان حيث يحصل الناس على الكتب فيها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more