| Böylece kimse kurbandan şüphe duymaz. Ekleyeceğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | ولن يشكّ أحدٌ في الضحيّة ألديكِ ما تضيفينه؟ |
| Herkes benden şüphe ediyor, bunun farkındayım efendim. | Open Subtitles | ،أنا مدرك ذلك، سيدي كلّ شخص هنا يشكّ فيني |
| Her gün onu çöp kutularını sürerken görüyorlardı. Kimse şüphelenmez. | Open Subtitles | يراه الناس يدفعها كلّ يوم، لن يشكّ أيّ أحد بشيء. |
| Umarım burada bir şey olduğundan şüphelenmez ve böylece doğal davranışlarını görüntüleyebiliriz. | Open Subtitles | أن لا يشكّ بوجود شيء هنا وبذلك يمكننا الحصول على بعض السلوك الطبيعي. |
| CBI bu dört adamın, Gayatri Bachcan'ı öldürmeyi planladığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | يشكّ سي بي إل في هؤلاء ألاربعة رجال لمحاولة قتل غاياتري باتشتشان. |
| Bir hata yapıyorsun ve herkes senden şüpheleniyor | Open Subtitles | أقصد، ترتكب خطأ واحد، وفجأة كأن كلّ شخص يشكّ فيك وينسي كلّ شيء |
| Babam birşeyden şüphelenmedi. | Open Subtitles | بلى، لا يشكّ أبي بشئ |
| Sizi birlikte gören hiç kimse duygularınızdan şüphe edemez. | Open Subtitles | ولا يمكن لأيّ أحد والذي سبق وأن رآكما معاً من قبل قط بأن يشكّ بتأثيره |
| Zavallı kadın, şüphe altında, hem de sebepsiz yere. | TED | الرّجل كان فقط يشكّ دون أيّ سبب واضح. |
| Tekrardan uyuştucu kullandığım konusunda şüphe duyabilir | Open Subtitles | من الممكن أن يشكّ أني أتعاطى مجدداً |
| O herkesten şüphe ediyor. Onun tarzı bu. | Open Subtitles | إنّه يشكّ في أيّ شخص هذ أسلوبه |
| Karizmatik gücümle ilgili şüphe duyuyor. | Open Subtitles | إنه يشكّ فى قدرة شخصيتى الساحرة |
| Böylece kimse şüphelenmez! | Open Subtitles | دعنا نتكلّم بظهورنا إلى كلّ آخر! لا أحد يجب أن يشكّ فينا! |
| Cebinizdeki bonbonun bir bomba olduğundan kimse şüphelenmez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع ان يشكّ بأنّك تحمل مادّة متفجّرة في الحلوى! |
| Her metal dedektöründen, her polis köpeğinden geçebilir ve kimse ondan şüphelenmez. | Open Subtitles | هو يمكن أن يمرّ من أمام أيّ كلب شمّة، أيّ كاشف معادن... ولا أحد يشكّ أبدا. الذي يسبّب هذه القنبلة الموقوتة؟ |
| Kimse asla eğlence polisinden şüphelenmez. | Open Subtitles | لم يشكّ أحد أبدا بشرطي المرح |
| Kimse asla eğlence polisinden şüphelenmez. | Open Subtitles | لم يشكّ أحد أبدا بشرطي المرح |
| David Eagleman zamanın akışı ile çok az senkronizasyon dışında devam etse bile bunun ciddi zihinsel hastalıklara yol açabileceğinden şüpheleniyor. | Open Subtitles | ديفيد إيجل مان - يشكّ - بأن الذهاب ولو قليلا" خارج التزامن مع مرور الوقت |
| - Sence şüpheleniyor mudur? | Open Subtitles | هل تظنّ أنّه يشكّ بالأمر؟ |
| Conklin zaten yeterince şüpheleniyor. | Open Subtitles | ،ولا تمكنني أيضًا العودة خاوي الوفاض .كونكلين) يشكّ فيّ بما يكفي حاليًا) |
| Kimse benden şüphelenmedi. | Open Subtitles | لا أحد يشكّ بي أبداً |
| Nehrin kıyısında bırakılmış kancalardan kimse şüphelenmeyecektir. | Open Subtitles | لن يشكّ أحد في طُعم صيد تُرك في قاع النهر |