| Şey, size şunu söyleyeyim, Abe Ryland herkesin düşündüğü gibi biri değil. | Open Subtitles | حسنا, دعنى اخبرك, ان آبى ريلاند ليس هو الرجل الذى يظنه الجميع |
| Ben, çoğu kişinin iki ayrı alan olarak düşündüğü bir şey için çalışıyorum. Ancak ben bunların farksız olduğuna inanıyorum. | TED | أعمل فيما يظنه معظم الناس حقلين مختلفين، ولكنني أعتقد أنهما متماثلان. |
| Bazılarınız bu insanlar ne düşünüyor diye düşünüyor olabilir? | TED | قد يتسائل بعضكم الآن، عما يظنه أولئك الناس؟ |
| Onu kovalamanın bize pahalıya mal olacağını göstermeye çalışıyor ve bir yerde pes edeceğimizi düşünüyor. | Open Subtitles | هندى أحمر يطارد شيئاً ما حتى تستحق المطاردة قيمتها الباهظة، وحينها سيكتفى ذلك. وهذا ما يظنه. |
| Biliyor musunuz, o Ulusal Muhafız birliğinde. Üniforması içinde güzel göründüğünü sanıyor. | Open Subtitles | إنه في الحرس الوطني يظنه سيبدو رائعا في هذا الزي |
| Bana ne olduğu umurunda değil. Tek derdin insanların senin hakkında ne düşündüğü. | Open Subtitles | أنت لا يهمك ما حدث لي بل ما يظنه الناس بك فحسب |
| Herşeyden öte, hayat birçok insanın düşündüğü kadar karanlık değil. | Open Subtitles | رغم كل شيء, الحياة ليست مظلمة بالقدر الذي يظنه بعض الناس |
| Bir, Rus hasatı herkesin düşündüğü kadar kötü olmayacak...ve iki üçüncüsü de, kız arkadaşının boynundaki mücevherlere bakılırsa, onu mutlu etmek için her peniye ihtiyacınız olacak sanırım. | Open Subtitles | أولاً حصاد القمح الروسي لن يكون بالسوء الذي يظنه الناس وثالثاً: بالنظر للحلي على عنق صديقتك |
| Başka insanların hakkımızda ne düşündüğü önemli değil. | Open Subtitles | انه لا يهمنا ما يظنه الاخرين عن امورنا الشخصية |
| Önemli değil, artık insanların ne düşündüğü umrumda değil. | Open Subtitles | لا بأس. فأنا لا أكترث لما يظنه هؤلاء بشأني |
| Ve şimdi herkesin onun hakkında düşündüğü, karanlık sınıra kadar gittiği ve bu korkunç, bencilce şeyi yaptığı. | Open Subtitles | و الآن كل ما يظنه الناس عنها أنها لم تفكر سوى نفسها و ارتكبت فعلتها الأنانية البشعة |
| Yazı karakterini, düzeni değiştirdi, modaya uygun fotoğrafçılar tuttu ve babam onun bir kahraman olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | غير الخط، المخططات، عيّن مصورين عصريين، وأبي يظنه بطلاً ما |
| - Yerel polis ne olduğunu düşünüyor? | Open Subtitles | ما الذي يظنه رجال الشرطة المحليين حصل له؟ |
| Arkadaşların gün boyunca ne yaptığını düşünüyor? | Open Subtitles | ما الذي يظنه اصدقائك انك تفعلينه طوال اليوم؟ |
| Herkes, hakkımda ne düşünüyor diye uykularım kaçmıyor. | Open Subtitles | أنا لست قلقاً على ما يظنه بقية العالم بي |
| Doktorlar öyle sanıyor değil mi? | Open Subtitles | هذا فقط ما يظنه هؤلاء الأطباء، أليس كذلك؟ |
| Önemli olan, ben değilim. Önemli olan, insanların hakkında düşündükleri. | Open Subtitles | لا يتعلق بي , بل يتعلق بما يظنه الناس عنك |
| Ve komşularınız bunu gördüğünde ne düşünür, bütün her şeyi düşünüyoruz. | TED | وجميعكم يفكر فيم قد يظنه جيرانكم حين يرون ذلك. |
| Etraftakilerin ne düşüneceği hakkında hep çok endişelenirdi. | Open Subtitles | كانت دائما قلقة للغاية عما يظنه الجميع |
| İnsanların senin hakkında ne düşündüğüne dair şüphelenmek gayet normaldir. | Open Subtitles | اتعلمين انه من الطبيعي ان تقلقي من , الذي يظنه الناس عنك |
| Yani, sen hiçbir zaman insanların senin için düşündüklerini önemsemedin. | Open Subtitles | أقصد , لم تكوني تهتمين بما يظنه الناس بكِ |
| Herkes ne düşünürse düşünsün, o büyük bir adamdı. | Open Subtitles | ، بغض النظر عمـا يظنه بقية العالم كان رجلاً رائعاً |
| Yani katil zekiymiş, ama sandığı kadar da zeki değilmiş. | Open Subtitles | -إذاً فالقاتل ذكي لكنه ليس بالذكاء الذي يظنه |
| Herkes böyle düşünüyordu Vitaly, ta ki Fransız Kanadalılar gelene kadar. | Open Subtitles | هذا ما كان يظنه الجميع يا فيتالي حتى ظهر هؤلاء الكنديون |
| Gerekli parçaların gelmesinin düşündüğünden daha uzun zaman alacağını söyledi. | Open Subtitles | أجل، قال بأنها ستستغرق أكثر مما كان يظنه شيء يختص بطلب القطع |
| Sen aslında insanların zannettiğinden çok daha zekisin. | Open Subtitles | أتعلمين, أنتي أذكى بقليلٍ مما يظنه الناس |
| - Meclisin, tehdit olarak gördüğü her şeyin peşine düşmeye hakkı var. | Open Subtitles | الكونغرس لديه الحق للسعى وراء أيّ شيء يظنه يشكل تهديداً. |
| Özsaygım, sınıf arkadaşlarımın hakkımda ne düşündüklerine göre değişmez, anladınız mı? | Open Subtitles | ثقتى بنفسى لا تعتمد على ما يظنه زملائى السابقين |