| Açık kapı ilkesiyle çalışırım. Yani, ne zaman isterseniz... ofisime gelebilirsiniz. | Open Subtitles | أتبع سياسة الباب المفتوح مما يعني أنه يمكن للجميع المجيء لمكتبي... |
| Yani sahil bölgesindeki hedefleri bile 3 saatten daha kısa bir süre içinde vurabilir. | Open Subtitles | بما يعني أنه يمكن أن يصيب الهدف في أي ساحل خلال ثلاث ساعات |
| Kasalarınız 1. sınıf olarak kayıtlı. 30 dakikadan az bir sürede açılabilirler Yani. | Open Subtitles | الأقفال التي تستعملونها على أقبيتكم من الجيل الأول هذا يعني أنه يمكن فتحها في غضون 30 دقيقة أو أقل |
| Bakın bu çubuğun üzerinde yansıtıcı aygıt var. Bu da boşlukta konumunun saptanabileceği anlamına geliyor. | TED | لاحظ كيف أن هذا العمود يتوفر على علامة في الأعلى، ما يعني أنه يمكن موقعته في الفضاء. |
| Tüpe karşı koyuyor. Bu kendi başına nefes aldığı anlamına geliyor. | Open Subtitles | انه يقاوم الانبوب هذا يعني أنه يمكن التنفس وحده |
| Yani başı dertte olabilir ve bunu bilemeyiz bile. | Open Subtitles | هذا يعني أنه يمكن أن يكون في مأزق ونحن لا نعرف. |
| Yani, onu çocuk pornosu çekmekten dava edebiliriz. | Open Subtitles | مما يعني أنه يمكن مقاضاته بحيازته مطبوعات خليعة للأطفال |
| Yani ölen adamın huzur içinde ölmesini de sağlayabilirsin, acı çekmesini de... | Open Subtitles | هذا يعني أنه يمكن قتلهم بسرعة أو ببطء؟ |
| Yani... 12 ayda birçok şey değişebilir. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه... يمكن أن تتغيّر الكثير من الأشياء خلال 12 شهر. |
| Yani şu an heryerde olabilir. | Open Subtitles | هذا يعني أنه يمكن أن يكون في أي مكان |
| Yani, çok tehlikeli olabilir mi? | Open Subtitles | هذا يعني أنه يمكن أن يكون الأكثر خطورة؟ |
| Yani çıkarılabilir. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه يمكن استئصالها |
| Yani onu tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | هذا يعني أنه يمكن علاجه |
| Potter, sen yaşça küçüksün. Yani hâlâ üzerinde İz var. | Open Subtitles | (بوتر)، أنتَ ما تزال قاصراً، مما يعني أنه يمكن تتبع أثرك |
| Yani Bennett'a başına geldiyse herkesin başına gelebilir. | Open Subtitles | أعني إن كان ذلك حصل لـ (بانيت) ذلك يعني أنه يمكن أن يحصل لأي أحد |
| Yani çıkarılabilir. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه يمكن استئصالها |
| Ağırlığı ve pürüzsüzlüğü, aynanın hafif içbükey yüzeyinde uzun bir süre dönebileceği anlamına geliyor. | Open Subtitles | وزنه ونعومة، جنبا إلى جنب مع تقعر خفيف المرآة، يعني أنه يمكن أن تدور لفترة طويلة. |
| İyon Korteksi bir bilgisayar bu da çökertilip yok edilebilir anlamına geliyor. | Open Subtitles | "اللحاء الأيوني"، عبارة عن حاسوب، والذي يعني أنه يمكن إختراقه وتدميره. |