"يغرق" - Translation from Arabic to Turkish

    • batıyor
        
    • boğulan
        
    • boğulur
        
    • Boğulmasına
        
    • boğulmasını
        
    • boğulacak
        
    • boğuluyordu
        
    • boğuldu
        
    • boğulabilir
        
    • boğuluyormuş
        
    • su
        
    • boğulsun
        
    • boğulması
        
    • boğulmamış
        
    • boğuluşunu
        
    Tüm tesis batıyor. Buradan başka çıkış yok. Open Subtitles والمكان يغرق من هذا الطريق او لا يوجد طريق
    Gök kararıyor, sonra her şey karanlığa batıyor. Open Subtitles تظلم السماء حتى يغرق كل شئ فى هذه الظلمة.
    Pompeo'yu çağıralım. boğulan birini görmemiştir. Open Subtitles لنحضر بومبيو لم يسبق له أن رأى أحد يغرق من قبل
    Nasıl olur da yetişkin bir adam duş alırken boğulur? Open Subtitles اذا كيف لرجل راشد أن يغرق في حمامه و هو واقف
    Boğulmasına göz yumdun! Hiç dikkat etmedin ona! Bak ona ne yaptın! Open Subtitles أنت تركتينه يغرق ولم تعيرى انتباه ماذا فعلت بى؟
    Birinin suyu emerek veya içi su dolu bir arabada boğulmasını anlıyorum. Open Subtitles أفهم كيف لشخص أن , يغرق في سيارة مليئة بالماء.
    Havuzda neredeyse boğulacak olan çocuğun hikâyesini biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف القصة عن الولد الذى .. كاد كاد ان يغرق فى حمام السباحة
    -Ona yelek vermem gerek ama. Küvette boğuluyordu bir kere. Open Subtitles يجب أن أعطيه سترة نجاة إنه يغرق في مغسلة الحمّام
    Pekala, bir gemin var birkaç filika indirebileceğin kadar yavaş batıyor ama denizaltı sadece bir torpido ateşliyor. Open Subtitles حسنا، عندك سفينة الذي يغرق بطيئ بما فيه الكفاية للحصول على بضعة قوارب نجاة من، لكن الغوّاصة يطلق طوربيد واحد فقط.
    Tekrarlıyorum, gemi süratle batıyor. Dönüşe sekiz dakika. Open Subtitles أكرر، القارب يغرق بسرعه ثمانية دقائق لنقطة وجوب العودة.
    Sanki dünya tozun içine batıyor, ancak ben yeniden anlatıyorum... başlangıçta olduğu gibi... beni güçlendiren güzel sesimle... günümüz belalarından gelme masallar sayesinde kurtardığım... ve gelecek için korunan... Open Subtitles إن العالم يبدو أنه يغرق بالوحل ولكني أسرد... في البداية... بصوتي ذو النبرة الرتيبة، والذي يبقيني...
    Tekne gerçekten batıyor mu bilmeliyim. Open Subtitles أريد أن أعرف إن كان يغرق ذلك المركب.
    "Bu havuzda neredeyse boğulan çocuğu biliyor musun? Open Subtitles هل عرفت أنه كان هناك طفل كاد أن يغرق في تلك البركة?
    İnsanlar böyle boğulur. Open Subtitles لا تأخذ أيّ نفس وأنت تحت الماء، إتفقنا؟ بتلك الطريقة يغرق الناس.
    Silin. Kanı temizleyin, haydi. Adamın Boğulmasına izin vermeyin. Open Subtitles الممسحة ، هيا يارجال الري ، لاتتركوا هذا الرجل يغرق
    Bir adamın iç organlarını yakıp kendi balgamında boğulmasını mı sağlayacaksın? Open Subtitles انت تحرق الرجل من الداخل , تجعله يغرق بالبلغم الخاص به ؟
    Havuzda neredeyse boğulacak olan çocuğun hikâyesini biliyor musun? Open Subtitles هل تذكر قصة الولد الذي كاد أن يغرق في البركة?
    Bir kulaç bile atamadı. Biz yetişene dek az daha boğuluyordu. Open Subtitles لم يكن يعرف السباحه وكاد بأن يغرق لولا بأننا لحقناه
    Mürettebatın yarısı onları kurtarmaya çalışırken boğuldu. Open Subtitles نصف الطاقم يغرق والنصف الآخر يحاول إنقاذه
    -Bir göle düşüp boğulabilir. -Bekleyemez miyiz? Open Subtitles يمكن أن يسقط في بحيرة و يغرق - ألا يمكننا الانتظار؟
    - Selam, biraz önce bir şey duydum sandım kurt boğuluyormuş gibi. Open Subtitles -مرحباً -مرحباً, أظنني سمعت شيئاً من قبل كأن ذئب يغرق أو شيئاً
    İşte o olursa, buzullarımız erirse, yükselen su seviyeleri pekâlâ Maldivler'i su altında bırakabilir. TED وإذا حصل ذلك إذا ذابت الأنهار الجليدية لدينا. ارتفاع مستويات البحر يمكن أن يغرق جزر المالديف.
    Bakın, size sorun çıkarırsa bırakın kendi kanında boğulsun. Open Subtitles الآن إسمعوا، لو عاملكم بأي إزدراء، دعوه يغرق في دمائه
    Bir kralın, ona ihanet eden bir köleyi takip ederken boğulması yakışık almaz. Open Subtitles أنه شيء غير أخلاقي للملك أن يغرق وهو يطارد العبد الذي يخدعه
    Başçavuşumuz boğulmamış. Open Subtitles رقيبنا الأول لم يغرق
    Sanırım gidip kölenin boğuluşunu seyredeceğim. Open Subtitles أعتقد انني سأذهب وأري هذا العبد وهو يغرق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more