Gözümün önünden ayırmam. Sözüm sözdür. | Open Subtitles | لن أدعه يغيب عن ناظري أبداً، أعطيك قسمي على ذلك |
Gözümün önünden bir an bile ayrılmasına izin vermem hiçbir şeyin. | Open Subtitles | لا أترك أي شيء يغيب عن ناظري منذ لحظة توقيعي |
Neyin peşinde olduğunu öğrenmeden onu Gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | لن أدعه يغيب عن ناظري حتى أعلم ما الذي ينوي فعله |
Hayır, seni Gözümün önünden ayırmayacağım. | Open Subtitles | كلا. لـن أدعه يغيب عن ناظري. |
O andan sonra Dandy'yi hiç Gözümün önünden ayırmadım. | Open Subtitles | منذ تلك اللحظة لم أدع داندي يغيب عن ناظري |
Kanunlara uygun şekilde serbest bırakıldığından emin olurdum ama Youngstown'dan dosyası gelene kadar onu Gözümün önünden ayırmazdım. | Open Subtitles | سأتأكد من أن يُطلق سراحه طبقاً للقانون ولكن لن أدعه يغيب عن ناظري حتى يصل الملف من يونجستاون |
Tek düşündüğüm oğlumu bulmak ve bir daha asla Gözümün önünden ayırmamak. | Open Subtitles | وحينها لن أدعه يغيب عن ناظري أبداً... |
Gözümün önünden ayırmam. | Open Subtitles | لن أدعه يغيب عن ناظري. |
Onu Gözümün önünden ayırmam. | Open Subtitles | لن أدعه يغيب عن ناظري |
Henry Gözümün önünden bir daha asla ayrılmamalı. | Open Subtitles | هنري) لن يغيب عن ناظري مُجددًا) |