"يلزم" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerekiyorsa
        
    • gereken
        
    • gerekeni
        
    • gerekirse
        
    • gerekli
        
    • lazım
        
    • gerekir
        
    • gerekiyor
        
    • olsun
        
    • gerektiğini
        
    • zorunda
        
    • sürer
        
    • gerekmiyor
        
    • elimden
        
    O zaman ondan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapmamıza izin ver. Open Subtitles إذاً عدينا أنك لن تمنعينا من فعل ما يلزم للتخلص منها.
    O zaman bundan kurtulmak için ne gerekiyorsa yapacağımı biliyorsun. Open Subtitles فإذن تعرفين أنني كان يجب أن أقوم بما يلزم لأهرب.
    Kadın liderler yaratmak için yapmanız gereken tek bir şey olduğuna inanıyorum: lider olmak için gerekli vasıflara sahip olduklarını onlara gösterin. TED أؤمن بشدة أنه من أجل أن تصنع نساءً قائدات تحتاج لفعل شيء واحد فقط أن تخبرهن أن لديهن ما يلزم ليصبحن قائدات
    - Ne? - Lütfen, sadece söylemeniz gereken kişilere söyleyin. Open Subtitles أخبروا من يلزم, لا أريد أن أكون مسؤولاً عن الرعب
    Fikrinizi değiştirmek için gerekeni bir kez düşündüğünüzde başlangıçta neden bu kadar emin olduğunuzu merak etmeye başlarsınız. TED حالما تبدأ التفكير بشأن ما يلزم لتغيير رأيك، تبدأ بالتساؤل لماذا كنت مقتنعاً في بادئ الأمر.
    Babaları sevdikleri için ne gerekirse yapacaktı. Open Subtitles ووالدهما سيفعل أياً ما يلزم من أجل من يحب
    Narcisse'den kurtulana kadar, onu korumak için ne gerekiyorsa yapacağım. Open Subtitles حتى نتخلص من نارسيس، سأفعل كل ما يلزم لإبقائها آمنة
    İklim değişikliğiyle savaşmak için ne gerekiyorsa yapacak mıyız? TED هل سنقوم بكل ما يلزم لمعالجة تغير المناخ؟
    Fiziksel olarak güçlü, zihinsel olarak sağlam. Çocuklarına daha iyi bir hayat sağlamak için ne gerekiyorsa yapacak. TED هي قوية بدنيا وعقليا، وستفعل كل ما يلزم لتوفر حياة أفضل لأطفالها
    Sizin de, köpeklerinizin de gereken niteliklere sahip olduğunuzdan emin değilim. Open Subtitles لست متأكدا من انك أنت أو احد كلابك لديكم ما يلزم.
    Kızların sadece halletmeleri gereken son, küçük bir işleri var. Open Subtitles لدى الفتيات أمر صغير إضافي فحسب يلزم أن يهتممن به
    Değer verdiğim her iki insanı da korumak için gereken oysa, kesinlikle. Open Subtitles نعم، إذا كان هذا ما يلزم لحمايتنا شخصياً ذلِك ماعتني بهِ تماماً.
    Çocukluğumuzdakiyle aynı. Hayatta kalmak için gerekeni yapmalısın. Open Subtitles كان الأمر نفسه عندما كنا صغاراً نفعل ما يلزم للنجاة
    Doğru soruları sormaya başlayacak olsaydınız bile cevap almak için gerekeni yapmayı arzulamıyorsunuz. Open Subtitles حتى و إن طرحت الأسئلة الصحيحة لن تكون على إستعداد لفعل ما يلزم للحصول على الإجابة
    Ego değeri dediğimiz şeyi korumak için yalan söyler, hırsızlık yapar adam öldürür, ne gerekirse yaparlar. Open Subtitles و هناك سوف تقع الغش , والسرقة , القتل والقيام بكل ما يلزم , للحفاظ على ما نسميه حدود الغرور
    Asıl mesele orada kalmak için gerekli şeye sahip olup olmadığın. Open Subtitles السؤال الحقيقي هو ما إذا كنت حصلت على مـا يلزم لتبقى
    Asla olmayacak şeyler için ama yine de dikkatli olmak lazım. Open Subtitles من الأمور التي لن تحصل أبدا يلزم أن تبقى حذرا بشأنها
    Ama paslanmış kulakları açmak için yüksek sesli haykırış gerekir. Open Subtitles و لكن يلزم حدوث ضجة مدوية حتى تسمعها جميع الآذان.
    Evet. Şapkadan onu çıkarabilmek için gerçek bir Gryffindor olmak gerekiyor. Open Subtitles يلزم شخص ينتمي إلي جريفندور بحق ليسحب هذا من القبعة
    Sizden bu işi ne pahasına olursa olsun yapmanızı bekliyorum. Open Subtitles أتوقع منكم القيام بكل ما يلزم لتأكيد نجاح هذه المهمة
    Birine e-posta yazmayı kabul etmem ya da bir e-postaya cevap vermeyi düşünmem için en az 700 puan alması gerektiğini fark ettim. TED قررت أنه يلزم على الأقل 700 نقطة حتى أراسل أو أرد على رسالة شخص ما.
    Sevgililer gününde ona bir şey almak zorunda mıyım? Open Subtitles هل يلزم علىّ أن أحضر لها شيئاً بمناسبة عيد الحب؟
    60 adamın 200 kamyona yüklemesi 12 gün sürer. Open Subtitles يلزم 60 رجلا ليحملوهم على 200شاحنة خلال 12 يوما
    Beysbol maçında istediğin her şeyi bağırabilirsin, ve mantıklı bir şey olması da gerekmiyor. Open Subtitles يمكنك أن تصرخ بأي شيء في مباراة البيسبول ولا يلزم أن يبدوا منطقيا
    Merak etme, zevkli hale gelmesi için elimden geleni yaparım. Open Subtitles لا تقلق سوف أقوم بما يلزم لأجعل هذا الفحص مريح بقدر الإمكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more